Soğuk algınlığı virüslerine dikkat!

Çevremizde hasta olan ama bu durumu geçiştirerek “Sadece üşüttüm” diyenler var. Ciddiye almadıkları için tedavi arayışında değiller, başkasına bulaştırmaktan da korkmuyorlar. Oysa soğuk algınlığına yol açan virüsler, zatürreye davetiye çıkararak can alabiliyor!

Haberin Devamı

Havaların soğumasıyla kapalı mekânlarda daha çok vakit geçirmeye başladık. Bu nedenle hastalıklara yol açan mikroplarla dar alanlarda köşe kapmaca oynuyoruz. İşyerinde bir arkadaşımız, evimizde bir aile üyemiz veya oturduğumuz kafede buluştuğumuz herhangi birinden kolayca mikrop kapabiliyoruz. Halk arasında “Sadece üşüttüm” yorumuyla çok da ciddiye alınmayan mevsimsel soğuk algınlığı virüsleri, zatürreye yol açarak korkulacak bir tablonun oluşmasına da zemin hazırlayabiliyor. 12 Kasım Dünya Zatürre Günü öncesinde göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Hacer Kuzu Okur’la konuştuk. Çünkü bu hastalıkta erken tanı ve hızlı tedavi hayat kurtarıyor.

‘BAZEN TEK BELİRTİ; HALSİZLİK’

Göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Hacer Kuzu Okur

Zatürre, tıptaki adıyla pnömoni, akciğerimizdeki hava keseciklerinin iltihaplı bir sıvıyla dolması anlamına geliyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada her yıl 100 kişiden 1-2’si zatürreye yakalanıyor. Zatürre belirtileri üst solunum yolu enfeksiyonu, koronavirüs ve griple çok  sık karıştırıldığı için hastalar doktora geç başvurabiliyor. Bu da hastalığın ilerle-
mesine ve tedavinin gecikmesine yol açıyor. Dünyadaki tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 7’sinin zatürreyle ilişkili olduğu düşünülüyor. Çoğu zaman bu hastalığın sebebi bakteriyel enfeksiyon olsa da mevsimsel soğuk algınlığına yol açan virüsler de pnömoni nedeni olabiliyor. Rhino, korona, influenza, adeno ve RSV virüsleri bunlara örnek gösterilebilir. Belki şaşırtıcı gelecek ama bazı mantar türleri de zatürreye yol açabiliyor.

Haberin Devamı

Bu hastalık solunum yolu enfeksiyonu gibi burun akıntısı, hapşırık ve öksürükle başlıyor. Ateş yükselmesi, üşüme ve titreme görülebiliyor. Sarı-yeşil renkte balgam, nefes almada zorluk, göğüs ve baş ağrısı, zatürrenin olduğu yere göre yan (böğür) ağrısı yaşanabiliyor. Ayrıca yorgunluk, halsizlik, bulantı, karın ağrısı, ileri yaşlarda bilinç bulanıklığı oluşabiliyor. Bazen halsizlik gibi tek bir bulguyla da ortaya çıkabiliyor. Sağlığımızda yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu fark edersek doktora başvurmamız önemli çünkü zatürrede erken ve doğru tedavi hayat kurtarıyor.

Haberin Devamı

Soğuk algınlığı virüslerine dikkat

‘BULAŞI ÖNLEMEK GEREK’

Viral etkenlere ve bazı bakteri türlerine bağlı zatürreler bulaşıcı olduğundan dikkat etmemiz gerekiyor. Kalabalık ortamlar, hijyen eksikliği, öksürük ve kirli eller bulaşın başlıca sorumluları. Hasta kişinin burnuna ve ağzına dokunduktan sonra ellerini su ve sabunla yıkaması gerekiyor. Sağlıklı bireylerin de ellerini yıkamadan ağız ve burna temas etmemesi öneriliyor. Öksürük ve hapşırık esnasında ağzın bir mendile kapatılması ve mendilin atılması bulaşı önlemede etkili oluyor. Ayrıca yaşam alanlarının düzenli olarak havalandırılması, hasta kişilerin maske ve mesafe kuralına dikkat etmesi, bardak ve mutfak eşyası gibi malzemelerin ayrılması gerekiyor. Zatürreden korunmada kişisel bağışıklığın güçlü olması da çok büyük bir önem taşıyor.

Haberin Devamı

‘RİSKLİ GRUPLAR AŞILANMALI’

0-4 yaş arası ve 65 yaş üstü, kalp hastaları, diyabetliler, KOAH, astım, akciğer fibrozisi olanlar, böbrek yetmezliği yaşayanlar, kanser hastaları ve hamileler zatürre açısından risk grubundalar ve aşılanmaları öneriliyor. Hastalığın seyri özellikle çocuklarda daha hızlı ve kötü gidebiliyor. Ülkemizde 0-4 yaş arası çocuklarda zatürre ilk sıradaki ölüm nedenleri arasında. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisine göre erişkinlerde 65 yaş üstü ya da 50 yaş üstü ve riski olanlara pnömokok aşısı yapılması gerekiyor. Yorgunluk, uykusuzluk, dengesiz beslenme, yetersiz su tüketimi, sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı da zatürre riskini arttırıyor. Mevsim öncesinde grip aşısı yaptırmak olası komplikasyonlardan korunmak açısından önemli.

Yazarın Tüm Yazıları