Yaşasın cumhuriyet kutlasın millet

Ulu önder, büyük Türk Başbuğu; “Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.” demişse, gelecekten zerre kadar endişe etmemeli,
Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar varlığını sürdürecektir...

İLERİ ADIMLAR

Ulaşımı, haberleşmesi, imalatı, tarımı, bankası ve hemen her şeyi yabancıların elinde olan, yokluk ve fakirlik içerisinde bulaşıcı hastalıklarla boğuşan, sakat kalmış, sağlığı yerinde olmayan, okuma ve yazması yok mertebesinde ki, işgücü ve erkekleri savaşlarda tükenen Türk milletinin önüne 1919 yılında milli direniş, mücadele ile önüne düşen Atatürk;
1920 senesinde Ankara’da devleti kurdu, Meclis’i topladı.
1923’e gelindiğinde ise ileri bir adım daha atarak yönetim şeklinin cumhuriyet olmasını sağladı.
*
Bedel ödeyen ve zafer kazanan Türk milleti yönetimin de sahibi oldu.
Millet artık bir aileye dayanan, hanedan saltanatı ve saray yönetimini istemiyor, egemenlik ve idarenin doğrudan bireylerde olduğu cumhuriyeti istiyordu...

BAŞARI HİKAYESİ

96 yıl önce, 29 Ekim 1923’de ilan edilen cumhuriyet yönetimi ile sarayın ve padişahın kulu olan halk artık eşit yurttaş, vatandaş haline geldi.
Bu değişim büyük atılımların ana gücü oldu.
Türkiye Cumhuriyeti artık bu topraklarda yaşayanlarındı, herkesindi...
Atatürk’ün ifadesiyle; “Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.
Milletimizin bugünkü yönetimi gerçek özelliği ile bir halk yönetimidir.”
*
Atatürk ve arkadaşlarının milletle birlikte gerçekleştirdiği zaferler ‘başarı hikayesi’ olarak mazlum ve esir milletlerin de rehberi oldu.
*
Cumhuriyeti herkes çok sevdi.
“Bizce: Türkiye Cumhuriyet anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir mevcudiyettir. Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelâde politikacılıkla milleti parçalamak, hıyanettir.” hatırlatma, uyarı ve tespitlerini yapan Mustafa Kemal yanılmadı...
Velhasıl dediği gibi oldu!..
Cumhuriyeti herkes sevdi ama galiba kadınlarımız daha çok sevdi...
*
Yeni yönetim biçimini genç nesillere emanet ederken, “Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister.” ve “Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister.” sözleriyle reçeteyi de yazıyordu Gazi...

HALK İSTERSE

Geleceği görmüştü diyoruz ya, bakın; “Hükümetlerin icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidarı düşürmezse bütün kusur ve kabahatlere katılmış demektir.” hatırlatmasıyla halkın katılımcı, denetleyici ve koruyucu gücünü nasıl da öne çıkartmıştı...
Memlekette dayanışma ve birlik ihtiyacı, dün kadar gerekli.
Yurdun dört bir yanında yapılan 96. yıl kutlamalarının bu yıl daha coşkulu olmasının sırrı buradaydı sanki.
‘Devlet katı’nın düzenlediği ‘Resmi protokoller’de ki cansızlık, heyecansızlık ve sıradanlığın aksine halkın sokaklarda, caddelerde, meydanlarda yaptığı kutlamalar bambaşkaydı.
*
Sadece Türkiye değil, Türk dünyası ve Türklerin yaşadığı her ülkede kutlamalar yapıldı.
Atasından, tarihinden, geçmişinden aldığı öğütleri ve mirası sonsuza kadar taşıma iradesi, gelecek kaygılarını da ortadan kaldırıyor...
*
Nevşehir Valimiz önce; ‘yürüyemezsiniz, izin vermiyorum!’ dedi.
Halkın, azim ve kararlılıkla ‘Cumhuriyet Yürüyüşü’ yapacağının anlaşılması üzerine Vali’nin çark yaparak ‘izin verdim’ açıklaması hafızalarda iz bıraktı...
*
96. Yıl Kutlamalarında başka iz bırakan ‘bir durum’ var mı?
Var...
Ödemiş!
Şehir, Ege’nin efeleri seferber oldu adeta.
İki bin kişi zeybek oynadı...
Muhteşem bir zarafet, ne büyük incelik...
Ata’nın en sevdiği oyunu binlerce kişi coşkuyla, ahenkle oynadı.
Ahali de alkışlarıyla, iştirakleriyle eşlik etti.

KOLAY OLMADI

İllerimiz neşeliydi, İstanbul ve Ankara bir başka kutladı bayramı.
Bursa...
Bursa, Nilüfer’de yürüyüşlerle, şenliklerle kutlar milli bayramları nedense!..
Yine öyle oldu, birlik ve beraberlik tavan yaptı.
Ata’nın “Cumhuriyeti ve onun gereklerini yüksek sesle anlatınız. Bunu yüreklere yerleştirmek için elverişli olan hiçbir durumu kaçırmayınız” mesajını yeniden aldık, amenna...
Atatürk sevgisini, cumhuriyet tutkusu ve bağlılığını, Milletin egemenliği ilkesini kimseler söküp atamayacak.
*
Söküp atmak isteyen cumhuriyet karşıtları var mı?
Var...
Sorun değil, cumhuriyetin ilan edildiği günde de vardı.
Bunlar sonra, ‘durum güncellemesi’ yapıp cumhuriyet bayrağını daha yükseltmeye çalışırlar...
*
Kutlayanlar artacak, Cumhuriyet yoluna devam edecek...
Hele, Cumhuriyet Bayramı’nı kutlama kervanına sonradan katılanların reklam panolarında astırdıkları o “Kolay Olmadı” afişleri her şeyin özeti oldu; gelecek inancımızı katbekat arttı...
*
Cephelerde savaş veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşları, kadınlar, erkekler, çocuklar, tüm sivil gönüllülere, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Anayasa değişikliği ile devletin yönetim şeklinin ‘Cumhuriyet’ olması için el kaldıran tüm Mebuslara (Milletvekilleri) teşekkür ediyor.
Rahmet ve minnetle anıyoruz; ruhları şad olsun.
Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalsın.