Dr. Nuri Soysal

Karın ve kalça yağı ile yanak estetiği

26 Nisan 2010
Elmacık kemikleri, yüzün ortasında, burun ile kulak arasındaki bağlantı bölümünde bulunur. Bu kemiğin bazı kişilerde zayıf olması, yüzün orta bölümünün çökük görünmesine yol açar. Bu sorunu ortadan kaldırmak küçük bir operasyonla mümkündür.

Türkiye, trafik kazalarının sık yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Kazalar sonrasında ortaya çıkan elmacık kemiği kırıkları sık görülüyor. Elmacık kemiklerinde oluşan kırıklar çoğu zaman tedavi gerektirmeden iyileşiyor, ancak bu bölgede çukurlar oluşabiliyor. Bu çukurlar da elmacık kemiğinin üzerindeki yumuşak dokunun sarkması, gevşemesi ve depresif bir ifadenin gelişmesine yol açabiliyor. Bu görüntünün ortadan kaldırılmasını isteyenler, “elmacık kemiği estetiği” için bize başvuruyor.

KENDİ YAĞINDAN DOLGU YAPIYORUZ
Bu bölgenin estetik olarak çene, burun ve alın çıkıntılarıyla daha uyumlu hale getirilmesi için birtakım dolgu maddeleri kullanmak gerekiyor. Operasyon, vücuttan alınan yağ dokuları ve doku kokteylleri ile yapılabildiği gibi, ameliyat sırasında çıkarılan dokular da kullanılabiliyor.
Öte yandan, yüz yaşlanması bulunan hastalarda başvurulan yüz germe işlemi, bu bölgenin zayıflığı nedeniyle istenen sonucu vermeyebiliyor. Bu hastalarda germe işlemi esnasında elmacık kemiğini büyütmek gerekiyor. Bunun için söz konusu bölgeye çeşitli dolgu ya da implantlar uygulanıyor.
YANAKLARA PROTEZLE ŞEKİL VERİYORUZ

Yazının Devamını Oku

Diyet ve spor yoksa selülit savaşını kaybedersiniz

19 Nisan 2010
Yaz yaklaşırken, neredeyse tüm kadınları selülitlerinden kurtulma telaşı sarıyor.

Üstelik bunun için başvurdukları yöntemlere ciddi paralar harcıyorlar. Hazır mevsimi gelmişken bir uyarıda bulunalım: Selüliti gideren bir ilaç hâlihazırda
 mevcut değil!

Selülit tedavisinde kullanılan mezoterapi, LPG ve benzeri aletler ile kremler, sorunu yüzde 100 gidermeye yetmez. Bilimsel olarak selüliti giderdiği kanıtlanmış bir tedavi yöntemi henüz bulunmuyor. Bu nedenle kadınların hareketi ve sporu yaşamlarından çıkarmamaları, yediklerine hayat boyu dikkat etmeleri şart. Çünkü doğru beslenme ve spor desteği olmadan selülit savaşının kazanılması mümkün değil.

KAHVE VE SİGARA SELÜLİTİ TETİKLER
Selülit, ciltte portakal kabuğu görünümüyle kendini belli eder. Tıbbi ifadesi ise “deri altı yağ dokusunun iltihabı”dır. Ama burada mikrobik bir iltihap söz konusu değildir, sözü edilen derinin altındaki yağ hücrelerinin şişmesidir. Kişi kilo aldığında bu hücreler şişer ve derinin dış görüntüsü bozulur.

Yazının Devamını Oku

Estetiğin zamanını erkeğin kadına tutumu belirliyor

5 Nisan 2010
Erkekler vücutlarıyla ilgili olumsuz yorumlar yaptıklarında, kadınlar o ana kadar hiç düşünmeseler de estetik cerrahların kapısını çalıyor.

Hatta estetik operasyon, birden “acil durum” halini alıyor.

Estetiğin ne zaman yapılacağı aslında çok göreceli bir kavram... Erkeklerin eşleri ya da sevgilileri ile ilgili değerlendirmeleri kadar, kadınların kendi dış görünüşleri hakkındaki hassasiyetleri de o kararı vermekte etkili... Kadınlar kendilerinde estetik anlamda bir çöküntü, gerileme olduğunu hissettiği anda operasyon için düğmeye basıyor.

Kişiyi estetiğe götüren nedenler arasında kişinin yaşadığı sosyal çevre, bu çevrenin beklentileri, dayatmaları, aile yapısının özellikleri, ekonomik güç de etkili... Günümüzde artık kadınlar sosyal ve ekonomik hayata daha çok katıldıkları için estetik operasyonlara daha sıcak bakıyor.
Ekonomik özgürlük önemli bir güç olduğundan, eşlerinden maddi destek görmeseler de kendi güzellikleri için ameliyat olabiliyor ya da diğer ameliyatsız yöntemleri tercih edebiliyorlar.

ÇALIŞAN KADIN ESTETİĞİ DAHA ÇOK SEVİYOR

Yazının Devamını Oku

Yanlış kapanan çeneye estetik çözüm

22 Mart 2010
Yüzdeki şekil bozuklukları kişinin psikolojisini ve sosyal yaşamını etkiliyor.

Sıklıkla da bu bozukluklar kader gibi kabulleniliyor. Oysa doğumsal kaynaklı şekil bozukluklarının cerrahi operasyonla düzeltilmesi mümkün.

Yüzde burun, göz gibi organların yanı sıra çenedeki bozukluklar da sorun yaratıyor. Çenedeki bozukluklar, diş düzenindeki bozukluklardan kaynaklanabildiği gibi, çene kemiklerindeki büyüklük farklılıklarından da oluşabiliyor. Son yıllarda gerçekleştirdiğimiz estetik operasyonlar sayesinde yüzde herhangi bir iz ya da şekil bozukluğu olmadan, kişiyi normal ölçülere sahip bir çeneye kavuşturmak mümkün oluyor. 
Eğer alt ve üst dişler düzgün bir şekilde kapanıyorsa ve ısırma problemleri yoksa, dişlerle uğraşmadan sadece çeneye müdahale ediliyor. Örneğin alt çenenin ileriye doğru çıkık veya geride olması, üst çenenin küçük ya da büyük olması gibi...
Alt çene uzunsa çene ucundaki fazlalık uygun ölçülere getiriliyor. Çene kısaysa, o zaman çene ucuna eklemeler yapılıyor. Aynı şey üst çene için de geçerli... Ekleme ya da parça çıkarma ile üst çene şekillendirilebiliyor. Ölçüyü ise hastanın yüz hatlarına göre ayarlıyoruz.

DışLERE DE MÜDAHALE EDıLıR

Yazının Devamını Oku

Bahar gelince estetik isteği artıyor

8 Mart 2010
Bahar mevsimi, yaza girmeden önce dış görünümdeki beğenilmeyen detayların düzeltileceği bir fırsat dönemi...

Üstelik kadınlar artık vücutlarında birkaç değişikliğe birden gidebiliyorlar. 

Baharla beraber ortaya çıkan yenilenme isteği gençleşme ve daha iyi görünme tutkusuyla birleşince, estetik operasyonlar bahar aylarında hız kazandırıyor. Biz de bugün kadınlara, baharda yaptırmayı tercih ettikleri estetik işlemler hakkında bilgi vermek istedik. 

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de uzun süredir uygulanan botoks, estetik işlem listesinde uygulanma sıklığı ve yaygınlığıyla ilk sırayı aldı. Botoksun bu kadar çok tercih edilmesinin nedeni, her yaşta uygulanabilir olması. Özellikle neden bahar aylarında yaptırıldığına gelince...

DOLGUNUN 5-6 AY KALICILIĞI VAR

Yazının Devamını Oku

Stres ve yaşlılık

1 Mart 2010
Alında derin çizgiler, vücutta hem bölgesel hem de genel yağlanma, göz kapaklarının düşmesi, cildin kırışması, yüz ve vücuttaki sarkma, kadın-erkek birçok insanı endişilendiriyor. Bilimadamları da yaşamın sırrını çözebilmek için hiç durmadan çalışıyor. Yaşlanma süreciyle ilgili araştırmalar, birçok ülkede halen devam ediyor.

Dünya üzerinde yaşlanma korkusu duymayan çok az insan vardır. ıleride bakıma muhtaç olma ihtimali kadar, fiziksel görüntünün bozulması da bu korkuyu tetikliyor. Dolayısıyla yaşlanma süreciyle ilgili araştırmalar, birçok ülkede son sürat devam ediyor.

Psikolojik stresin yaşlandırıcı etkisi de bu bilimsel araştırmalarla kanıtlandı. Stres seviyesi çok yüksek olan bazı kadınların hücreleri biyolojik açıdan bakıldığında 10 yıl daha yaşlı görünüyor.

Araştırmacılar, stres hormonunun artışına bağlı olarak daha fazla serbest radikal üretildiğini tahmin ediyor. Vücutta stresin etkisiyle üretilen serbest radikaller ise “tamir edici enzime” zarar veriyor.

Stres kortizol hormonunu da artırıyor. Özellikle düzenli ve yoğun strese maruz kalındığında, yaşlanmayla doğal olarak artacak olan kortizol hormonu, daha genç yaşlarda artmaya başlıyor. Kortizol hem hücre yaşlanmasını hızlandırıyor hem de vücudun savunma sistemini zayıflatıyor. Bu nedenle yaşlılıkta yakalanacağımız hastalıklara daha erken yaşlarda yakalanma olasılığı artıyor.

STRES HÜCRE ÖLÜMÜNÜ HIZLANDIRIR

Stresin aralıksız olarak devam etmesinin sağlığa zarar verdiği artık kesin olarak biliniyor. Yapılan son bilimsel çalışmalar da insanların stres yüzünden hastalıklara niçin daha duyarlı hale geldiğini açıklıyor.

Uzun yıllar devam eden stres, belli başlı beden hücrelerinin ömrünü kısaltarak insanların daha çabuk yaşlanmalarına neden oluyor. Yıllarca stres altında yaşayan 58 kadını inceleyen Amerikalı bilim adamlarına göre, stres altında kalan bağışıklık hücrelerindeki kromozom uçları, sağlıklı kadınlarınkine göre daha kısa. DNA’nın bu bölümlerindeki uzunluk, hücrenin ne kadar süre daha bölüneceğini belirliyor. Belli bir kısalığı aştıktan sonra ise önemli genetik bilgiler yok oluyor ve hücre ölüyor.

Kadınlar gündelik yaşamda ne kadar çok strese girerse ve stres durumu ne kadar uzun süre devam ederse, bu kromozom uçları o denli kısalıyor, bunları tamir eden enzimin etkinliği düşüyor ve hücreler daha fazla serbest radikal üretiyor. Bu da yaşlanmaya yol açıyor.

HÜCRE BÖLÜNMESİ VE YAŞLILIK

Aslında yaşlanmayı, vücudun hücresel boyutuyla geçirdiği değişimler bütünü olarak tariflememiz mümkün. Ve hücre yaşlanmasını ikiye ayırabiliriz: Enerjinin azalması... Üreme ve çoğalma yetisinin azalması...
Hücre bölünmesindeki değişiklikler 35 yıl önce bilimsel çalışmalarla ortaya kondu. Bu çalışmalara göre, bir yaşındaki çocuğun hücresi 80-90 kez bölünürken, 70 yaşındaki bir kişinin hücresi 15-20 kez bölünebiliyor.
Vücudun yaşlanırken sağlıklı kalmasını sağlayabilmek için şu dört maddeyi akıldan çıkarmamak gerekiyor:

* Düşük yağlı beslenme ve rafine şekeri az miktarda kullanmak
* Bol sebze ve meyve tüketmek
* Vitamin ve balık ağırlıklı beslenmek
* Düzenli spor yapmak
* Stres yönetiminde başarılı olmak, gevşeyebilmek
Tüm bu önlemleri almaz, aşırı yağlı yiyeceklerle beslenir, sigara ve alkol tüketimini artırırsanız kolesterol yüksekliği, diyabet gibi hastalıklarla karşılaşırsınız. Bunlara stres de eklendiğinde yaşlanma sürecinin hayli hızlandığını biliyoruz.
Yazının Devamını Oku

Dekolte ve boyun estetiği 30’lu yaşlarda başlıyor

22 Şubat 2010
Boyun estetiğinde neler yapıyoruz

Kadınlarda 30’lu yaşlardan itibaren, bazen daha da genç yaşlarda boynun orta hattında bazı çizgilenmeler oluşuyor. Bu sorun sarkma ve gevşeklikle birleşince (özellikle de açık kıyafetlerin giyildiği yaz mevsiminde) estetik olmayan bir görüntü ortaya çıkabiliyor. Ama bu sorundan tümüyle kurtulmak mümkün...
Boyun estetiğinde uygulanan başlıca üç yöntem var. Bu yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:
Boyun Germe: Boyun bölgesindeki fazla yağ alınıyor, fazla deri çıkarılıyor ve sarkmış kas yapısı toparlanıyor. Deri altından germe işlemi yapılarak, bu bölgenin daha gergin görünmesi sağlanıyor. Ama bu işlem ileri yaştaki hastalarda uygulanması gereken bir yöntem...
Yağ Enjeksiyonu: Bu bölgede yan tarafa doğru uzanan çizgilere ince yağ ve kolajen enjeksiyonları yapılabiliyor.
Botoks: Botoks uygulamalarıyla da boyunda oluşan çizgilerin giderilmesi sağlanabiliyor. Ancak bu çeşit botoks ve enjeksiyon uygulamalarını daha genç yaştaki kişilere uygulamak gerekiyor.
Tüm bu işlemlerden sonra hastanın boyun hareketlerini belli bir süre kısıtlıyoruz. Bazılarında ise boyunluk kullanıyoruz. Hastalardan, özellikle de boynu yan tarafa çevirmek gibi boyunda gerginlik yaratan hareketlerden uzak durmalarını istiyoruz.
Kadınların estetik işlemlerde en fazla sordukları sorular arasında yer alan iz ve ağrı konusuna gelince: Yapılacak işleme göre küçük izler olabilir, ancak bunlar rahatsız edici değildir. Boyun germe ve alt yüz germe birlikte yapılıyorsa, kulak arkasından, kulak içinden devam eden bir iz oluşabilir. Bu izin çok önemli bir belirginliği yoktur.

Yazının Devamını Oku

Estetik dünyasında laser

15 Şubat 2010
Günümüzde laser teknolojisi, başta göz olmak üzere pek çok ameliyatta kullanılıyor. Laserin en önemli kullanım alanlarının başında ise estetik ve kozmetik işlemler geliyor. Yeni nesil laser aletleri, yüksek bilgisayar teknolojileri sayesinde derinin istenen seviyesi ve derinliğinde etkili olabiliyor. Bu üstün teknoloji sayesinde laseri istediğimiz organda, istediğimiz güçte kullanabiliyoruz. Böylece deriye hiçbir zarar vermeden, hemen altındaki istenmeyen dokudan veya kıl kökünden /images/100/0x0/55ea0f1af018fbb8f8687615kurtulabiliyoruz. 

Laseri ameliyatta bistüri amacıyla da kullanabiliyor, bu sayede dokuların çok daha az kanamasını sağlayabiliyoruz. Bu da bize daha rahat, risksiz, aynı zamanda çok daha iyi görüş sağlayan bir ameliyat olanağı tanıyor.

Estetik ve kozmetik işlemlerde kullanımına gelince...

Özellikle yüz yaşlanmasının tedavisinde kullanılan “karbondioksit laser” sayesinde, yüz derisinde oluşan ince kırışıklıkları ortadan kaldırabiliyoruz. Burada yaptığımız işlem şu: Derinin en üst katmanını laser ile çok ince bir biçimde ortadan kaldırıp yepyeni bir deri ortaya çıkmasını sağlıyoruz. Yeni deri neredeyse bebek cildi gibi tertemiz ve derinin ana yapısı olan kolajen dokusundan yana da son derece zengin oluyor.

Karbondioksit laser ile yüz gençleştirme işlemi yaptığımızda, derinin iyileşme süreci yaklaşık bir haftayı buluyor. Ancak normal deri rengine ulaşması 3-6 hafta sürebiliyor.

DAHA AZ KANAMA OLUYOR

Laserin bir diğer kullanım alanı ise derinin çeşitli damarsal hastalıkları... “Hemangiom” dediğimiz damar genişlemelerinin tedavisi için değişik laser türleri kullanıyoruz.

Kişiye göre seans sayısı değişen bu uygulama sonucunda, çoğu kez hiç iz kalmadan, mükemmele yakın sonuçlar alabiliyoruz. Eskiden iz bırakılarak yapılabilen bu tedaviler için laser gerçekten büyük avantaj sağlıyor.

İSTENMEYEN TÜYLERDEN KURTARIYOR

Vücuttaki istenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmak isteyenler de bu teknikten medet umuyor. Özellikle son 10 yılda geliştirilen laser aletleri sayesinde, hem kadınlar hem de erkekler bu sorunlarından kurtuluyor.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, deri ve kıl yapısının tespit edilmesi ve buna uygun dalga boyunun kullanılması...

Laser epilasyon koyu renkli kıl köklerinde son derece iyi sonuç verirken, açık renklerde koyu renklerdeki kadar başarılı sonuçlar alınamıyor. Öte yandan, açık renk tüylerin giderilebilmesi için de yeni laser aletlerinin geliştirilmesine çalışılıyor.

Eski tip laser aletlerinde kıl köklerini tahrip ederken yer yer deri dokusuna da zarar verilebiliyorken, son teknoloji aletlerle daha seçici ve daha az ağrılı sonuca, daha kısa sürede ulaşmak mümkün oluyor.

DÖVMELER LASERLE SİLİNİYOR

Dövmeler (Tatuaj) günümüzde birçok gencin vazgeçilmez tutkusu haline geldi. Hatta orta yaş grubundaki kişiler arasında da hızla yaygınlaşıyor. Ancak vücudun değişik bölgelerine yapılabilen bu özel süslemeler, zaman içinde bıktırabiliyor, sildirilmek istenebiliyor.

Bunların silinmesi eskiden çok zordu, çoğu kez de istenilen sonuçlar alınamazdı. ışlemler sonrasında ise kimi zaman oldukça fazla iz kalabiliyordu. Son 10-15 yılda geliştirilen laserler ile bu işlem de kolaylaştı. Ancak geliştirilen laser cihazları koyu renk ve siyah tonlara etkili olmakta, parlak renklerde istenilen sonucu verememekte... Bu sebeple ileride sildirme ihtimaline karşı, dövme yaptırırken renk seçimleri çok iyi yapılmalı. Yani dövme yaptırırken, sonradan kolay silinebilmesi için parlak renkler değil, siyah renk tercih edilmeli.

SAÇ EKİMİNDE DE KULLANILIYOR

Laserin estetik cerrahide birçok alanda kullanıldığını, başarılı sonuçlar alınabildiğini artık rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Bu alanlardan biri de kanamayı azaltıcı etkisi nedeniyle saç ekimlerinde laserden yararlanılması.

Bu işlemde de laser saçın ekileceği yerin hazırlanmasında kullanılıyor, ardından saç köklerinin nakledilmesi işlemine geçilebiliyor.
Yazının Devamını Oku