Paylaş
Fotoğraf: Sude UÇAROĞLU (DHA)
2014 yılında da dernek olarak Singapur’daki Jurong Adasını incelediler ve “Adana’ya rol model olmalı” dediler. İki sene sonra bir araya gelip “Ne değişti?” diye sohbet ettik…
“Maalesef çok da bir şey değişmedi…” dedi ama yine de bir sürü önerileri var… Bundan iki sene önce 67 milyar dolar ihracat yapmış bir adanın Adana’ya rol model olması büyük önem taşıyor.
Ceyhan Yumurtalık Enerji İhtisas bölgesi için Ömer Faruk Sakarya analizlerine hala devam ediyor ve diyor ki; “Ceyhan Yumurtalık Enerji İhtisas Bölgesi’nde ileri teknoloji ürünü yatırım yapacaklara devlet olarak şunu veriyoruz bunu veriyoruz diye teşvikler açıklamalı.”
Ve sadece Petrokimya olarak kalmasından yana da değil, petrol ve türevleri olarak yeniden dizayn edilmesinin önemini de altını çize çize anlatıyor…
Buyurun birlikte devam edelim…
İki sene önce sizinle Jurong Adasını konuşmuştuk… İki senede neler değişti?
Hiçbir şey değişmedi!
Neden?
2014’un son çeyreğinde “Adana’ya Jurong Adası model olmalı” diye dile getirdik… Hatta bunu ilgili birimlerle de paylaştık. Sonra Odaların yaptığı bir zirvede Ekonomi Bakanımız da bunu dile getirdi, sunumlarla bunu anlattılar. Çok mutlu olduk! Sonrasında Sanayi Odamız Adana’daki Enerji İhtisas Bölgesine örnek olabilecek ülkelerin çalışmasını yaptı. 2015 Son çeyreğinde Jurong Adası uygundur diye açıklama yaptılar.
Sonra ne oldu?
Biliyorsunuz Enerji İhtisas Bölgesinin ilgili işlemlerinin yürütülmesi Sanayi Odası’nda. Tabii şuanda bir takım bürokratik sıkıntılar var. Orada Petrokimya yapması ile ilgili yetkilendirilen firmanın ciddi bir isteksizliği başladı son dönemde.
Son dönemde yaşanan sıkıntılardan mı?
Ya uluslararası konjonktürden dolayı yavaşladılar, geri adım atıyorlar gibi ya da kendilerinde ekonomik bir sıkıntı olabilir bilemiyorum.
Peki çok detaya inmeden “Jurong adası”nı anlatır mısınız?
Jurong Adası, aslında bir ada değil. Toplam büyüklüğü 10 KM2 olan 7 ayrı adanın birleştirilip 32KM2 alan haline getirilmesi. Bizim Ceyhan Yumurtalık Enerji İhtisas Bölgemiz 14 buçuk KM2.
Bundan 2 yıl önce 67 Milyar Dolar İhracat kazandırmış değil mi?
Aynen! Biz o adanın yarısı kadarız ama genişlemek için inanılmaz yerimiz var. Onlar da sadece ham petrol olarak kalmamış, ihtiyacı olan yere işleyip göndermişler. “Burayı teknoloji üssü” yapalım demişler. Araba lastiği üretmeye başlamışlar. Yani adamlar gelişen teknolojiyle beraber hammaddesi petrol olan alanlarda kendilerini ileriye taşımışlar.
Ceyhan Yumurtalık Enerji İhtisas Bölgesi’nde ciddi aşama kaydedildi mi peki?
Epeyce yol aldılar. Ama dediğim gibi bürokrasiye takıldı. Doğru kurgularla bu yapıya biz de ulaşabiliriz. Ve dünyadaki ihtiyaçlara göre dizayn edilmesi önemli. Petrolü getirip gemiye yükleyip satarsanız 1 lira kazanırsınız, işleyip gemiye yükleyip gönderirseniz 3 lira kazanırsınız… Oraya lastik fabrikası gibi petrol türevlerini işleyecek bir yer yaparsan 5 lira kazanırsın. İleri teknoloji ürünler yaparsan 10 lira kazanırsın.
Yani yeni ihtiyaçlara göre bu söyledikleriniz yeniden mi dizayn edilmeli?
Aynen öyle, petro kimya olarak dizayn edildi orası. Bakın yeni teşvik yasaları çıkacak. Mesela denilsin ki “Ceyhan Yumurtalık Enerji İhtisas Bölgesi’nde ileri teknoloji ürünü yatırım yapacaklara devlet olarak şunu veriyoruz bunu veriyoruz” denmeli…
Birçok önemli ismi Adana’ya davet ettiniz, ekonomi toplantıları yaptınız, analizler yaptınız… Genel olarak ne gibi artılarını gördünüz?
Nouriel Roubini geldi biliyorsunuz, biz kendisine para versek “Bu lafı de” desek hayatta demez, adam marka… Adam çıktı “Adana’daki enerji ihtisas bölgesi Türkiye’nin gelecekte önemli bir noktası olacak” dedi… Gerhard Schröder geldi, “Yumurtalık’taki enerji ihtisas bölgesi dünyanın enerji ekseninde çok önemli bir yer alacak, 20 yıl sonra burasıyla birlikte Türkiye çok önemli bir nokta haline gelecek. Burası sadece Ortadoğu’nun, doğu Afrika’nın değil, dünyanın yıldızı olacak.” dedi.
Açıklanacak teşvik paketi de Adana’nın kaderi denilebilir mi?
Evet… Bu enerji ihtisas bölgesi çağın gerekliliğine uygun olarak yeniden dizayn edilmesi ve siyasilerimiz, odalarımız, valimiz ve Adana’nın dinamikleriyle de bunun kabul ettirilerek teşvik alması sağlanmalı.
Peki sizin sektöre girmek adına bir planlamanız var mı?
Böyle ileri teknoloji ürün üretip satmak inanın bir kişinin harcı değil, çok ciddi yatırıp isteyen bir sektör. Maalesef Adana’da birlikte iş yapma kültürü yok. Kendimize rakip gördüğümüz Kayseri, İstanbul, Gaziantep gibi bölgelerde insanlar bir araya gelip sermayesini birleştirip daha büyük yatırımlar yapıyor. Bu kültürü de yerleştirmek lazım Adana’ya.
Adana’nın kurtuluşu denilebilir mi?
Adana’nın iki kurtuluş yolu var. Eskiden olduğu gibi Tarım ve Tarıma dayalı sanayinin güçlü olması ve Yumurtalık’taki enerji ihtisas bölgesi. Bu ikisi ülkenin en refaha sahip olan ili olmasına sebep...
Zaten Tarım Bakanlığı destekleme anlamında çalışmalar yapıyor…
Evet, havza bazlı destekleme yapacaklar. Şuanda sadece örnek olarak diyecek ki “Pamuk ve narenciyeyi destekliyorum” dediği takdirde gerçekten çok iyi olacak. Biz yıllarca Adana’da şunu yaptık, hammaddeyi verdik, fabrikalarını kurdurduk ama arkasından dünyaya açılacak kapıları yapmadık!
Baba ve çocukların yaşadığı kuşak çatışması da Adana’nın ileri gidememe sebebi olabilir mi? Yeni nesil daha çok teknolojiye hâkim ve onun üzerinden iş yaparken babalar tam tersi mesela…
İlla ki olacak kuşak çatışması… İş hayatındaki kuşak çatışmasının sebebi tecrübe ile hevesin birbiriyle çatışmasıdır. Baba büyük bir tecrübeye sahiptir ve tırnaklarıyla kazıyarak gelmiştir. Çocuk baba sayesinde sahip olmuştur, büyük bir hevese sahiptir işte iş hayatındaki çatışma budur.
Nasıl aşılır peki?
Bir önceki kuşağa arzu ettiğin şeyin faydalı olacağını göstereceksin, onun direncini kıracaksın. Genç kuşağa da basamakları birer birer çıkmanın en doğrusu olduğunu anlatacaksın.
Adana’nın ciddi bir mevduat oranı da var yalnız?
Aynen öyle. 2012 yılında basın toplantısında bunu söyledim. Şuanda 11 milyar dolar gibi bir mevduatı var, 18-19 milyar dolar gibi de kredisi vardı o dönemler. Antep’e bakıyorsunuz 5 milyar dolar parası var, 25 milyar dolar kredisi var. Girişimciliğin, atılımın örneğidir.
Bu da tarıma dayalı bir şehir olmasının sebebi aslında değil mi?
Evet, öyle.
Geçtiğimiz hafta yapılan İnovasyon Haftası hakkında ne düşünüyorsunuz, olumlu etkiledi mi sizce?
Tabii ki! Çevre illerden de bir sürü insan geldi. Herkes kendi alanında, kendine bir şey katacak konular buldu. İnsanlar sürekli İstanbul’a gidemeyeceği için bu tip organizasyonların yapılması çok önemli.
Avantajlı şehirdeyiz diyor musunuz?
Diyorum. Hem hava yolu, hem kara yolu hem de deniz yolu ile ulaşımı kolay bir şehir, “Daha kısa sürede, daha ucuza gönderirim” dedirtiyorsan herkes gelir Adana’da yatırım yapar. Uluslararası hava limanımız var, 70 Km İleride Liman var. Otoban yanımızda. Bunla beraber insanlara buradaki güvenliği anlatırsan, alt yapı iyi... Bizim sorunumuz şu, biz kendimizi iyi anlatamıyoruz!
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Adana sadece Türkiye’nin değil dünyanın önemli noktası olacak. Ama 10 yıl ama 20 yıl sonra… Bürokrasi sıkıntıları çözülecek, yatırımcının iştahı gelecek. Biz de Adanalı olarak elimizden geleni yapacağız, Ceyhan Yumurtalık Enerji İhtisas Bölgesini çağın en son gerekliliğine uygun şekilde dizayn edeceğiz, kuracağız, işleteceğiz kentimize çok büyük bir refah sağlayacağız.
Paylaş