Paylaş
Yaşamımıza devam edebilmemiz için kalbimiz damarlarımıza kan pompalıyor. Bu esnada oluşan kan basıncının normal değerlerin üzerine çıkmasınaysa hipertansiyon deniyor. 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü öncesi, her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine ve felç kalmasına yol açan hastalığı gündemimize aldık. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yunus Erdem, kan basıncı için normal değerlerimizin 120’ye 80 olduğunu söylüyor. Kan basıncının uzun süre yüksek olmasının kalp, beyin ve böbrek gibi organlarda ciddi hasarlara yol açabildiğini, hatta ölüme bile neden olabileceğini anlatıyor. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Başkanı da olan Prof. Dr. Erdem “Hastalık çoğu kişide belirti vermeden ilerlediğinden hipertansiyona ‘sinsi hastalık’ veya ‘sinsi katil’ de deniliyor” diyor. Kan basıncı ne kadar yüksek olursa ve bu yüksekliğe ne kadar uzun süre maruz kalıyorsak kalp krizi veya felç gibi risklerin de o oranda arttığını vurguluyor. “Önceden 140’a 90’ın üzerine çıkmasını hipertansiyon olarak tanımlıyorduk. Şimdi bazı kılavuzlarımız 130’a 80’in üzerine çıkmasını da hipertansiyon olarak tanımlıyor. Bu durumda da hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 45’e çıkıyor. Yani neredeyse her iki erişkinden birinde hipertansiyon var” diye de ekliyor.
Akdeniz tipi beslenme yüksek tansiyona karşı alınacak önlemler arasında.
Hipertansiyon hastaların çoğunda herhangi bir semptoma neden olmuyor. Hastaların yaklaşık yarısında ise enseden başlayan baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk gibi çok spesifik olmayan semptomlara yol açıyor. Bu da semptom gösteren hastaların bile hipertansiyondan şüphelenmemesine sebep oluyor. Böylece hastalık gizlice ilerliyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Karpuz:“Dünya Sağlık Örgütü, tüm risk faktörleri içinde insanlar açısından ölüme en çok yol açan risk faktörünü hipertansiyon olarak gösteriyor. Yılda 9-10 milyon kişinin öldüğünü biliyoruz” diyor. Uzmanlara bu sinsi hastalığa karşı ilk adımın ondan korunmak olduğu konusunda hemfikir. Bunun için de her erişkinin düzenli tansiyon ölçümünü yaptırması ve hipertansiyona nelerin zemin hazırladığını iyi bilmesi gerekiyor.
Hipertansiyon genetik yatkınlığın görüldüğü bir hastalık. Yaşla beraber de kan basıncı yüksekliği artıyor. Kilo da en önemli risk faktörleri arasında. Yüksek tuz tüketimi, stresli yaşam, aktif veya pasif olarak sigara gibi tütün ürünlerine maruz kalmak da hipertansiyona yol açıyor. Akdeniz diyetiyle beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, sigara, alkol ve tuz tüketimini azaltmak gerekiyor.
Paylaş