Paylaş
İşte çare
Kepez'in üzerine çıkıp, Antalya'ya şöyle bir baktım...
Ne mi gördüm; Beton...
Tünektepe'ye çıkıp etrafa şöyle bir göz attım...
Gördüğüm yine beton...
Yıksan yıkılmaz, satsan satılmaz... Bundan kurtulmanın bir çaresi mutlaka olmalı...
Acaba nedir, nedir?..
Bir ülkede, bir kentin durumu aynen Antalya'ya benziyormuş. Belediye başkanı da, tıpkı benim gibi, ‘‘Ne yapmalı, ne etmeli?’’ diye kafa yormuş uzun süre... Aradan yıllar geçmiş... Derken, kentin merkezinde büyük bir yangın çıkmış. İtfaiye, bizde olduğu gibi onlardada belediye bağlı...
Eveeet, lafı uzatmadan gelelim sadede... Daha doğrusu soruya... Şimdi sıkı durun ve iyi düşünüp öyle cevap verin...
YAŞANMIŞ BİR OLAY
İşte soru; belediye başkanı, kent merkezinde yangın çıktığını duyunca itfaiye müdürüne aşağıdaki hangi talimatı vermiş olabilir;
a-) Yangını çabuk söndürün, yoksa seni çöpçü kadrosuna atarım.
b-) Yeni aldığımız itfaiye araçlarını çıkarmayın çabuk eskir
c-) Köpük sıkmayın çok pahalı
d-) Önce benim evi kurtarın
e-) Suyun içine benzin karıştırın. Karıştırın ki, tüm kent yanıp kül olsun.
Soru şıklarını tek tek incelediğimizde, ‘e’ şıkkı hariç, tümü akla mantığa uygun geliyor değil mi?.. İşte, o başkan, aklı, mantığı bir kenara bırakmış, ve, ‘e’ şıkkındaki talimatı vermiş.
Şu an, hangi kentin başkanı tam olarak hatırlamıyorum ama böyle bir olay yakın tarihte gerçekten yaşanmış. Tüm kent, suya karıştırılan benzin yüzünden alev alev yanıp kül olmuş. Ve, yeni baştan muhteşem bir kent yaratılmış. Başkana ne olmuş derseniz hemen söyleyeyim; yargılanmış ve beraat etmiş. Sayın başkanlar, aman ha, durumdan vazife çıkarıp sakın böyle birşeye kalkışmayın. Antalya'yı kurtarayım derken, kendinizi yakarsınız.
Sevgili başkanlar, değerli meclis üyeleri, Antalya'yı bu beton görünümünden kurtarmanın tek çaresi ne biliyor musunuz?..
Sizin hiçbirşey yapmamanız...
Çünküüü, artık biliyor ve görüyoruz, yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatıdır.
Çöp fakiriyiz
Çöpün değerlisi, değersizi olur mu?..
Olurmuş...
Bu değer, neye göre belirleniyormuş biliyor musunuz?.. Hemen anlatayım. Eğer, çöpün içinde kola kutusu, teneke gibi metal parçaları varsa, pet, kağıt, cam, kemik bulunuyorsa, o çöp çok değerli oluyormuş. Bunları, Muratpaşa'nın katı atıklarını toplayan Gintem Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Sadullah Gencer söyledi. Merak edip sordum. Antalya'nın çöpü değerli mi diye... Değilmiş... Hatta, Antalya çöp fakiriymiş. En değerli çöp ise Bodrum'daymış. Nedeni de, çöpünde, yukarıda saydığım maddelerden fazlaca bulunduğu için... Yani, geri dönüşümü çok olan çöp iyi çöp oluyor...
52 MİLYON 500 BİN KİLO
Gencer, konusunda uzman biri... Türkiye'de adam başı çıkardığımız çöp miktarı ortalama 750 grammış... Verdiği rakamı çarptım 70 küsur milyonla, günde 52 milyon 500 bin kilo çöp ürettiğimiz ortaya çıktı. Ben, ‘‘Üff, çöpe bak, topla, topla bitmez’’ deyince, Gencer, Amerika'dan bir rakam verdi, şaşırdım. Onların adam başı çıkardığı çöp, bizim üç mislimizden fazla... Tam 2 bin 500 gram...
Amerika, katı atıkların yüzde 90'ını, biz ise yüzde 10'unu değerlendiriyormuşuz. Gencer, bu işin çözümünü kaynakta ayırımda görüyor. Yani, çöp daha şehir çöplüğüne gitmeden yapılan ayırım önemli... Bu durumda, kola kutusunu, camı, peti, kağıdı kaynağında ayıracak bir sistem şart...
Amerika'nın yeni adı
Amerika'da seçimlere hile karışmış.
Bunda şaşılacak ne var?
Hele, biz Türklerin şaşırması biraz garip... Çünkü, Türkiye'de her 5 yılda bir yaşıyoruz biz bunu... Çalınan seçim sandıkları, çifter çifter kullanılan oylar, bizde gırla...
Türkiye'ye hep, ‘‘KÜÇÜK AMERİKA’’ diyenler, ABD'deki seçim komedisinden sonra, dünya devine şu yeni ismi takmışlar;
‘‘BÜYÜK TÜRKİYE’’
Fener dünyayı yener
Saruhan Ayber Bursa'da yaşıyor.... Bir zamanlar Günaydın Gazetesi'nin genel yayın müdürü idi... Benim patronumdu yani...
Geçenlerde Antalya'ya geldi. Dedeman'da buluşup sohbet ettik. Laf lafı açtı. Derken, konu geldi futbola... Bir gün önce Fenerbahçe-Gaziantep'e 2-1 yenilmiş.... Bende moral sıfır... Saruhan ağabey, ‘‘Olur böyle şeyler’’ diye beni teselli etmeye çalıştı. Fenerbahçe'nin anlı şanlı geçmişinden bahsederken de, bir ara ağzından şu sözler döküldü;
‘‘Antep'e yenilmiş önemli mi?.. Fener, büyük maçların takımı... Mesela, Real'i yendiğiniz günleri unutma.’’
Tuzağa düştüğümden habersiz, ben de saf saf sordum, ‘‘Hangi Real'i?’’ diye... Tabii, Saruhan ağabeyin cevabı hazır; ‘‘Real Madrid'i değil herhalde canım, tabii ki Real Mardin'i.’’ Sonra da bastı kahkahayı... Ama, bir gerçeği bilmiyor Saruhan ağabey... Fener'in, bu yıl Avrupa'da namağlup bir takım olduğu gerçeğini...
Neden namağlup biliyor musunuz?..
Avrupa'da maç yapmadık da ondan...
Ne yapalım, espri acı da olsa, gerçek gerçektir.
Ünlü sözler
‘‘Cömertliğimiz, hiçbir zaman servetimizi
aşmamalıdır.’’
Cicero
Paylaş