Miyomlardan korkmayın

Miyomlar, her üç kadından birinin rahminde görülebilen genelde zararsız tümörler. Miyom tedavisinde miyomu dondurma yönteminden ameliyata kadar farklı yöntemler kullanılıyor.

MİYOM teşhisi pek çok kadının hayatının bir döneminde karşılaşmak zorunda olduğu bir gerçek. Çoğu kadın, miyom ya da tümör lafını duyunca ister istemez yıkılıyor. Kanser olduğunu sanıyor ya da artık çocuk doğuramayacağını düşünüyor. Neyse ki miyomlar adları kadar ürkütücü olmuyor çoğu zaman.

Miyomlar, yavaş gelişen ve genelde tedavi gerektirmeyen zararsız tümörler aslında.

BELİRTİLERİ NELER?

Miyomlar bazen bir bezelye kadar küçük olabildiği gibi bir greyfurt kadar iri olanlarına da rastlanıyor. Genelde 35 yaşından sonra her üç kadından birinde miyom görülebiliyor. Ancak çoğu kişi bunların farkına bile varmıyor.

Çoğu kadının rahmindeki miyom ya da miyomlardan habersiz yaşamasındaki en önemli etken, bunların çoğunlukla belirti vermiyor oluşu. Görülen en tipik belirti, fazla miktarda ve uzayan adet kanamaları. Buna bağlı olarak kansızlığın getirdiği yorgunluk nedeniyle kişiler cinsel yaşamlarında da sorunlar yaşayabiliyorlar. Bazı kadınlarda karnın alt kısmında veya sırtın altında ağrı ya da baskı hissi de olabiliyor. Sık tuvalete çıkma, karnın altında ani keskin sancılar da görülebilen belirtiler arasında. Miyomların dölyatağı borularını tıkayarak üremeyi engellediği nadiren de olsa görülebiliyor. Bazen rahim duvarına yapışık olan miyomun, kan ve oksijen ihtiyacı artıyor. Böyle durumda, karın altında keskin bir acı hissediliyor, bu durumda acilen ameliyat yapılarak tümörün alınması gerekiyor.

TEDAVİLER FARKLI

Miyomlar kadınların çoğunda hiçbir problem yaratmıyor. Miyom sanılan kütle nadiren kötü huylu olabiliyor ve ameliyat yoluna gidiliyor. Ameliyat öncesi kitlenin boyutlarını küçültme amaçlı olarak kısa süreli ilaç tedavisi yapılıyor.

Bundan bir dönem önce doktorlar ağız birliği yapmışçasına miyomların tedavisinde rahmin alınması anlamına gelen ‘‘histerektomi’’yi öneriyorlardı. Ama günümüzde histerektomiye pek çok alternatif sunuluyor.

Aslında histerektomi ileride oluşabilecek rahim kanseri ve rahimağzı kanserini engellediğinden avantajları olan bir ameliyat. Ancak pek çok kişi rahmin tümüyle alınması yerine sadece miyomların ameliyatla alınması tercih ediliyor. Miyom ameliyatının en büyük dezajantajı ise genel anestezi altında uygulanan çok kanlı bir ameliyat olması ve doğru uygulanmadığı takdirde gebeliğe engel teşkil etmesi. İşte bu nedenlerden dolayı miyomlar kişiyi çok rahatsız etmiyorsa hiçbir şey yapılmadan miyomun takip altına alınması tercih ediliyor. Bunun dışında sentetik hormonlar sayesinde miyomların büyümesi geçici olarak durdurulabiliyor. Bir tedavi yöntemi de miyomlara elektrik akımı vererek büzüşüp küçülmelerini sağlamak.

Derleyen: Ömür GEDİK

Karın ağrısı, kalp habercisi olabilir

HACETTEPE Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kaya Yorgancı, kalp krizinin genellikle sol omuz ve kola yansıyan göğüs ağrısına neden olmasına rağmen, seyrek olarak karın ağrısıyla da belirti verebileceğini bildirdi. Yorgancı, www.hacettepem.org adresindeki internet sitesinde yayınlanan makalesinde şiddetli, ani başlayan, bulantı-kusma, ateş gibi ek yakınmalarla birlikte olan karın ağrısının önemli bazı hastalıkların habercisi olabileceğini belirten Yorgancı, bu durumun mutlaka hekime başvurulmasını söyledi.

Hava kirliliği sivilce nedeni

ERCİYES Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ekrem Aktaş, kışla birlikte cilt sorunlarında artış yaşandığına dikkati çekti. Kışın daha az güneş gören cildin hava kirliliği ve kalın giysi gibi gibi dış etkenlerden daha fazla etkilendiğini belirten Prof. Aktaş, özellikle sivilce ve akne sorunu olanların cilt temizliğinde daha hassas olması gerektiğini söyledi. Prof. Aktaş, ‘‘Kalorifer ve sobalardan çıkan baca dumanı, egzoz gazı ciltte yer alan gözenekleri tıkıyor. Bu da sivilce ve aknelere neden oluyor’ dedi.
Yazarın Tüm Yazıları