KALP krizi tüm dünyada en önemli ölüm nedenlerinden biri. Her yıl dünya üzerinde 17 milyon kişi (her 3 ölümden biri) kalp krizinden yaşamını yitiriyor.
Türkiye'de her yıl 190.000 kişi koroner kalp hastalıkları nedeniyle ölüyor. Önlem alınmadığı takdirde, 2010 yılında bu rakamın 300.000'e ulaşacağı tahmin ediliyor.
Ülkemizdeki ölümlerin yarısı kalp ve damar hastalıklarına bağlı. Türkiye bu oranla Avrupa ülkeleri arasında, kalp hastalıklarına bağlı ölümlerde kadınlarda birinci, erkeklerde ise ilk beş ülke arasında.
Türkiye'de kanserden ölen her 1 kişiye karşılık 4 kişi; trafik kazalarında ölen her 1 kişiye karşılık ise 30 kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Sağlıksız beslenmeye bağlı kolesterol, kalp ve damar hastalıklarını tetikleyen faktörlerin başında geliyor. Türkiye'de 9 milyon erişkinin kan kolesterol düzeyi ortalamanın üzerinde. Bu da, 30 yaşın üzerindeki erkek nüfusunun yaklaşık %28'ine ve kadın nüfusunun %35'ine tekabül ediyor.
British Medical Journal dergisinde yer alan bir araştırmaya göre, kan kolesterol değerindeki %10'luk bir azalma, 40 yaşındaki erkeklerde kalp hastalığı riskini %50 oranında azaltıyor.
Doymuş yağ oranı yüksek gıdaların ya da hayvansal yağların aşırı tüketimi gibi sağlıksız beslenmeden kaynaklanan rahatsızlıkların (obezite vs..) tedavisi için ABD'de yılda yaklaşık 100 milyar dolar harcanıyor. Bu da ulusal sağlık harcamalarının yaklaşık yüzde 9.4'üne tekabül ediyor.
Modern toplumların çocukları da, çevresel ve kültürel faktörler nedeniyle, sağlıksız beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan tehlikelerle karşı karşıyalar. Tahmini hesaplara göre, bu beslenme alışkanlıkları nedeniyle dünya çapında beş yaşın altında 22 milyon çocuk fazla kilolu. Buna ek olarak sadece Amerika'da 5-15 yaş arası her üç çocuktan 1'i fazla kilolu. Bu rakam bundan 30 sene önce 6'da 1 idi.
Bu çarpıcı rakamlar, özellikle ABD'de sağlıklı beslenme konusunun ‘‘devlet politikası’’ olarak yaptırımlarla desteklenmesi tartışmalarını da beraberinde getirdi.