Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

Amip Hastalığı nedir?

Eşim ve oğlum sık sık Amip Hastalığı geçiriyorlar. Bu hastalık nedir? Nelere dikkat etmeliyiz? Bulaşma yolları nelerdir? Kuduzdan korunma yolları nelerdir? En ufak şüphede bile aşı yaptırmalı mıyız? Yaralı bölgeyi sabunlu suyla yıkamak gerçekten yararlı mıdır? Kuduz konusunda tavsiyeleriniz nelerdir?

S. Kavlak / ADANA

Amip, tek hücreli canlılardan biridir. İnsanda genellikle sindirim kanalına yerleşip iltihaplanmaya neden olur. Genellikle ishalle seyreden bu tabloya, amipli dizanteri adı verilir. Hastalığın tedavisi var. Eşinizde ve oğlunuzda kullanılan ilaçlar bunun tedavisi için uygun. Tedavi olmalarına rağmen sık sık tekrarlaması ya tedavinin yeterli sürede sürdürülmediğini ya da yeniden bulaşma olduğunu düşündürür. Tedavinin tam olup olmadığını anlamak için tedavinin bitmesinden bir süre sonra dışkı tahlili yaptırarak bağırsaklarda amip bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Üç kez yapılan tahlil de temiz çıkarsa tedavinin başarılı olduğu kanıtlanmış olur.

Ancak sizin öncelikle yapmanız gereken şey, içme ve kullanma sularının temizliğini kontrol ettirmek olmalı. Hemen tüm tahlil laboratuvarlarında yapılabilmekle beraber, genellikle büyük belediyelerin bu konuda uzman laboratuvarlarından yararlanılabilir. Eğer sularınız temiz ve sonradan bulaşmayı önleyecek oranda serbest klor içeriyorsa bulaşmanın kaynağı, çiğ olarak yenilen gıdalar olabilir. Eğer bu sebze ve meyveler temiz olmayan sularla, örneğin kanalizasyon sularıyla sulanıyorsa, amibin kaynağı bunlar olabilir. Bunların yenilmeden önce, temiz ve serbest klor içeren bir suyla iyice yıkanması ve bu suda bir süre bekletilmesi uygun olacaktır. Kuduz da bulaşıcı bir hastalıktır. Ne yazık ki bunun kesin tedavisi hálá yok. Kuduza yakalanmış birinin sonu mutlaka ölümdür. Bu nedenle korunma çok önemlidir. Kuduzdan korunmada aşılama en geçerli yoldur. Çevrenizde bulunan köpek ve kedi gibi hayvanların her yıl aşılanmasını sağlamalısınız. Böylece bulaşma ihtimalini azaltırsınız. Bu hayvanlar size ait değilse bile çevrenize duyarsız kalmayıp, sokak köpek ve kedilerinin aşılanmasına çaba göstermeniz, öncelikle sizin ve ailenizin sağlığı açısından büyük önem taşır. Kuduz virüsü sadece canlılarda yaşayabildiği için, virüsün bulaşması ihtimali olan canlıların aşılanmasını sağlayarak virüsü çevrenizden uzak tutabilirsiniz.

Eğer şüpheli bir ısırma olur ve bunun sonucunda kan çıkacak kadar bir yaralanma olursa ilk olarak yara ve çevresini sabunla ve bol suyla yıkamak gerekir. Böylece virüs bulunması muhtemel salya, olabildiğince uzaklaştırılmış olacaktır. Ardından yara kısma tentürdiyot sürülmeli. Bu da kalan virüslerin yok edilmesini sağlayacaktır. Ancak bu önlemler de garanti yaratmaz. Isırma anında kana karışmış olabilen virüsler tehlike yaratır. Bunun için de aşı yapılması şarttır. Aşının, halk arasında ‘ithal aşı’ olarak bilinen insan hücresinde geliştirilmiş aşı olması tercih edilmelidir. Bu arada ilginç bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Bilindiği gibi tüm hastalıklarda aşı uygulaması mikrop vücuda girmeden yapılır. Böylece önceden bağışıklık maddeleri (antikor) oluşturulur ve mikrop vücuda girince yok edilir. Kuduzda ise hastalık etkeni vücuda girdikten sonra aşı yapılmaktadır. Kuduz hastalığı, virüs beyine yerleşince oluşur. Virüs beyine ulaşıp yerleşinceye kadar geçen zaman içinde aşı uygulamalarıyla antikor oluşturup, virüsün yok edilmesi sağlanır. Ancak ısırma derinse ve büyük damarları tutmuşsa ya da baş-boyun bölgesi gibi beyine yakın bir yerdeyse, aşıyla antikor oluşturulmasına kadar geçecek zaman içinde virüsün beyine ulaşması ihtimali yüksek olduğu için, bu kez aşıyla yetinmeyip vücuda hazır antikor zerki yapılmalıdır. Bu arada eğer mümkünse ısıran hayvanın gözetim altında tutulmasında yarar var. Kuduz bulaştırma ihtimali olan hayvan, mutlaka kuduza yakalanmıştır ve bu hayvan 7-10 gün içinde ölür. Eğer ısıran hayvan bu süre içinde ölmemişse kuduz olmadığı düşünülür. Ancak aşı yapmak için bu süre beklenmemeli. Aşı ısırılma günü, eğer buna imkan bulunamazsa imkan olur olmaz yapılmalıdır.

Eğer hayvan 7-10 günlük süre içinde ölürse, hayvanın ölüsünün ya da kafasının kuduz araştırma merkezleri ya da veteriner fakültelerine ulaştırılmasında yarar var. Ölü hayvanın beyninde yapılacak tetkiklerle hayvanın ölüm nedeninin kuduz olup olmadığı kesin olarak anlaşılmış olacaktır.

Akdeniz ateşi olabilir

M. N. / İstanbul

Tıp dilinde kısaca F. M. F. olarak adlandırılan hastalık, Ailevi Akdeniz Ateşi ya da Ailevi Akdeniz Humması olarak da bilinir. Hastalığın en karakteristik özelliği, belirli aralıklarla gelen şiddetli karın ağrısı ve yüksek ateştir. Bazı kişilerde ateş yüksekliği çok fazla olmadığı için, karın ağrısına sıklıkla apandisit olmak üzere farklı teşhisler konulabiliyor. Hatta bu nedenle ameliyat edilen kişiler çoktur. Ağrının geliş sıklığı herkeste farklı olabilir. Bazısında ayda bir, bazısında 15 günde bir sıklıkla gelir. Sizin anlattıklarınız da bunu düşündürüyor, bu özellikleri anlatarak bir üniversite hastanesine muayene olmanızda yarar var.

Yazarın Tüm Yazıları