Vücut oranları önemli değil mi?

BİR süre önce kilo konusunda yazmış olduğunuz yazıyı ve ideal kilo hesabı için vermiş olduğunuz vücut kitle endeksi formülünü dikkatle inceledim.

Ben 18 yaşında, 1,80 boyunda, 72 kilo ağırlığında bir bayanım. Sizin verdiğiniz formüle göre hesap yaptığımda arzu edilen bir vücut ağırlığı çıkıyor. Fakat sanıyorum ki, kilo faktöründe vücut orantısızlıklarını da hesaplamamız gerekli. Çünkü benim ideal bir vücut ağırlığında olduğum söylense bile bende basen problemi var ve bu da vücudumdaki orantısızlığın bir göstergesi...

Ç.Y./İSTANBUL

Sözlerinizde son derece haklısınız. Ancak benim konum sağlık. Ben hangi ağırlığın sağlık açısından risk yaratacağını açıklamak için bu formülü verdim. Sizin söz konusu ettiğiniz vücut oranları tamamen estetik ölçülerle ilgili. Estetik değerler kişilere ve toplumlara göre farklılıklar gösterdiği için bunlara girmek, benim açımdan çok doğru değil. Siz eğer bu tür bir vücut oranını istemiyorsanız gidermek için elinizden geleni yapabilirsiniz. Ancak hatırlatmak istediğim konu, diyetle zayıflayarak bu oranları değiştirmenizin mümkün olmadığı. Genel olarak kilo verirseniz bu kez de vücudunuzun üst kısmı zayıf hale gelir. Bunun için yerel olarak incelme yöntemleri uygulamalısınız.

Yeri gelmişken, kilolu kişilerde vücut oranları ile sağlık alanındaki riskler arasındaki ilişkiye de değinmek istiyorum.

Sizin belirttiğiniz şekilde, Türk kadınları arasında sık rastlanan türde, kilonun vücudun alt kısmında toplandığı hallerde, ki buna ‘‘armut şeklinde vücut’’ da denilebiliyor, kilonun sağlık alanındaki riski çok yüksek değil. ‘‘Elma şeklindeki vücut’’, yani kilonun vücudun orta kısmında toplanması hali, sağlık risklerinin en yüksek olduğu bir durum. Kilonun tüm vücuda dağıldığı haller de, ideal kiloda olmak kadar değilse bile, oldukça güvenli olarak kabul ediliyor.


Eşim lösemi mi?


EŞİMİN bazı rahatsızlıkları ortaya çıktığı için önce bazı tahliller yapıldı. Bunun ardından kan patolojisi incelendi. Sonucunda 'lenfositozun viral enfeksiyona bağlı olabileceği gibi, erken dönemde KLL gibi bir lenfoprolatif hastalığa bağlı olabileceği' şeklinde bir rapor verildi.

Bu durumla ilgili sizden aydınlatıcı bilgi rica edeceğim.

RUMUZ: Kaygılı/İSTANBUL

Her olayı yapılan birkaç tahlille çözmek pek mümkün olamayabiliyor. Kan hücrelerinden lökositlerin (akyuvarların) cinslerine göre oranlarının belirlenmesiyle ilgili tetkikte, lenfosit denilen türdeki hücrelerin arttığı gözlenmiş. Ancak bunun nedeni hakkında bu kadar bilgiyle bir şey söylenemez. Bazen, hastalık etkenlerine, örneğin virüslere karşı savunma reaksiyonu olarak doğal bir artış olabileceği gibi, kan hücrelerinin kendi hastalıklarına da bağlı olabilir. Kan hücrelerinin kendi hastalıklarını tanımlayabilmek için, çoğu zaman kemik iliğinden örnek alarak inceleme yapmak gerekir. Bu tür tetkiklerin yapılması ve kesin teşhis konulması için eşinizi kan hastalıkları uzmanı bir doktora (hematolog) muayene ettirmenizi tavsiye ederim.
Yazarın Tüm Yazıları