Zil çalmadan bilmeniz gerekenler!

Ders yılının başlamasıyla çocuklar için hastalık sezonu da açılıyor. Bu nedenle çocuğunuzun döneme güçlü başlamasını sağlamak önemli. Peki, okullar açılmadan çocuklar için hangi sağlık kontrolleri yapılmalı, hangi önlemler alınmalı?

Haberin Devamı

Okula dönüş çocukları mutlu etse de arkadaşlarıyla kapalı alanlarda daha yakın ve sık temas hasta olmalarına da zemin hazırlıyor. Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Huri Aydoğan’a “Okullar açılmadan çocuklara hangi sağlık kontrolleri yapılmalı” diye sordum. İşte Aydoğan’ın anlattığı, velilerin bilmesi gerekenler...

Çocukta iştahsızlık, kilo alamama, boy uzamasının azalması, öğrenmede gecikme, hafızanın zayıflaması gibi belirtiler vitamin ve mineral eksiklerine dair önemli işaretler. Bu semptomlar varsa çocuğun kan değerlerine en kısa sürede bakmak gerekiyor. Çocukta hiçbir sağlık sorunu belirtisi olmasa da bunun rutin olarak yapılması lazım. Elbette yaş grubuna göre kontrol sıklığı farklılık gösteriyor. 2-6 yaş arası yıllık, 6 yaştan sonraysa herhangi özel durumu, sağlık sorunu yoksa 2 yılda bir rutin kan tetkiklerinin yapılması öneriliyor. Çünkü çocukların büyüme gelişme döneminde hücre sayısı artıyor, boyu uzuyor yani genel bir gelişim gösterdikleri için vitamin ve minerallere ihtiyaçları yetişkinlere göre kat kat fazla. Özellikle okullar açılmadan önce D ve B 12 vitaminleri, kan sayımı, demir deposu, folik asit, kan şekeri, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri yapılmalı.

 

Haberin Devamı

KORUYUCU TEDAVİ ÖNEMLİ

Bunların dışında ailede bir kronik hastalık varsa genetik yatkınlık riskine karşı o hastalıklara dair tahliller de yapılmalı. Eğer çocuğun astımı, alerjik hastalığı veya herhangi bir kronik hastalığı varsa okullar açılmadan koruyucu tedaviye başlanabilmesi için çocuğu takip eden hekimin genel kontrolü büyük önem taşıyor. Çünkü hem mevsim değişimi hem de okulların açılmasıyla bulaşıcı hastalıklar arttıkça çocuğun altta yatan hastalıkları alevlenebiliyor. Bu yüzden koruyucu tedavinin doğru planlanması çocuğu ciddi şekilde rahatlatıyor.

Bazı belirtiler çocuğun ihtiyacını göstermesi adına önem taşıyor. Örneğin demir eksikliğinde saç dökülmesi, dikkat eksikliği ve konsantrasyon kaybı görülebiliyor. Eksikliğin giderilmesi çocuktaki sorunların ortadan kaybolmasını sağlayabiliyor. Çocukların vitamin ve mineral ihtiyacı yetişkinlere göre çok daha yüksek olduğundan eksikliğin hemen tespit edilmesi kritik. Aksi takdirde eksiklik, istenmeyen çok daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Ergenlik öncesinde erkek ve kız çocukları arasında çok farklılık olmasa da ergenlik sonrası yani ortalama 11 yaş sonrası kız çocuklarında demir eksikliğine bağlı anemiyle daha sık karşılaşılıyor. Yani kız çocuklarında demir değerlerine ayrıca dikkat etmek gerekiyor.

Haberin Devamı

Zil çalmadan bilmeniz gerekenler

Ayrıca hep eksiklik değil, kimi zaman da fazlalık sorun yaratıyor! Çocuklarda yeni bir salgınla karşı karşıyayız: Obezite! Bu başta kronik hastalıklar olmak üzere birçok hastalığın oluşmasına zemin hazırlıyor. O nedenle çocukların boy ve kilosu üzerinden bakılan vücut kitle endeksi mutlaka değerlendirilmeli. Bu ölçümde değerleri sağlıksız çıkan çocukların beslenme programının şekillendirilmesi ve egzersize yönlendirilmesi gerekiyor.

 

İDEAL TAKVİYE, İYİ BESİN

Okullar açılmadan çocuğunuzun sağlıklı, yeterli ve dengeli beslendiğinden emin olun. Yaşına, boyuna, kilosuna, hareketlilik düzeyine göre vitamin ve mineral ihtiyacını karşılayacağı şekilde beslenmesi çocuğu hastalıklara karşı koruyacak en güçlü kalkanlardan biri. Aileler taze mevsim sebze ve meyvelerine öğünlerinde yer vermeli, sabahları protein ağırlıklı yumurta, peynir gibi gıdaları yedirmeli ve tam buğday ekmeği gibi sağlıklı karbonhidratlara yönelmeli. Rafine şeker, beyaz un, paketli veya hazır gıdalar gibi sağlıksız seçeneklerdense uzak durulmalı

Haberin Devamı

Hastalıkların yayılmaması içinse en güçlü önlemlerden biri, hasta olan çocuğu kesinlikle okula göndermemek. Çocuklar arası bulaşı önlemek ancak bu şekilde mümkün olabiliyor.

Özetle hem hastalıkların yayılmasını engellemede hem de hastalıkla karşılaşıldığında onu nasıl yöneteceği konusunda da en büyük rol ailelere düşüyor.

Yazarın Tüm Yazıları