Paylaş
Yazlık sinema keyfini nasıl anlatırız genç kuşaklara?
Anlatamayız!
YAZLIK SİNEMALAR
Geldi geçti. Bir daha da gelmez o günler.
Yazlık sinemalarımız bir kere aile öncelikliydi.
Çekirdek çitleyip, gazozu leblebiyle götürmek bir başkaydı.
Alkışlar, ıslıklar, yaşalar, bravvolar birbirine karışır, seyirci de adeta rol kapardı filmlerden.
Bu sinemaların sandalyeleri de özeldi, ahşap, katlanır, konforsuz…
ESAS OĞLAN, ESAS KIZ
Halkımız daha modern, daha bir sinemaya yatkındı.
Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Filiz Akın,
Ayhan Işık, Cüneyt Arkın, Fikret Hakan, Ediz Hun filmleri iple çekilirdi.
‘Esas kız’, ‘Esas oğlan’, esas kız ve esas oğlanın yardımcıları, figüranlar, dublörler ve daha niceleri...
Sinema emekçileri…
Acı tatlı nice hatıraları geride bırakarak bir bir göçüyorlar bu dünyadan.
LİMAK HOLDİNG YAZLIK SİNEMA DEDİ
Sanata ve sanatçıya değer veren firmalar hatıraları tazeliyor.
Emeğe değer, sanata ve sanatçıya saygı gereği çeşitli etkinlikler yapıyorlar.
Limak Holding kuruluşları olan Limak Enerji ve Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ ‘Yazlık Sinema’ için adım attı.
*
Şirket çalışanları ve yakınları için geçen hafta, 1970’li yılların ‘Güllü’sünü oynattı.
Başrolleri Türkan Şoray ve Ediz Hun’un paylaştığı film ilgiyle izlendi. Nostalji sineması tadında keyifli anlar yaşayan çalışanlar, ‘Yazlık Sinema’ uygulamasının devamını istedi.
*
Başrol oyuncusu Ediz Hun, filmi her iki firmanın genel müdürleri Gökay Fatih Danacı ve Ali Erman Aytaç ile birlikte izledi. Gösterimin sonunda filmin çekildiği ortamı, teknik imkanları, sanatçıların özverilerini, sette yaşanan ilginç olayları seyircilerle paylaşan Ediz Hun, “Bursa’yı çok eskiden tanıyan biri olarak 60’lı, 70’li , 80’li yıllarını çok iyi bilirim. Bu şehirde filmler çektik ve çok anılarımız oldu. Gerek tarihi gerek tabiatıyla özel olan bir şehirde bulunmaktan oldukça mutluyum. Limak Enerji Grubu’nun bu nazik davetinden büyük onur duydum. Biz bugün varız, yarın olmayabiliriz” dedi.
Genç çalışanlara, ‘yaptığınız işi sevin, sevdiğiniz işi yapın ve çok çalışın, çalışmaktan yılmayın’ önerilerinde bulundu.
Yaşamından kesitler vererek Kanada’da yükseköğrenim gördüğünü, akademisyen olarak üniversite de ders verdiğini, hala çok çalıştığını, bu aralar yoğun bir şekilde tiyatro eseri sahnelemek için çabaladığını söyledi.
*
79 yaşında olmasına karşın oldukça aktif bir yaşam sürdüren Hun, yaşam sırlarını hayranlarıyla paylaştı.
‘Güllü’ ile yediden yetmişe herkesin beğenisini kazanan Türk sinemasının efsane sanatçısı Türkan Şoray’ın hem kişilik hem sanatçılığıyla çok üst düzeyde olduğunu, filmin Türk halkı tarafından çok beğenildiğini, bunun için ‘Güllü Geliyor Güllü’ filminin çekildiğini ilave etti.
Başrol yardımcısı Süleyman Turan’dan da övgüyle bahsedip, onun sinemaya tutkulu, başarılı ve çalışkan bir sanatçı olduğunu anlattı.
*
Limak Enerji ve UEDAŞ çalışanları, bir dönem milletvekili olarak TBMM ‘nde de görev yapan sinemamızın kibar sanatçısı Ediz Hun ile sohbet ederken fotoğraf da çektirdi.
Hun, bu arada yeni bir filmin gösterimi için de söz verdi…
*
‘Yazlık Sinema’yı özleyenler için mutlu ve keyifli bir gece olduğu kesin.
Sanat için diğer kurum ve kuruluşlarımızın da böylesi etkinliklere imza atmasını bekliyoruz.
SÜLEYMAN TURAN DA VEDA ETTİ
İki gün önce ajanslara sanatçı Süleyman Turan‘ın yaşama veda ettiği haberi düştü. 83 yaşındaki Turan, İstanbul’da yalnız yaşadığı evde iki üç gün önce vefat ettiği sanılıyor!
Çok acı tabii…
Allah rahmet eylesin.
*
Süleyman Turan‘ı gazeteci rolüyle, filmin ana karakterini oynarken, biz Güllü‘yü izlerken, ecel de aynı esnada ona bir oyun oynuyor.
Onu alkışlarken sanatçımız evinde kalp krizi geçiriyordu.
Çok kolay kaybediyoruz, hiçbir şey gelmiyor elimizden.
Değerlerimiz teker teker kayıp gidiyor elimizden.
Sonra buna kader diyoruz.
BAŞTANBAŞA HÜZÜN
Sonbahar geldi, yapraklar dökülüyor, her yer hüzün…
Ülke baştan başa keyifsiz…
*
Dışarıda savaş, operasyon, içeride çatışma,
Ha bire şehit haberleri,
Şehirlerde tinerci dehşeti…
Tecavüzcüler, magandalar, kanunsuzlar, şiddet eğilimliler, cahiller, uyuşturucu müptelaları, hapishane kaçkınları, yankesiciler, dümenciler, soyguncular, dolandırıcılar, cep telefonu ve internet üçkâğıtçıları, trafik canavarları, kadın cinayetleri, hayvanlara saldırılar, emek hırsızları…
Say sayabildiğin kadar.
Bangır bangır bağırıyoruz, bir huzursuzluk hali bu,
Toplumsal cinnet…
*
İyi değiliz!
Toparlanmalıyız.
Acilen sulh ve sükûnete kavuşmaya, birbirimizi anlamaya mecburuz.
*
Her yer, memleketin dört bir köşesi yazlık sinemalarla dolsa, sanatçılarla içli dışlı olunsa yine de çözülmez bu sıkıntı!
*
Sanmayın eylül melankolisi bu…
Tamam, günlerden 12 Eylül, sevmem bu günü ama mevzu da bu değil!
Kış gelmeden halkın derdine bir çare bulmalı…
Paylaş