Paylaş
Büyük acı... Arşa yükselen feryad... Felaket...
*
Derin bir üzüntü içerisindeyiz.
Gözü yaşlı, mutsuz, moralsiz ve yaralıyız.
Kolay kolay geçmeyecek, yıllarca sürecek.
HERKES BÖLGEYE KOŞTU
Elinden gelenin fazlasını yapan yurttaşlarımız bölgeye koştular, can kurtarmak için enkazlara daldılar. Tornavida, keser, çekiç, ne buldularsa onlarla, çıplak ellerle, organize ekipler gelene kadar çalıştılar, çırpınıp durdular.
Doktorlar, hemşireler, sağlık memurları kimseden talimat almadan gidip çadırlarını kurup, muayene ve tedavilere başladılar.
*
Böyle günlerde de büyüksün milletim, büyüksün...
Merhametinle de eşsizsin.
Gidemeyenler ise yiyecekten giyeceğe, yatağından yorganına, uyku tulumuna, su, benzin, ilaç, ilk yardım malzemeleri, iş makinelari, alet edevat, hijyen ürünleri, kedi köpek mamalarına kadar, türlü ihtiyaç ürünlerini gönderdiler.
O kadar çok yardım gönderildi ki, tıpkı 1999 Marmara depreminde olduğu gibi yollara saçıldı...
SORMAYIN A DOSTLAR, YARALIYIZ
Yaralıyız a dostalar, yaralıyız, sormayın!
Zelzelede, depremde
Ayazda, soğukta
Günlerce kaldığım enkazda
Canlarımı yitirdim, yaralıyım
Al yanaklı eşimi
Ceylan gözlü kızımı
Balaban oğlumu
Kokusuna doyamadığım, eli kınalı anamı
Dağ gibi babamı yitirdim a dostlar, yaralıyım...
*
Ağlama artık gözlerim, ağlama
Ağlama
Ey gözleri kan çanağına dönen yar, ağlama
Kuruyan pınarlarım, gözyaşlarım
Ağlama...
Yaralıyız a dostalar, yaralıyız
Büyük bir yıkım yedik,
Yaralıyız...
*
Sormayın bana kimlerdenim
İçin için ağlayan Maraşlı, Antepli, Urfalıyım
Gözleri bulutlu Diyarbakır, Adana, Adıyamanlıyım
Avaz avaz haykıran Hatay, Osmaniye, Kilis, Malatyalıyım
Sormayın!
Sormayın a dostlar, sormayın
Ateşe düştük
Yandık yıkıldık, gitti canlarımız
Yaralıyız a dostalar, a yaralıyız...
Bu dizelerle anlatmaya çalıştım üzüntümü ben de...
*
Acının, hüznün, kederin resmi çizilebilir mi?
Çizilir!
Deprem bölgesine bakmanız yeterli.
////kutu////
BÜYÜK ACILAR, TELAFİSİZ KAYIPLAR
Tedbir alınmadı, kurallara uyulmadı.
Çok insan yitirdik.
Can kaybımız 43 bin 556’ya ulaştı.
Biliyoruz ki daha fazla kaybımız var.
*
Can kayıplarıyla da bitmiyor, bilanço ağır.
Yaralılar, sakatlanıp engelli kalanlar, yaşam kalitesi ve uğradığı travmayla ruh sağlığı bozulanlar...
Milyonlarca insan bunu unutamayacak, kolay atlatamayacak.
Evlerine, okullara, kapalı alanlara giremeyecekler.
Korkuları ve kaygıları olacak.
İnsanlarda da fay hatları açığa çıkacak. Eskisi gibi olmayacak.
*
Ekonomik kayıpları da konuşacağız.
Türkiye, bu hasarı uzun yıllar yüreğinde hissedecek.
Geri getirilemeyecek kayıplarımız da var.
Yüzlerce, binlerce yıllık köprüler, camiler, kiliseler, hanlar, hamamlar, tarihi ve kültürel mirasımızı oluşturan yapılar yıkıldı...
İnsanlığa ait ortak miras da zarar gördü.
Bunları üzülerek konuşacağız.
*
Sadece Hatay’da 60‘a yakın hekim kaybettik. 10 ilde yitirdiğimiz meslektaşımızın sayısı 100‘e yakın...
Ağır hasar aldık...
AFETLER, HASIMLAR VE DERSLER
Depremin üzerinden 20 gün geçti.
Deprem yaralarını sarmaya çabalıyoruz. Yardım elinin değmediği yerler de var...
İlk andan itibaren yardıma koşan yerli ve yabancı arama kurtarma ekipleri geri döndüler.
Hepsine teşekkür ediyoruz.
*
Devletlerarası ilişkilerde sorunlar yaşadığımız Yunanistan ve Ermenistan’ın yardıma koşan ilk ülkelerden olduğunu unutmamalıyız.
Afetlerde hasımlar bile yardıma koşarlar...
Yeri gelmişken yazayım, siyasetçilerimiz, iktidarıyla muhalefetiyle partililer bu durumdan ders çıkarttılar mı acaba?
Çıkartmalılar.
EKSİK OLANLAR
Kenetlenmeliyiz...
Herkesin kalbi, böylesi felaketlerde aynı acıyı hissetmeli, ‘Ben ne yapabilirim’ demeli, yardıma koşmalı...
Çünkü ölüm var ölüm.
Çünkü deprem var bu topraklarda!
Çünkü yakın zamanlarda olacak İstanbul depremi, Bursa depremi, İzmir depremi, Bingöl-Karlıova depremi konuşuyoruz.
Çünkü büyük acılar yaşamak istemiyoruz!
O halde bu depremde eksik olanları not edelim...
Not ettiklerimizi analiz edelim.
*
Öne çıkan temel hususları görelim;
İnsani ve kurumlararası ilişki eksiklikleri.
Arama kurtarma ekiplerinin sayısal, donanım ve teknolojik yetersizlikleri.
Ekiplerin bölgeye ulaşma sorunları.
Asayiş ve güvenlik güçlerinin intikalindeki yavaşlık.
İlk anlarda, yaralıların enkazdan çıkartılması için gerekli araç, gereçlere ulaşılamaması.
Aydınlatma, enerji kaynakları ve jeneratör tedarikinde yaşanan problemler.
Çadır ve konteyner stoklarının sınırlı olması.
*
Gücümüzü, imkan, kabiliyet ve kapasitemizi gördük. Eksiklerimizi kavradık.
GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Olağanüstü haller ve afetlerdeki tek sorumlu AFAD çeşitli sorunlar yaşadı.
Organizasyon şeması, yetkiler ve müdahale şekli gözden geçirilmeli.
Beklenen depremlerde, yıkıcı etkileri en aza indirebilmek için bölgesel ve yerel dinamikler işin içine alınması sağlanmalı, hareket kabiliyeti yüksek, kendiliğinden harekete geçecek kurumsal bir yapı daha yararlı olacaktır.
Hükümet, tüm belediyelerle işbirliğine girmeli, bu hayati sorunu teknik şekilde ele almalı, çalışmalara hız vermeli.
Paylaş