Paylaş
Kanamalarda ilk yardım
İlk yardım konusunu herkesin çok iyi bilmesi gerekir. Milletçe, başımıza bir musibet gelmeden tedbir almayı ya da böyle durumlarda neler yapılmasını öğrenmeyi pek sevmeyiz, ama ilk yardımı iyi bildiğiniz takdirde, kendinizin ya da çocuğunuz, eşiniz, anne ve babanız gibi çok sevdiğiniz birinin gözünüzün önünde ölmesine ya da sakat kalmasına engel olabileceğinizi de hatırdan çıkartmamanız gerekir. İlk yardım konusuna zaman zaman değiniyorum. Kanamalarda ilk yardım konusunu da toplu bir şekilde yeniden hatırlatmak istedim.
Kan, insanın yaşaması için mutlaka gereklidir. Vücuttaki miktarı belirli bir düzeyin altına düştüğü zaman, kişinin yaşaması mümkün değildir. Bu nedenle, kanama halinde, en kısa zamanda kanın durdurulması gerekir.
Kanama çeşitleri ve ilk yardım olarak neler yapılması gerektiği, şöyledir:
Kılcal damar kanamaları: İnsan vücudunun her tarafında kılcal damarlar bulunur. Bu nedenle en küçük sıyrık ya da kesikte, kanama olur. Bu tipte kanama, sızıntı halindedir. Böyle bir kanama ile karşılaşırsanız, önce yaranın üstündeki pislikleri temizleyin, varsa steril gazlı bez, bu bulunmazsa, temiz bir bezle yaranın üstüne basınç uygulayın. Kanama durduktan sonra tentürdiyot gibi antiseptik bir madde sürüp, flasterle kapatın.
Toplar damar kanamaları: Toplar damarlar, dokulara gelen kanın, oksijenini bıraktıktan sonra kalbe geri dönmesini sağlayan damarlardır. Bunların kesilmesinde kan, yavaş fakat sürekli akar. Akan kanın debisi, yani dakikadaki miktarı, kesilen damarın çapına göre değişir. Bu tür kanamalarda da kılcal damar kanamalarında olduğu gibi yara üstüne basınç uygulanması yeterli olabilir. Ancak basınç uygulama süresinin daha fazla olması gerekir.
Atar damar kanamaları: Kalpten çıkan kanı, dokulara götüren damarlara atar damar adı verilir. Bu damarların içinde basınç daha fazla olduğu için, atar damar kanamalarında, kan kaybı daha fazladır. Kan, nabız sayısı ritminde, fışkırarak akar. Bu tür kanamalarda yara temizliği ve basınç uygulaması, yeterli olmayabilir. Basınç uygulamasının yeterli olmadığı, yara üstüne bastırılan bezlerin kısa zamanda kana bulanmasıyla anlaşılır. Bu gibi durumlarda, atar damarları daha yukarıdan bastırmak gerekir. El, kol, ayak gibi uzuvların kanamasında, ip parçası veya kravat gibi bir cisimle, kanamanın olduğu yerin, vücuda yakın kısmından düğüm yapmak ve bir sopa ya da kalemle bükerek bu düğümü, kanama azalıncaya kadar, sıkıştırmak gerekebilir. Turnike adı verilen bu yöntemi uyguladığınız saat ve dakikayı bir kenara, tercihen hastanın avuç içi, alnı gibi kolay görülebilecek ve kaybolmayacak bir yere, yazmak ve her 5-6 dakikada bir, 2-3 dakika için turnikeyi gevşetmek, hastaneye ulaşıncaya kadar, turnike uygulanan uzuvda kangren oluşmasını önleyecektir.
Devam edecek
Paylaş