BUGÜNKÜ yazınızda diyorsunuz ki; ‘‘Ses telindeki nodülün kendiliğinden iyileşmesi pek mümkün değildir.’’
Geçen yaz başı sesimde çatlamalar oldu. Ancak tesadüf eseri bu sorun ortaya çıkmadan önce, sanırım gazetenizde bir haber okumuştum. Şarkıcılardan birinin ses tellerindeki nodülden söz ediyordu ve reflüye bağlı olduğunu yazıyordu. Bende sorun çıkınca doktora gittim. Bana ‘‘Ses tellerinizde nodül var ve bunu almamız lazım’’ dedi. Ancak ben senelerdir reflü şikáyetim olduğunu ve birkaç kez gece yarısı reflü yüzünden (nefes boruma kaçtığı için) nefes alamadığımı ve söz konusu haberi söyledim kendisine. Bunun üzerine bana ilaçla 30 günlük reflü tedavisi uyguladı. Bir ayın sonunda da sesim düzeldi. İkinci muayenede de nodülün tamamen kaybolduğu ortaya çıktı. Bu bağlamda okurlarınızın kafasının karışmaması için reflüye bağlı ses nodülleri hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Serkan Özkal
Sayın Özkal, gerçekten önemli bir konuya değinmişsiniz. Tıp dilinde kısaca reflü denilen olay, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması halidir. Bu asit ya da asitli mide içeriği bazen yutak bölgesine kadar tırmanabilir. Bu noktadan sonra tıbbi adı larenks olan hançere bölümüne gelebilir. İşte böyle bir durumda da ses tellerini tahriş etmeye başlar.
Reflü olayına çok rastlıyoruz. Belki de beslenme alışkanlıklarımız bunu çok kolaylaştırıyor. Bir başka yazımda kendi başına ele alıp ayrıntılı olarak inceleriz. Ben, reflünün ses üzerindeki etkisine döneyim.
Mide asidi ile temas ederek tahriş olan ses telleri şiştiği için normal titreşimlerini yapamaz ve sonuç ses kısıklığı olarak kendini gösterir. Sesi kısılan kişi, konuşmak için sesini zorlandıkça tahriş artar ve böylece bir kısırdöngü ortaya çıkar.
Ses istirahatinin yanı sıra reflü açısından tedavi uygulanması da gerekir. Reflü tedavisi ile nodülün tamamen kaybolması konusuna gelince, nodül oluşması demek ses telindeki bir kısım dokunun farklılaşıp nasır benzeri bir özellik kazanması demektir. Tahrişin ortadan kalkması görünüm ve fonksiyon olarak düzelme yaratsa da hücresel düzeyde, her şeyin sanki hiç olmamış bir hale dönmesini sağlamaz. Nodül oluştuysa bu bölgeyi tahriş etmekten kaçınması ve zaman zaman kontrolü ihmal etmemesi önemlidir.