İKİ gündür yazdığım yazılarda Uluslararası Aspirin Ödülleri'nden bahsetmiş ve ödüle layık görülen çalışmalardan birini özetlemiştim.
İkinci ödülü Dr. Michael A. Saunders kazanmıştı.
Dr. Saunders da çalışmasında dünkü yazımda bahsettiğim COX enzimlerini ele almıştı. COX-2'nin enflamasyon (yangı), ağrı ve ateş oluşumunda rolü olmaktadır. Aralarında aspirinin de bulunduğu, COX-2 faaliyetini engelleyici ilaçlar enflamasyonu, ağrıyı ve ateşi giderici etkiye sahiptir. Dr. Saunders çalışmasında aspirinin sadece COX enzimleri üzerine değil, hücrelerin genleri üzerine de etki ettiğini ortaya koydu. Bu da tümör ve Alzheimer gibi hastalıkların oluşup ilerlemesinin aspirin kullanımı ile engellenebileceği yolundaki görüşleri desteklemektedir.
Uluslararası Aspirin Kıdem Ödülü'nü Prof. Aaron J.Marcus almıştı. Prof. Marcus, mesleki yaşamı boyunca damar iç çeperi, trombosit (kan pulcuğu) ve tromboz (damar içinde pıhtı oluşumu) mekanizmaları üzerinde yoğun çalışmalar yapmış ve bu konulara yeni ufuklar açan pek çok katkıda bulunmuştur.
Prof. Marcus, sunduğu çalışmada aspirinin sadece trombositler değil pıhtı oluşumuna katılan diğer hücrelerin de birbirleriyle olan etkileşmesini başlatabilecek benzersiz bir etkiye sahip olduğunu ortaya koydu. Bu da aspirin kullanımı ile kalp krizi ve inme gibi sorunların önlemesinde çok başarılı sonuçlar alınması mekanizmalarının daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır.
Prof. Marcus, damar tıkanmasına bağlı olarak kalp krizi ya da inme benzeri bir sorun geçirmiş olan kişilerle, aile öyküsü nedeniyle risk altında bulunan kişilerin, düzenli olarak günde 80-100 mg. aspirin almalarını ve her ayın 1. ve 15. günlerinde bunu 300-325 mg'lık dozlarla desteklemelerini öneriyor.