Paylaş
Daha güvenli, daha sağlıklı yaşamak için ‘kaderci’ anlayış yerine ‘tedbirler alan’ hayat anlayışına sahip olmak gerekiyor.
Yani öyle ‘saldım çayıra Allah kayıra’ ile olmuyor.
‘Yirmi yıldır bu işi yapıyorum, bana bir şey olmaz!’ demekle de insan güvende olmuyor…
Öyle olsaydı yılda 2 bin kişi iş kazasıyla hayatını kaybetmezdi!
*
Çalışanların sağlığını;
İşe uygun olması
İşle ilgili eğitim alması
İşi yaparken koruma ve güvenlik önlemlerini alması
Kişisel koruyucu donanımlarını, iş kıyafetlerini giymesi
İş ve çalışma ortamının ısısı, ışığı, aydınlatması, gürültüsü, basıncı, titreşimi ve düzeni, beslenmesi, çalışma ve dinlenme süreleri, ücreti, sendikal örgütlenmesi konuları etkiler.
TEHLİKE KAYNAKLARI
İşyerlerinde çalışanların sağlığını etkileyen risk ve tehlikeler;
FİZİKSEL; Gürültü, aydınlatma, sıcaklık, nem, hava akım hızı, titreşim, basınç, tozlar, iyonlaştırıcı radyasyon, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon,
KİMYASAL; Asitler, alkaliler, solventler, gazlar, ağır metaller, pestisitler vb. kimyasal maddeler, anestezik gazlar, temizlik, dezenfeksiyon ve sterilizasyon malzemeleri, kemoterapötikler,
BİYOLOJİK; Makroorganizmalar, mikroorganizmalar (virüs, bakteri, mantar, parazitler) toksinler,
PSİKOSOSYAL: Şiddet, iş stresi, tükenmişlik, kaygı, iş güvencesizliği, gelecek kaygısı, kariyer engelleri, rol çatışması, baskı, mobbing,
ERGONOMİK: Uzun çalışma süreleri, yorgunluk, monoton iş, duruş ve pozisyon bozuklukları, ağır yük taşıma ve kaldırma, masa başı çalışma, ekranlı araçlar, insan makine uyumsuzluğu gibi belli başlı konulardan meydana geliyor.
Bir fabrikada, işyerinde risk ve tehlikeler için koruma önlemleri alınmamış ise o ortamda kaza, yaralanma ve ölümler, meslek hastalıkları kaçınılmaz oluyor…
İSG PROFESYONELLERİ
Güvenli ve sağlıklı bir iş ortamı oluşturmak için çalışan İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) profesyonellerinin önemi anlaşıldıkça, işverenlerce çalışmaları desteklenince sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşur.
*
Kim bu profesyoneller?
İşyeri hekimleri, İş güvenliği uzmanları, hemşire ve sağlık memurları…
Çalışma ortamının özelliklerine göre İSG ekibi diyetisyen, psikolog ve işitme teknisyeni eklenir.
Bu ekip, çalışma yapılan yerleri güvenli hale getirerek, işçilerin sağlıklarını destekler.
ÖNLEMEK MÜMKÜN VE GEREKLİ
Tüm mesleklerde çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik hallerinin en üst düzeyde tutulması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi çalışmalarını ve çalışma koşullarını Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) belirliyor.
Bu kurumlar işyerlerinde;
Çalışanların sağlığının ve çalışma kapasitesinin koruması ve geliştirilmesi
Çalışma ortamının ve yapılan işin geliştirilmesi
İSG’yi destekleyen, iş organizasyonun ve çalışma kültürünün geliştirilmesi
Uygun işe yerleştirme
İşyeri ortamı etmenlerinin değerlendirilmesi
İşyerindeki risklerin kontrol altına alınması
Aralıklı kontrol muayeneleri
İşyerinde sağlık hizmeti sunulması
Sağlık eğitimi ve danışmanlık alınması
Çalışma süreleri, nöbet, izinler, ücret, dinlenme süreleri, katılım, ulaşım, yemek, gelişme olanağı, eğitimi temel ve vazgeçilemez unsurlar olarak görüyor.
GEÇ BAŞLADIK
Ülke olarak iş sağlığı ve güvenliği kavramlarını uygulamaya geç başladık.
Bernardino RAMAZZİNİ isimli İtalyan doktor bu konunun öncüsü olmuş, 1600’lü yıllarda Çalışanların Hastalıkları (De Morbis Artificum Diatriba) kitabını yazmış, daha o günlerde doktorlara, hastalarının yaptığı işi sormalarını öğütlemiş.
Onun açtığı yolda da Avrupa ilerledi.
*
Osmanlı devleti de, 1865 yılında Dilaverpaşa Nizamnamesi ile çalışanların sağlığıyla ilgilenmeye başlamış, Nizamname ile ‘zorunlu çalışma esası’ benimsenmiş, ‘üretimi artırma’ amacı güdülmüş.
1869 ‘da Maadin Nizamnamesi (Refah Yönetmeliği) ile daha ileri uygulamalar sağlanmış, zorunlu çalışma yasaklanmış, işçi sağlığının korunması, iş güvenliğinin sağlanması ve işverenlere iş kazaları durumunda işçiye tazminat ödenmesi hükümleri getirilmiştir.
İLO KURULDU
1. Dünya Savaşı’nın henüz sona erdiği, Türk milletinin ise bağımsızlık mücadelesi verdiği yıllarda batı dünyası, işçiler ve iş dünyası için uluslararası düzeylerde kararlar almak ve öneriler geliştirmek üzere 1919 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) ‘nü kurdu…
*
İş Sağlığını; ‘bütün çalışma alanlarını kapsayacak şekilde, bütün mesleklerde çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik hallerini sürdürme ve daha üst düzeylere çıkarma çalışmaları’ olarak gören İLO, bugüne kadar çok sayıda sözleşme ile tavsiye kararları alıp üye ülkelerin kullanımına sundu.
YENİ TÜRKİYE
1920 ‘de kurulan yeni devlet 1921 senesinde 151 Sayılı ‘Kanun Ereğli Havza-İ Fahmiye Maden İşçilerinin Hukukuna Müteallik Kanun’u çıkararak;
Zorla çalıştırmayı yasakladı
İşverenlere, işçi koğuşları ve hamamlar yaptırma yükümlülüğü getirdi
Çalışma sürelerini günde 8 saat ile sınırladı
Fazla çalışma için iki kat ücret ödenmesini öngördü
Asgari ücretlerin devlet-işçi-işveren üçlüsünce tespitini getirdi
Kömür madeninde çalışmaya kabul yaşını 18 yaş ile sınırlandırdı
Fazla çalışmanın işçinin isteği ile mümkün olduğu belirtilmiş
İşçi eğitimi konularında hükümler getirdi
İşverenler hastalanan, kazaya uğrayan işçileri ücretsiz olarak tedavi ettirmeye, maden yakınında hastane açmayı ve doktor bulundurmayı zorunlu kıldı
İş kazaları halinde işçiye ya da kaza ölümle sonuçlanmışsa ailesine, tutarı yargı organlarınca saptanacak bir tazminat ödemesi esası konuldu.
Ve böylece batı dünyası ile aradaki fark kapatılmaya çalışıldı.
İSG GÜNÜ
ILO, meslek hastalıkları ve iş kazalarının önlenmesi amacıyla 2003 yılında 28 Nisan’ı “Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü” olarak belirledi.
COVID-19 Pandemisi’nde de görüldüğü gibi çalışanları, tehlike ve risklere karşı koruyarak gayretle çalışan İSG Profesyonellerini Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü vesilesiyle kutluyorum.
Paylaş