Dua

Güncelleme Tarihi:

Dua
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 1998 00:00

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Aşağıda tırnak içindeki satırlar Robert M. Pırsıg'ın ‘‘Lila’’ kitabından alınmıştır. Pırsıg, bu satırlarda benim en çok sevdiğim filmlerin başında gelen ‘‘Butch Cassidy and Sundance Kid’’ (Sonsuz Ölüm) filminin açılış sahnesini anlatmaktadır.

‘‘Bu filmin, herhalde tarihsel ve efsanevi bir duygu vermek için her şeyin kahverengi ve monokrom gösterildiği bir açılış sahnesi vardır. Sundance Kid poker oynamaktadır ve dramatik bir gerilim vermek için mizansen biraz yavaşlar. Tek görünen şey Kid'in yüzüdür. Öteki oyunculardan birinin ise yüzünün ancak bir bölümü, o da bazen görünür ve Sundance Kid'in yüzünün önünden zaman zaman bir duman geçer. Kid'in yüzü ifadesizdir; ama tetikte ve kendine hâkimdir.

Görünmeyen bir pokercinin sesi duyulur: ‘Evet, galiba herkesi silip süpürdün ahbap. Oturduğundan beri tek bir eli bile kaybetmedin.'

Kid'in yüz ifadesinde hiçbir değişim olmaz.

‘Bu başarının sırrı nedir?' diye sürdürür pokerci. Sesi tehdit edicidir; korkutucudur.

Sundance, bu konuda düşünüyormuş gibi bir süre yere bakar; sonra gözlerini kaldırır, sakince, ‘dua' der.

Demek istediği bu değildir, ama alaycı bir şekilde de söylememiştir. İfadesi muğlaklığın bıçak sırtında, dengede durmaktadır.

‘Seninle ikimiz oynayalım' der pokerci.

Kartlar açılmak üzeredir...’’

* * *

Bu satırları buraya almamın nedeni tek değil. İlki onları çok beğenmiş olmam. Ama nedenler burada bitmiyor. ‘‘muğlaklığın bıçak sırtındaki denge’’ ve ‘‘kartların açılmak üzere olması’’ ifadelerinin güzelliği beni bu satırları yazmaya zorladı. Bir de ‘‘dua’’.

Cumhuriyet Bayramı'nda sokaklardaki coşkulu kalabalıkları izlerken düşündüklerimi yukarıdaki parça kadar güzel hiçbir şey ifade edemezdi. O coşku dolu güzelim yüzlere bakarken, kalabalıkların arasındaki başları açık ya da örtülü kadınların cumhuriyete inançla bağlılıklarını seyrederken ifade edilmez bir biçimde bunları düşünmüştüm.

Muğlaklığın bıçak sırtından kurtulmalıyız, kartları açmalıyız. Ancak açacağımız kartlar sevginin ve barışın kartları olmalı.

Ve dua etmeliyiz. Çünkü dua bizi düşmanlıklardan, kinden, nefretten arındırarak kendimizi aşmamızı sağlayacak tek yoldur.

* * *

Bizler istesek de istemesek de bu ülkenin insanlarıyız. İstesek de istemesek de bir arada yaşayacağız. Birbirimize tahammül etmeyi, birbirimizi sevmeyi ve saygı duymayı öğrenmek zorundayız.

O halde kartlarımızı açalım. Şimdiye kadar kartları açmadan ellerinde tutanlar artık bayramlarımızı bizlere bıraksınlar. Cumhuriyetin asli unsuru olan halk artık kendi bayramlarını kutlasın. İnanıyorum ki 76'ncı yıl bayramı bu yılkinden daha da güzel olacaktır.

Biz özgür ve bağımsız olacağız ve bundan sonra sadece bayramlarda değil bize karşı yapılan her haksızlıkta coşkuyla sokaklara çıkacağız.

Şarkılar ve marşlar söyleyeceğiz.

Ama dua da edeceğiz.

Bunların birbirinden ayrısı gayrısı yoktur.

Bıçak sırtında kumardan vazgeçeceğiz.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!