Bursa yangına ve depreme hazır mı?  

Bunun için AFAD var. 
Yeni planlamalar, çalışmalar, hazırlıklar yapıldı, TAMP dönemi başladı.  
TAMP; Türkiye Afet Müdahale Planı… 
* 
AFAD, TAMP Projesinde de İçişleri, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme, Sağlık, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Çevre ve Şehircilik, Aile ve Sosyal Politikalar, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Maliye Bakanlıkları ve Türk Kızılayı birlikte çalışıyor. 
* 
28 hizmet grubu oluşturan AFAD, kurumun web sitesinde diyor ki;  “Afet ve acil durumlara çok daha hazırız. Daha kısa zamanda, daha geniş alanda, daha çok hayat kurtarılacak. Kaynakların etkin kullanımı ile müdahale çalışmaları hızlı bir şekilde gerçekleştirilecek. Ekonomik ve sosyal kayıplar en aza indirilecek. Kesintiye uğrayan yaşam faaliyetleri en kısa sürede normale dönecek.” 

BURSA AFETLERE HAZIR MI? 

Peki, Bursa Afetlere hazır mı? 
İnşallah hazırdır…  
AFAD hazırlıklarını yaptı. TAMP’a göre her şey yolunda; Hazırız!.. 
* 
Ülkenin güneyi iki haftadır 300 ‘e yakın orman yangınıyla cehennemi yaşadı. Bir ikisi kaldı, diğerleri söndürüldü. 
Meğerse o kadar da hazır değilmişiz!.. 

BURSA DEPREM VE YANGINI 

Yıl 1855, Şubat’ın28’i (2 Mart diyen de var). 
Büyüklüğü 7,5.  
Bursa Depremi… 
Mustafakemalpaşa merkezli deprem Bursa ve komşu şehirlerde şiddetli yıkım oluşturdu. Binlerce ev ve işyeri harabeye döndü. Camiler ve tarihsel yapılarda çökmeler oldu.  
Depremin ardından yangın kenti sardı. Çarşılar, hanlar, evler, işyerleri enkaza döndü. 
* 
11 Nisan’da 7,0 büyüklüğünde bir artçı daha oldu.  
Gemlik’ten Mudanya’ya kadar tüm bölgede tesirli oldu.  
Yaşanan deprem ve yangınlarda yaklaşık 2 bin kişi hayatını kaybetti. 
* 
Bursa yanmış yıkılmış kimin umurunda!.. 
Der Saadet, Saltanat merkezi, Devlet-i ali Osmanlı başkenti olandan bitenden habersiz. İstanbul başka bir alemdeydi, belki de birkaç sene önce Sinop’ta Rus’ların batırıp yok ettiği donanmanın sarsıntısı ve muhasebesiyle meşgullerdi, kim bilir!  

SESİM GELİYOR MU? 

Padişah, Bursa’nın durumu 10 gün sonra öğrenir. 
* 
Tarihçi Cevdet Paşa, İstanbul’un 9-10 gün sonra yıkımı duymasını, “Bursa’da depremin meydana geldiği sırada İstanbul’a gelen Gemlik vapurunun, açıktan Bursa üzerinde bir ateş gördüğünü haber vermesi, volkan zuhuru şeklinde yorumlandı. Sonra yangın olduğu haberi alındı. Ancak dikkate değer alınmayarak sadece tahrirat gönderilmekle yetinildi. Bursa’da ki halk ise can ve başları kaygısına düştükleri için zamanında kağıt yazıp İstanbul’a gönderemediler. Burada cereyan eden felaketlerle ilgili teferruatlı bilgi ancak on gün sonra Bursa’’dan İstanbul ‘a gelen Tahir Ağa vasıtasıyla öğrenilebildi” diye anlatır.  
* 
Bursa’nın, Bursalının sesini duymayan saraydan bugünlere geldik. 
Umarız başımıza böyle bir hal gelmez.  
Onun için depreme ve yangına karşı hazır olmalıyız. 
* 
Tarihçi Cevdet Paşa’ya göre Bursa eşrafından Tahir Ağa İstanbul’a gider ve haber verir!..  
Başkent İstanbul’un, Babıali’nin depremden, yıkımdan haberi yoktur ama depremin birinci günü iki İngiliz gemisi yardıma gelmiş, Gemlik iskelesine yanaşmış, getirdiği ekmekleri indirmektedir… 
Ne kadar acı bir durum değil mi?  
Devlet yöneticileri ve aydınlar ülkenin içine girdiği halden utanırlar… 

YANGIN VE HAVA ÜSSÜ

Orman yangınları bize yapmamız ve yapmamamız gerekenleri öğretiyor!.. 
Gündemde can ve ekolojik kayıplara neden olan orman yangınları varken, küresel kuraklık ve iklim değişikliğinin etkileri görülmeye başlamışken Bursa da önlemlerini gözden geçirmeli… 
* 
İl genelinde Bursa yaklaşık 484 bin hektarlık büyük bir orman varlığına sahip durumda. 
Kent, Uludağ’ın ormanlarıyla çevrili ve arada bir güvenlik kuşağı da yok. Bazı yerlerde dallar çatılara değiyor… Yangın için bu durum ciddi bir tehlike ve risk içeriyor. 

BÖLGE BELEDİYELERİYLE İŞBİRLİĞİ 

Orman yangınları konusunda AFAD, önleme, koruma ve müdahale planlarını güncellemeli. 
Ege ve Akdeniz bölgesinde meydana gelen yangınlardan ders çıkarılmalı.  
İki başlı yönetime neden olunmamalı. 
Orman teşkilatıyla birlikte belediyelerimizin üstün çabalarını gördük; imkânları geniş olan İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehir Büyükşehir Belediyeleriyle işbirliği çalışmalarına başlanmalı.  

STK’LAR VE HAVA SÖNDÜRME GÜCÜ 

Orman yangınlarında kara müdahalesinden daha önemli hale gelen hava gücünde Bursa’nın durumu nedir?  
- Kentte ve civar ormanlarda yangın çıkması durumunda acil müdahale ancak bir helikopter ile sağlanabilir!.. 
* 
Peki, müdahale için neler yapılmalı? 
TMMOB Bursa İKK, Bursa Tabip Odası, Bursa Barosu, KESK, Nilüfer Kent Konseyi, Doğader ve Bursa Çevre Platformu ortak açıklama yaparak, Yunuseli Havaalanı’nın yangınla mücadele üssü olarak kullanılmasını talep ettiler.  
Bursa’nın orman yangınlarına havadan müdahale edebilecek gücünün sınırlı olduğunu söylen Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, “Bursa’nın orman yangınlarına etkili bir biçimde havadan müdahale edebilecek gücü yalnızca üç ay süre için kiralanan tek helikopter ile sınırlıdır. Oysa ülkemizi acıya boğan son yangınlarda bir kez daha gözlendiği gibi, orman yangınlarına etkili müdahale için kara ekiplerinin yanı sıra yangın söndürme uçakları ve helikopterlerinden oluşan bir hava gücü de büyük önem taşımaktadır.” tespiti yaptıktan sonra “Bölgemizde olası orman yangınlarına karşı, Manavgat’ta, Bodrum’da ve Marmaris’te yaşandığı gibi bir çaresizliğe düşmemek için Bursa’da orman yangınlarına müdahale edebilecek bir hava gücü ivedi olarak hayata geçirilmelidir. Bu amaçla ilk atılması gereken adımlardan birisi, yangın söndürme filosunun genişletilmesi ve uçuşlara kapatılıp imara açılmak istenilen Yunuseli Havaalanı’nın yangın söndürme hava üssü olarak kullanılmasıdır.” dedi. 

YUNUSELİ HAVAALANI

Uzmanlar, söndürme uçak ve helikopterlerinin Yunuseli Havaalanı'nı rahatlıkla kullanabileceklerini, su ikmali için Marmara Denizi, Uluabat, İznik ve Gölbaşı Gölleri, Kayapa, Hasanağa, Çalı, Dağyenice ve Gözede Göletlerini, Doğancı ve Çınarcık Barajlarını kullanabileceklerini, böylelikle sadece Bursa’da değil komşu illerin de yangınlarına müdahale edebilecekleri görüşündeler. 

ÇEVREM DERNEĞİ 

Yunuseli Havaalanı'nın bu amaçla kullanımı için Bursa Büyükşehir Belediyesi, Orman Genel Müdürlüğü ve AFAD acilen işbirliği yapmalılar. 
* 
Çevrem Derneği Başkanı Dr. Hüseyin H. Serdar olarak da bu konularda, “STK’larımızın Yunuseli Havaalanı'nın yangın söndürme üssü olması önerisini destekliyoruz. Yerleşimlerimiz ve ormanlarımız yanmadan, kent civarında orman güvenlik kuşakları oluşturulmalı, kara ve hava yangın söndürme gücünün güçlendirilmeli” diyorum.
Geç olmadan, canla başla çalışalım.