Paylaş
Bunu bir de deprem bölgesinde, bir günü bir asır gibi, çaresizlik içerisinde yaşayanlara sormalı...
DAYANIŞMA RUHUMUZ
İlk günden itibaren, acılarla kıvranan yurttaşlarımıza yardım eli uzatan, istisnasız herkese minnet duyuyoruz, arama ve kurtarma yaptılar, canlarını kurtarabilenlere ayakta kalma gücü verdiler, kampanyalar düzenlediler. Ülkemizin en kıymetli varlığı olan, dayanışma ruhunu yitirmemiş milyonlarca vatandaşımızı yürekten tebrik etmeliyiz.
Deprem sadece bölgeyi değil tüm yurdu derinden etkiledi.
Ülkenin bütün sektörleri, dinamikleri sarsıldı. Eğitim, sağlık, haberleşme, ulaşım, barınma, nüfus, geçim, altyapı, sanayi, gıda, hijyen, çevre ve doğa üzerine baskı oluştu.
*
Biliyoruz artık yaşam bu bölgede bir daha eskisi gibi olmayacak!
Bölgenin çocukları o kadar çok şey kaybettiler ki...
Eski yerleşimler, insanlar, hatıralarla bezenmiş mekanlar, yapılar yok oldular.
Çadırkentler ve konteynerkentler yaralı şehirlerin yeni mahalleleri olmuşlar.
Kamu kurumları, belediyeler, STK’lar, işinsanları ve vatandaşlar ellerinden geldiğince derman olmaya çalışıyorlar, güç veriyorlar.
YARALARI SARMAK
Sıra yaraları sarmaya geldi tabii.
Çocuklar, engelliler, hastalar, kadınlar, yaşlılara daha bir özen göstermek gerekiyor.
Önceki gün Hatay’ın Antakya ilçesindeydim.
Daha ilk anda enkaza dönmüş bir kentle yüzyüze gelmenin dayanılmaz üzüntüsünü yaşadım.
Moloz yığınları arasından ilerledim. Toz ve duman içerisinde büyük bir gürültüyle çalışan bir sürü delici, kırıcı, kesici, yükleyici, yüzlerce iş makinesi, vinç ve kamyon vızır vızır çalışıyorlardı.
Moloz yüklü kamyonların biri gidiyor, biri geliyordu.
*
Yükleri ağırdı, sadece kum, beton, demir değil, binlerce yılın hatıralarını, insanların anılarını ve hayallerini de taşıyorlardı...
Antakya’nın nesini anlatayım, dört bir yanına hüzün çökmüş, yaslı bir kent!
Tarih ve medeniyet kenti enkaz ve moloz olmuş.
İş makineleri demiştim, bir de askerler, polisler, moloz yığınları civarında bekleşen birkaç insan...
Hayat belirtisi kalmamış burada.
Yıkılmamış evlerde de oturan yok.
Hayatta kalanlar ya başka kentlere göçmüşler ya da çadırkentlere yerleşmişler.
BÜYÜKŞEHİR ORADA
BURSALI dostları gördüm.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Narlıca bölgesindeki yardım üssüne, koordinasyon merkezine girdik.
İki bölgede 700‘e yakın konteyner ile yerleşim alanları oluşturulmuş. 3. bölge planlanıyor, tamamlanınca Bursa Büyükşehir Belediyesi Antakya’ya 2 bin konteyner yerleştirmiş, depremzedelere el tutmuş olacak.
Besaş, Burfaş, Tarımaş, BUSKİ ile hizmet veren Bursa’nın, dolaysıyla başkan Alinur Aktaş’ın önderliğinde 31 belediye organize olmuş durumdalar. İş bölümü yaparak altyapıdan temizliğe, gıdadan yemeğe birçok alanda çalışıyorlar.
ÇADIRDA BAKIM HİZMETLERİ
‘Evde bakım hizmetleri’ burada şekil değiştirerek ‘Çadırda bakım hizmetleri’ olmuş.
Çadır ve konteynerkentlerdeki yaşlı, engelli ve hastalara deneyimli ekipler iki ambulansla birlikte hizmet veriyorlar.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin evde bakım hizmetleri oldukça gelişmişti, şimdi ‘afette hizmet’ tecrübesine de sahip oluyorlar.
Diğer çalışmalarla birlikte Bursa açısından bu deneyim çok değerli.
*
Daha önce, günde 12 bin 500 sıcak aş dağıtılırken, talep bugünlerde 6 bin olmuş.
Ramazan ayının girmesiyle erzak paketi dağıtımına hız verilmiş. Bursa Büyükşehir Belediyesi iki parti halinde, Defne ve Antakya’da 20 bin aileye destek verecek.
Destekler bunlarla sınırlı değil.
Tarihi eserlerin de büyük bir yıkım yediği kentte Bursa Büyükşehir Belediyesi, yıkılan Antakya Ulu cami’iyi ayağa kaldıracak.
Yani kent dokusuna da el atıyoruz.
*
Bursa Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyoruz. Biz böyle, bir ve beraber olunca daha da güzeliz.
ULUDAĞ ENERJİ YAŞAM VE GELİŞİM KAMPÜSÜ
TÜM kurum ve kuruluşlar yara sarmaya çalışıyorlar.
“Hatay’daki çocuk, genç ve yetişkinlerin depremin yol açtığı sosyal etkilerini hafifletmeye yönelik çalışmalarla hayata geri kazandırılmasını sağlamak” hedefiyle Uludağ Enerji, “Hatay’da Yaşam ve Enerji Kampüsü” projesi oluşturuyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay’daki 800 konteynerli yeni yerleşkesine Uludağ Enerji de 9 konteyner yerleştirerek psikolojik danışmanlık, etüt merkezi, sanat, oyun ve meslek atölyeleri kuracak.
Faaliyetlerin depremzedelerin kişisel gelişimine de değer ve katkı sağlaması bekleniyor. Örneğin elektrik-elektronik teknisyenliği kursunu başarıyla tamamlayanlar UEDAŞ’ta işe alınacaklar.
*
Projede psikologlar, aile danışmanları, pedagoglar, gönüllü eğitmenler ve usta öğreticiler görev alacaklar.
18 ay sürmesi planlanan projenin kurulum çalışmalarına 15 Nisan’da başlanacak.
UEDAŞ genel müdürü Gökay Fatih Danacı ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın görüşmesi sonrasında Hatay’da çalışmalarını sürdüren UEDAŞ Kurumsal İletişim Direktörü Yusuf Ziya Yüce ve beraberindeki proje ekibi, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay’daki koordinasyon merkezinde Tarihi ve Kültürel Miras Müdürü Ali Altınoğlu ve koordinasyon merkezi yetkilisi Cihangir Erol ile değerlendirme toplantısı düzenlediler.
*
Depremzedelerin psiko-sosyal sağlıklarının korunması, beceri kazanmaları, meslek edinmeleri, istihdama katılmaları gibi çıktıları olan “Hatay’da Yaşam ve Enerji Kampüsü” kurulması görüşmelerine ben de katıldım.
Sosyal sorumluluk projelerinin daha ötesinde yaşama değer katan böylesi projelerin çoğalmasını diliyorum.
*
Antakya’da Bursa’yı gördüm.
Bursa ekibinin canla başla çalıştığına şahit oldum.
Bursa Büyükşehir Belediyesi yetkilileri Hatay’da, depremin bir kenti nasıl haritadan sildiğini gördüler.
Kent adına yapılan doğruları ve yanlışları fark ettiler.
Depremin yaşama olan etkilerini daha iyi değerlendirdiler.
Edindikleri tecrübeleri Bursa’da kullanmalarını, depremin zararlı etkilerini azaltıcı faaliyetlerde bulunmalarını bekliyoruz...
Paylaş