Yaşananlar

Haberin Devamı

Tarihe yolculuk

Organİzatör Kadir Dursun, yine rahat durmuyor. 10 Mart'ta sirk, 2-4 Mayıs'ta Uluslararası Antalya Piyano Festivali, 17 veya 18 Haziran'da Antik Kent Arykanda'da Gürer Aykal'la senfoni ve 30 Ağustos ya da en geç 1 Eylül'de Fazıl Say'la müthiş bir piyano finali...

Sirk, önümüzdeki ilk etkinlik... Yine Sheraton'un karşısındaki boş alanda, yine çadırın içinde... Şenlikli geceler başlıyor yani... Öncelikle müjdem çocuklara... Kendilerini düşünen Kadir amcaları bir teşekkürü hak etti. Onların adına kocaman teşekkür benden...

Bence, sevgili Kadir'in bu yıl yapacağı en büyük organizasyon şüphesiz Fazıl Say'ın piyano konseri... Çünkü, piyanosuyla dans eden çılgın dahi, ilk defa Antalya'ya gelecek. Ve, sanatçıların rüyalarını süsleyen doğal sahne Aspendos'ta konser verecek.

BAKANLIK DESTEKLİ

Fazıl Say, bu yılın favori organizasyonu... Onun kadar önemli bir diğer etkinlikte Arykanda'daki Gürer Aykal'la senfoni... Arykanda, 2001'deki Antik Sanat Festivali'nin provası olacağından çok önemli... Kadir, bu konser için her şeyini ortaya koyuyor. Çok iddialı... Kültür Bakanlığı destekli bu konser, anlaşılan il kültür müdürü Musa Seyirci'nin de yüzakı olacak.

Kadir, Finike ile Elmalı arasındaki bu tarihi mekanı öve öve bitiremedi. Aynı şeyleri Fikret Otyam'a da söylemiş. O da benim gibi meraklanmış. Hal böyle olunca, geçen gün, Kadir Dursun, Musa Seyirci, Fikret Otyam ve kendisini gibi sanatçı eşi Filiz Otyam da dahil, hep beraber düştük yollara...

Ben, Fikret babanın cipindeyim. Antalya'dan çıkarken sürücümüz de o... Arkadaki araçta ise Kadir ve Musa Seyirci var. Fikret baba, yola çıktığımızdan beri 40, hadi bilemedin 45 kilometre hızla falan gidiyor. Arkadaki araçta bulunan Kadir, kudurmuş vaziyette... Çünkü, Arykanda taa Finike'de... 150-200 kilometrelik yol ve ondan önce uğrayacak birkaç da yerimiz var. Arkaya dönüp baktıkça bana, ‘‘Biraz daha hızlı’’ diye işaret ediyor. Bu isteği aynen aktarıyorum babaya... Ama, gaza basacağı yerde bol bol nasihat veriyor. İşte, bir arkadaşı fi tarihinde ona, ‘‘Hızlı gitsen, en fazla yarım saat farkeder’’ demiş. Hala, onun o sözünü dinliyor. Kemer'in virajlı yollarında, biz en önde, Kadir ve Musa Seyirci bizim arkamızda, onların arkasında da, o gün Kemer'e gitme gafletine düşen diğer sürücülerin araçları... Sayısını ne siz sorun, ne ben söyleyeyim. Fikret baba, kendi gitmediği gibi, onlara da yol vermiyor. Sadece Kadir değil, arkadakilerin de hepsi kudurmuş vaziyette...

Haa... Unutmadan, bir itirafta bulunayım. Fikret Otyam, bilmeden bir iyilik yaptı o gün sürücülere... Naturland'a yakın bir yerde ceza kesmek için pusuya yatmış polislere avuçlarını yalattı. Kemer'deki trafik polisleri, Antalya tarihinde ilk kez o gün hiç ceza yazamadılar. Türkiye bütçesine tek kuruş katkıda bulunamadılar. Ve, para toplanamayınca da, mebuslara kıyak maaş, batık işadamlarına kredi ödenemedi. Veya aksadı...

Meraklandıkları için merkeze, ‘‘Bugün, nüfus sayımı mı var?.. Bu araçlar nerede?’’ diye anons eden polisler, tin tin giden araç konvoyunu görünce küçük dillerini yuttular. Baba, ‘‘Yavaş gidene de ceza yazıyorlar, biraz bastır’’ sözlerim üzerine, o gün hız rekoru kırdı; saatte 52 kilometre...

Mola yerinde direksiyonun başına geçen Filiz Otyam, aradaki farkı kapattı da hava kararmadan Arykanda'ya ulaştık...

Tarihi mekanları sevenlere hararetle tavsiye olunur. Doğa harikası bir yerde, henüz keşfedilmemiş bir güzellik görmek istiyorsanız mutlaka gidin. Yok, ‘‘Ben oradaki Gürer Aykal konserinde giderim’’ diyorsanız, o zaman Haziran'ı bekleyin.

Bir taşla, iki kuş vaziyeti yani...

Dökdök'ün merakı

Gazeteci Ahmet Dökdök, CHP'li başkan Bekir Kumbul'un, ‘‘Demirel gitmesin, 5 yıl daha kalsın’’ sözlerine çok şaşırmış.

Ve, hemen şu yakıştırmayı yapmış;

‘‘Kumbul, acaba parti mi değiştiriyor?’’

Bence ilgisi yok...

Parti değiştirirse bu onun bitişi olur çünkü...

Peki, o zaman Kumbul'un Demirel'i destekleme gerekçesi ne olabilir?..

Gayet basit...

Bekir Kumbul'u büyükşehire kim aday yaptı?..

Deniz Baykal...

Peki, Baykal kim?..

Demirel'in, Zincirbozan'daki kader arkadaşı...

Bilmem anlatabildim mi?..

Magandalığın ilk raconu

Duyduk duymadık demeyin...

Elimde, gün görmüş, hali vakti yerinde, kelli felli, Antalyalı ‘‘Magandalar’’dan müthiş bir haber var. Hem de ne haber...

Kıbrıs gezisinde, adlarını, havalimanında bekleyen tur görevlisinin tabelasına yazdırarak resmileşme yolunda ilk adımı atan, kaldıkları otelden ‘‘Magandalar’’ adına fatura alan grup asıl bombayı patlatmak üzere...

Ne yapıyorlarmış biliyor musunuz?..

Kendilerine bir amblem çizdiriyorlarmış... Evet, evet bildiğimiz amblem... Magandaların ambeli nasıl olur?.. Tabii ki, adlarına yakışır. Bir reklam şirketiyle anlaşıp eskizleri hazırlatmışlar bile...

Eskizlerden palabıyık ve kolye olan amblem favoriymiş... Bu amblem ilk toplantıda gündeme gelecek. Ve, iş bitecek...

Şimdi, tüm çabam, bu amblemi ele geçirmek.

dgundogdu@hurriyet.com.tr

TELEFON: (0242) 340 38 38

Yazarın Tüm Yazıları