Paylaş
Tüm dünya insanları için oldukça zorlu bir yılı geride bırakıyoruz. Salgının etkileri ve hiç enflasyon olmayan ülkelerde bile artan enflasyonla sağlık ve ekonomi dünyanın gündemi oldu. Kaygıların arttığı, mutluluk düzeyinin düştüğü bir yılı geride bırakırken yeni yıla umutla sarılmalıyız. Ne de olsa her inişin bir çıkışı olacak. Sorunlar daha mı derinleşir ya da çözülür mü bilmiyorum ama dünyayı değiştiremeyeceğimizi biliyorum. Ancak kendimizi değiştirebiliriz. Virüs gibi mutluluğun da bulaşıcı olduğu ispatlanmışken, kendi mutluluk düzeyimizi arttırarak, çevremizdeki kişilerin mutluluk dozunu da arttırabiliriz.
BAKIŞ AÇINIZI GÜNCELLEYİN
Pandemi, ekonomik sıkıntılar derken kendimizi giderek kötüleşen bir tablonun içinde hissettiğimiz oluyor. Ancak karşılaştığımız en kötü durumlarda bile mutluluğun belirleyicisi tavrımız oluyor. Sıkıntılı bir sürecin üstesinden gelmek için o durumla en iyi şekilde yaşamaya alışmak ve o durumun geçeceğine yönelik umudumuzu korumak gerekiyor. Öyleyse sadece teknolojik aletlerimizi değil, düşünce şeklimizi de güncellemenin vakti geldi.
ÇÖZÜM ODAKLI OLUN
Etrafınızda sürekli söylenen insanlar sizi de mutsuz etmiyor mu? Sürekli sorunlara odaklanan ve söylenen tarafta olduğunuzda hem kendinizin hem de çevrenizdeki kişilerin mutluluk dozunu düşürüyorsunuz. “Sorunları yok sayın” önerisi değil bu… Sorunu tespit etmek önemli ama orada kalmayın, hemen çözüme odaklanın. Bunu yaptıkça kendinizi yaşamınızın tasarımcısı gibi hissedeceksiniz.
KORKMAYIN, KAÇSIN
Çoğumuzun çevrimiçi olduğu günümüzde mutluluğun önündeki engellerden biri de FOMO. ‘Fear of Missing Out’ yani ‘olan biteni kaçırma korkusu’ sosyal medya kullanıcısı genç yetişkinlerin yüzde 40’ında görülüyor. Yaşamımızı başkalarının yaşamlarıyla kıyaslayarak “Ben neleri yaşamayı kaçırdım” düşüncesine yol açan FOMO, olumsuz haberleri de anlık takip etmemize neden olarak kaygı düzeyimizi arttırıyor. FOMO’nun esiri olanlardansanız, mutluluğunuzun önündeki bariyeri kaldırmak adına sosyal medyayla ilişkinizi gözden geçirin.
DİBİ GÖRMEYİ BEKLEMEYİN
Mutluluk, elimdeki tükensin de sonra ‘fulleyeyim’ mantığıyla işleyen bir şey değil. Nasıl ki bir arabanın deposundaki benzinin bitmesini bekleyip depoyu o zaman doldurmak yerine, bizi götürecek yakıt varken istasyona gidiyorsak, konu kendimiz olduğunda da aynısını yapmamız gerekiyor. Mutsuz olmayı veya dibi görmeyi beklemeden iyilik halinizi arttıracak aktivitelere yönelin. Komedi filmi izlemek veya evcil hayvanınızla keyifli vakit geçirmek gibi…
MUTLULUK PLAYLİST’İ HAZIRLAYIN
Mutluluk pilinizi şarj etmenin en kolay yollarından biri de şarkılar. Müziğin iyi hissetmemiz üzerindeki olumlu etkisini gösteren bilimsel çalışmalar var. Pharrell Williams’ın ‘Happy’ şarkısı ve Bobby McFerrin’in ‘Don’t Worry Be Happy’ şarkısı gibi mutluluk dozunu arttıran popüler şarkılar olduğu gibi mutlu bir anınıza eşlik eden şarkılar da zihninizde o güzel duyguyla eşleşiyor. O şarkıyı tekrar dinlemek, bizi o ana götürerek mutlu olmamızı sağlıyor.
HOBİLERİN GÜCÜNDEN YARARLANIN
Gün içinde hobinize ayıracağınız kısa bir zaman bile mutluluk düzeyinizi ciddi şekilde arttıracak. Bu mevcut bir hobiniz olabileceği gibi öğrencilik yıllarınızdan beri hayalini kurduğunuz ama bir türlü “Hadi başlıyorum” diyemediğiniz bir şey de olabilir. İş çıkışı hobinize ayıracağınız bir saatlik bir vakit, günün yorgunluğuna da tatlı bir veda olacak. İleri yaşlarınızdaysa hayata sarılmanın cankurtaran simitlerinden biri hobileriniz olacak.
MENTAL DETOKS YAPIN
Evden çalışmaya geçişle birlikte herkes daha çok çalışmaktan şikâyetçi. Her an ulaşılabilir olmaya çalışmak bile oldukça yorucu. Her şeyin üzerinize geldiğini ve artık verimli olamadığınızı düşündüğünüz anlarda tüm uyaranlarla aranıza mesafe koyun ve zihninizi detokslamanıza aracılık edecek bir aktiviteye yönelin. ‘Offline’ olup sahil kenarında yürüyüş yapmak benim mental detoks aktivitem.
YATIRIMINIZI SAĞLIĞA YAPIN
Birçok araştırmada gördüm ki mutluluğun sağlıklı yaşam seçimleriyle doğrudan bir ilişkisi var. Bu da demek oluyor ki 2022’de yatırımınızı sağlığınıza yaparsanız mutluluğunuzu arttırmak için de önemli bir adım atmış olacaksınız. İyi beslenme, yeterli fiziksel aktivite, stresten olabildiğince arınmak, kaliteli uyku, terk edilen bağımlılıklar…
Paylaş