Paylaş
Bakan gelirse
ANKARA Büro'dan Süleyman Demirkan'la görüşüyorum. Süleyman, bizim MHP muhabiri... Çarşamba günü Devlet Bahçeli ile Bayburt'taymış... Ne oluyor, ne bitiyor diye konuşurken, bir ara, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'tan bahsetti. Başhekimle kapışmasından sonra ortalıklarda görünmüyormuş, Antalya'da tatilde olabilirmiş... Bunu duyunca, eyvah, demişim...
Çünkü, soyadı Durmuş ama, benim bildiğim bakan tatilde de olsa rahat durmaz... Haberlik bir hikaye mutlaka yaratır. Onun için hemen sağı, solu arattım. Gören, eden yokmuş. Eğer, buralardaysa, hastaneyi denetleyeceği kesin. Peki, giderse ne olur?.. Zırt pırt görevden alınan ve mahkeme kararlarıyla koltuğunda oturan bizim başhekim Mustafa Nalcı, acaba ne yapar?.. Bakanı kapıda karşılar mı?..
ŞAKA BİR YANA
Bizim matbuat takımına sordum. Çoğunluk, ‘‘Karşılar’’ dedi. Benim tahminim de öyle... Sadece bir arkadaş, ‘‘Karşılamaz’’ deyince, şaşırıp, nedenini sordum. Ne dese beğenirsiniz, ‘‘Karşılamaz ise mutlaka bakanın geleceğini unutmuş demektir.’’
Şaka bir yana, devlet hastanelerindeki başhekim meselesi, sağlık sektörünün kanayan yarası... Her giden başhekimin arkasından, inanılmaz iddialar gündeme geliyor. Uzağa gitmeye gerek yok... En yakını bizim hastane... Her başhekim değiştiğinde, ihaleydi, sürgündü, yolsuzluktu dedikodunun bini bir paradır.
Peki, ne yapılmalı?.. Ben onu bilir, onu söylerim. Devlet ve SSK hastaneleri başhekimleri de, rektörler gibi seçimle gelmeli... Siyasetin oyuncağı olmamalıdır.
Seçimle gelen, oy almak için ona buna taviz verirmiş falan hikaye... O zaman milletvekilliği, hatta cumhurbaşkanlığı seçimleri de tartışılır...
Bu böyle biline...
Kurash bir Türk sporu
Kurash size neyi ifade ediyor?..
Bu soruyu çok kişiye sordum, dudak büktü... Bir süre öncesine kadar, ne olduğunu inanın ben de bilmiyordum. Oysa, Kurash, İpek Yolu üzerindeki Türklerin binlerce yıldır geleneksel olarak sürdürdüğü bir spormuş. Judodan pek farklı olmayan, yine judo gibi minderde ama ayakla yapılan bir spor...
Şimdi, durup dururken nereden çıktı bu Kurash demeyin... 2'nci Dünya Kurash Şampiyonası Antalya'da yapıldı çünkü... Yapıldı, yapılmasına ama organizasyon komitesi üyesi Işık Yargın, haberlerin yansıtılma biçiminden pek hoşnut kalmamış anlaşılan... Nedeni sordum. Şöyle bir cevap verdi; ‘‘Bir dünya şampiyonasının, ekonomik lokomotifi turizm olan kentimizde gerçekleştirilmesi sadece spor sayfalarında yer aldı. Haberlerde düzenleme amacının aktarılmamasından rahatsızlık duydum.’’ Yani, hiçbir gazeteci çıkıp, ‘‘Yahu, bu Kurash nedir?.. Şampiyona ne diye Antalya'da yapılmaktadır?.. Yapılacakta ne olacak?’’ diye sormamış, sorup da yazmamış. Işık hanım, tüm spor muhabirlerine duyduğu kızgınlığın hıncını benden aldı.
Efendim mesele şuymuş... Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği -ki, Işık hanım onu temsil ediyor- ve Tiger Travel'in yöneticileri kafa kafaya verip alternatif turizm yaratalım demiş. En iyi tanıtımın spordan geçeceğini düşünmüşler.
Ama, gazeteler şampiyona boyunca asıl amaç olan turizmin ‘‘T’’sinden söz etmemişler. Oysa, yurtdışından sırf kurash için gelen 650 kişi 7 gün boyunca 4 bin 550 geceleme yapmış. Bu kişiler yemişler, içmişler, kenti tanımışlar. Bunun yanısıra kültür, sanat ve yemek tanıtımının yapıldığı bir program da düzenlenmiş. Ama, ah o gazeteciler yok mu?.. Tüm bunca işler yapılırken, onlar tutup, işin sadece sportif yönüne bakmışlar. Işık hanım, bilmiyorum ama, bu konuda biraz bilgilendirme sorunu oldu galiba...
İğne, çuvaldız meselesine dikkat...
Sponsora selam
Bülent Ortaçgil, Erkan Uğur, Gürol Ağırbaş, Cem Aksel'den oluşan nefis bir dörtlü... Sonra, Şehir Tiyatroları'nın ‘‘Kuyruklu Yıldızlar Altında’’ oyunu... Ardından sırasıyla, Ali Poyrazoğlu'dan, ‘‘Eski Çamlar Bardak Oldu’’, Kıraç, Sezen Aksu... Şimdi de, Haluk Levent... Önümüzde ise Ankara Sanat Tiyatrosu'nun ‘‘Yobaz’’ı var. Onu, Candan Erçetin, Nejat Uygur Tiyatrosu ile Haluk Bilginer - Zühal Olcay'ın ‘‘Oyun Atölyesi’’ takip edecek. Finali, genç kızların rüyası, ‘‘Paramparça’’ yapıyor... Yani, yakında Teoman geliyor...
Konyaaltı Açık Hava Tiyatrosu'ndaki, ‘‘Akdeniz Yaz Etkinlikleri’’ müthiş ilgi topluyor. Hepsinin altında da Hedef Sanat Production ile Başaran Otomotiv'in imzası var...
Hadi, Hedef Sanat'ı anladık da, Başaran'a ne oluyor değil mi?.. Ne olacak, en güzelini yapıyor. Sanata sponsor oluyor. Sayesinde Ali Poyrazoğlu'nu ücretsiz izledi Antalyalı... Diğer oyun ve konserlerin biletleri de, Başaran'ın sponsorluğu ile ucuza satıldı, Teoman konseri dahil, hep öyle olacak.
Sanata, kültüre bütçesinden pay ayıran, hem reklamın en iyisini, hem de işin en doğrusunu yapar. Tıpkı, Başaran gibi...
Duyduk, duymadık demeyin...
Bu köşe, sanatı, sanatçıyı sevenlerin, ona destek verenlerin moral sponsorudur.
Öyle de devam edecektir.
dgundogdu@hurriyet.com.tr
TELEFON: (0242) 340 38 38
Paylaş