Paylaş
Bugüne kadar harika işler başarmışlar. Ve başarmaya da devam ediyorlar. Ne yalan söyleyeyim bilmiyordum, Dilek Kıraç aracılığı ile yaptıklarından haberdar oldum.
Galoş yapmışlar, takı tasarlamışlar, ahşap boyamışlar. Şimdi de kültür mantarı üretiyorlar. Bunları da satıp zihinsel engelli gençlere gelir olarak parayı paylaştırıyorlar.
Ama maalesef gelir çok az! Pek kimse onların bu yaptığı işlerden haberdar değil.
Yeni başladıkları kültür mantarını hale bile gönderip satıyorlar, tanıdık restoranlar onlardan satın alıyor.
Kim bilir sizin de restoranınız varsa, mantar tüketmeyi seviyorsanız bu dernekle iletişime geçip siz de satın alıp o gençlere yaptıkları işin ne kadar doğru olduğunu anlatıp, destek olup özgüvenlerine bir damla olabilirsiniz.
Sabiha Taciser Derici kimdir?
Tarsusluyum, 15 yıldır da Adana’da yaşıyorum. 2006 yılından bu yana Zihinsel Engelli Bireyleri İş ve Meslek Edindirme Dernek Başkanıyım
Nasıl oldu da bu derneği kurdunuz? Mesela bazı insanlar ailesinde engelli yokken bu oluşumların içine girebiliyor.
Mutlaka ki… Benim bir çocuğum zihinsel engelli. Uzun yıllar rehabilitasyon merkezlerinde eğitim görmüş ailelerle bir araya gelerek bu derneği kurduk. Çünkü çocuklarımızın gidecek hiçbir yeri yoktu. Hem onlara mesleki eğitim vermek hem de sosyal alanda gelişmeleri için bir araya geldik çok da iyi oldu.
Gelecek kaygısı mı?
Tabii ki. Çocuklarımızın geleceklerini düşünmek zorundayız, toplumda da çok yerleri yok maalesef. Sadece kendi çocuğum için değil yaklaşık 200-250 çocuğa eğitim verdik! Onların geleceğini de düşünmek zorundaydık. Yurtdışındaki örnekleri gördüğümüz zaman “Neden bizim çocuklarımız da öyle yaşamasın” diye düşündük ve o seviyeye gelebilmeleri için çok çırpındık.
Engelli çocuk sahibi olan ailelerin en büyük sıkıntısı ne?
“Bizden sonra ne olacaklar!” en büyük derdimiz. Bu yüzden onların iş sahibi olmasını istiyoruz engellilere yönelik kanunlar var ama maalesef çok da uygulanmıyor.
Mesela neler diyor kanunlar?
Korumalı iş yerinde mesela Büyük Şehir Belediye sınırları içerisindeyseniz işte 30 kişi olacak 10-15’i engelli olacak vs..vs.. Devletin destekleri var sigortalarını filan yatırıyor. Binaların fiziki durumları çok önemli.
Var mı Türkiye’de örnek il?
Kocaeli! Kocaeli Belediyesi işe başka dernekler bir araya gelip birçok proje yapmışlar, mesela engellilerin çalışabildiği işyerleri yapmışlar. Adana’da neden olmasın? Hele ki böyle bir yasa varken! Bakımevlerimizin olması gerekiyor, gündüz-yatılı. Bunlar çok önemli.
Hakikaten şuandaki şartlarla sizden sonra ne olacaklar? Günümüz şartına göre ne oluyor?
Kardeşleri varsa kardeşleri bakıyor, yoksa akrabaları bakıyor. Mecburi bakımlar ama. Kimsesi yoksa devlete başvuracaklar ama işte muamma.
Rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimler yeterli mi?
Tabii ki değil, ailelerin de eğitim saatleri dışında çocuklarına ilgi göstermeliler. Aile gerçekten çok önemli, çocuğun eğitimini n takipçisi olmalılar.
Bu zamana kadar neler yaptınız?
Gençlerimizi bu binada “Meslek edinecek” şeklinde donattık. Halk eğitim merkezlerinden hocalarımız da var. Galoş yapıyoruz, kültür mantarı üretiyoruz, takı tasarımı, ahşap boyama, nakış kurslarımız var. Bunları artık daha profesyonel yapmak istiyoruz ama gerekli desteğimiz yok.
Belediyelerden beklentileriniz neler. Maddi mi, manevi mi?
Bakımevlerini yapmaları… Korumalı iş yerleri açmaları gerekiyor. Bizim projelerimiz de desteklensin istiyoruz. Bu sadece belediye için değil bütün ilgililer için geçerli. Kendimiz bir şey yapmaya çalıştığımızda sanki bireysel çalışıyormuşuz gibi oluyor.
Mesela?
Proje yapıyoruz desteklendiğimiz söyleniliyor ama uygulama aşamasında kimseye ulaşamıyoruz, hiçbir şekilde hareketlenme göremiyoruz. Tabii ki Adana’nın bir dolu sorunları var ama engellilerin de sorunları olduğu unutulmamalı.
Kültür Mantarı üretimi nereden çıktı?
Çukurova Kalkınma Ajansı’ndan aldığımız proje desteği ile burada atölyeler oluşturduk. Burada üretip, burada toparlıyoruz sonra hallere restoranlara veriyoruz.
Peki geliri ile ne yapıyorsunuz?
Engelli çocuklarımız arasında bu parayı paylaştırıyoruz.
Kaç kişi var?
Her gün yaklaşık 35-40 kişi geliyor.
Galoş üretimi de var!
Evet, toplu satışlar yapıyoruz orada da. Buradan gelip alınabilir, ya da telefonla bize ulaşırlarsa biz de gönderebiliyoruz.
Burada olmayı anlatın desem?
Her gün heyecanla geldiğim yer. Kapıdan girince çocukların “Sizi annem gibi seviyorum” dedikleri anda her şeyi unutuyorum. Bir de üretince mutlu oluyorum, onların ürettiğini görünce daha da mutlu oluyorum. Bir kere her şeyden öte kendilerini değerli hissediyorlar.
Destek göremiyorsunuz ama ısrarla da bu dernektesiniz. Nasıl oluyor!
Başkaları için de çırpınmayı seviyorum. Bu işi severek yapıyorum. O yüzden pes edip gideyim yok.
Başka ne gibi sorunlarınız var?
Eğitim büyük sorunumuz. Hem çocukların hem de engelli ailelerin eğitim eksiği var. Ailelerin de bu konuda eğitimleri çok önemli. Büyük sorumluluk! Farkındalıkları ortaya çıkarmamız gerekiyor zaten bu farkındalık ortaya çıkınca el ele çalışabileceğimizi düşünüyorum.
Bakış açısı nasıl sizlere karşı? Şimdilerde o kadar çok dernek şu bu var ki!
Bizlere maalesef farklı gözlerle bakılıyor. Her konuşmamda diyorum ki lütfen gelin! Bize destek olanlara da lütfen bizi takip edin, yaptığınız desteğin boş olmadığını görün birlikte çalışalım diyorum. Mesela en büyük destekçilerimizden Mehmet Ali Kıraç ve Dilek Kıraç! Bu dernek kurulurken neler çektik, bütün eşyalarda emekleri var.
Son olarak eklemek istedikleriniz neler?
Artık ayrımcılık kalkmalı, hep birlikte çalışmalıyız, birbirimize destek olmalıyız. Bu gençler için gerekli çalışmaları faaliyete geçirmeliyiz. Sadece yerel yönetimler STK’lar değil Adanalılar da bu çalışmalara gönül vermeli.
Paylaş