Paylaş
Yaşlılıktaki unutkanlık, Alzheimer’i düşündürür (2)
Kadınlarda biraz daha sık görülen Alzheimer Hastalığı, 65 yaşın üzerindeki her 10-20 kişiden birinde, 85 yaşın üzerinde ise neredeyse her iki kişiden birinde ortaya çıkmaktadır. Yurdumuzda henüz ayrıntılı bir çalışma yapılmamış olmakla birlikte 200 bin kadar hasta bulunduğu sanılmaktadır.
Neden olur ?
Beynimizde hücreler arasında bilgi alışverişini sağlayan bazı kimyasal haberciler bulunmaktadır. Bunlardan biri olan asetilkolin, hatırlama yeteneğinde önemli bir rol oynar. Henüz tam olarak bilinemeyen bir nedenle, asetilkolin miktarı azalırsa, hücreler arasında bilgi alışverişi bozulur ve bellek bozuklukları ortaya çıkar. Nedenler kesin olarak bilinmemekle birlikte, çevresel etkenlerin, kalıtsal faktörlerle birleşmesi sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Nasıl ilerler
Alzheimer hastalığını, başlıca 3 evreye ayırmak mümkündür.
1. EVRE: Belirtiler henüz farkedilir düzeyde değildir. Hastalar özellikle yakın zamana ait bilgileri hatırlamakta zorluk çeker. Zaman ve mekan tanımlamada zorluk çeker, zaman zaman kaybolur. İşinde verimliliği düşer. Bunların farkına varıp, sinirli, çekingen ve sıkıntılı bir ruh haline girebilir. Oysa yakınları, bütün bunların yaşlılıkta doğal olabileceğini düşünme yanılgısına düşerler.
2. EVRE: Belirtiler artar, günlük yaşamı olumsuz şekilde etkilemeye başlar. Bellek kaybı arttığı için yakınlarının bile isimlerini unutur. Yıkanma, giyinme gibi günlük işleri kendi başına yapamaz. Para kullanmakta güçlük çeker, konuşması bozulur, hayaller görmeye, yanlış inançlara kapılmaya başlar.
3. EVRE: Artık tümüyle bağımlı hale gelir, bedensel bozukluklar da başgösterir. Kendi kendine yemek yiyemez, yürüyemez, hatta idrar ve dışkısını kontrol edemez. Ailesini tanıyamaz ve belirgin davranış bozuklukları başgösterir.
Alzheimer Hastalığı, yıllar içinde sinsice ilerleyerek hem hasta, hem de yakınları için ağır bir yük oluşturur. Eğer bir kişide anlattığım belirtiler ortaya çıkmışsa, vakit kaybetmeden, uzman bir hekim tarafından tetkik edilmelidir. Erken dönemde tanınması, hem tedavi hem de bazı pratik önlemlerle hastanın ve yakınlarının yaşam kalitesinin yüksek tutulmasını sağlayacaktır.
Nasıl teşhis edilir?
Hastalığın tanınmasında özel bir test mevcut değildir. Sinsi başlayıp yavaş bir ilerleme göstermekle beraber, erken dönemlerden itibaren bazı belirtiler gösterir. Bilgili ve deneyimli hekimlerin, zihinsel işlevleri ve günlük işleri yürütebilme yeteneğini araştırmaları, beynin görüntülenmesi, bazı laboratuvar testlerinin yapılmasının yanısıra benzer belirtiler gösteren diğer hastalıkların araştırılarak elenmesi yöntemiyle Alzheimer hastalığı teşhis edilir. Hastalığın erken teşhisi konusunda hastanın sürekli hekiminin yardımı olabileceği gibi, nöroloji ve psikiyatri uzmanlarına da başvurulabilir.
Aralarında Alzheimer hastalığının da yer aldığı bunama durumları konusunda halkı ve hasta yakınlarının bilinçlendirmek, hastalığı topluma tanıtmak, hastaları ve yakınlarını desteklemek, kendi kendilerine yardım edebilmeleri için ortam oluşturmak ve hastalık konusunda bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla bu hastalıkla ilgilenen sağlık personeli, hasta ve hasta yakınları bir dernek oluşturdular. 1997 yılında kurulan Alzheimer Derneği’nin merkezi İstanbul’da. Derneğin adresi şöyledir; Çakırağa Cami sok. Kafkas İşhanı No.:29/11 Aksaray / İstanbul. Derneğe (212) 588 21 08 numaralı telefondan ya da 588 22 54 numaralı faks cihazından ulaşmak mümkün.
OKUR MEKTUPLARI
Bronşitim kriz yaptı
H.YARARLI/İSTANBUL Bronşitin yanısıra faranjit ve sinüzit gibi sağlık sorunlarınızın da bulunması, solunum sisteminizde alerjik bir zemin bulunduğunu düşündürür. Böyle olunca bu sistemde zaman zaman sorun görülebilir. Nitekim bir süre önce ortaya çıkan soğukalgınlığının ardından akut bronşit atağı başlamış. Bu sırada ortaya çıkan bütün belirtiler, bu tabloya ait. Bronşitiniz iyileştikten sonra da doktorunuzla bağlantıyı kaybetmeyin, uygun bir tedavi ile yeni ataklar oluşmasını ya da kronik bronşit oluşmasını önleyebilirsiniz.
Kafamda sürekli ses var
M.SAYINER/ANTALYA Kafanızda sürekli ses duymanız 15 yıldan beri uygulanan tedavilerle bağlantılı değil. Muhtemelen damar sertliği tablosunun bir sonucu olmalı. Yüksek tansiyon da bu yönde etkisi olan bir sağlık sorunudur. İç hastalıkları uzmanı bir doktora başvurup bu yönlerden tetkik olmanız uygun olacaktır.
Öte yandan kemik erimesi teşhisi konulduğu ve kaplıca ile fizik tedavi uygulandığını belirtmişsiniz. Eğer bunların yanısıra ilaç tedavisi uygulanmadıysa, kemik erimesi diye bilinen osteoporoz için herhangi bir tedavi yapılmadığını bilmelisiniz. Kemik yoğunluğunuzu ölçtürerek, osteporoz tedavisini bilen bir hekime başvurmalısınız.
Paylaş