Paylaş
Türkiye’de fitoterapi bilimini geliştiren en değerli akademisyenlerden biri olan ve beni de fitoterapi bilim uzmanı olarak yetiştiren Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın yeni kitabı, bitkilerle tedaviye ilgi duyanlar için eşsiz bir kaynak. Çünkü Türkiye birim alana düşen bitki çeşitliliğiyle dünyanın en zengin florasına sahip ülkeler arasında. Zengin bitki örtüsünün yanı sıra büyük bir kültürel mirasa da sahip olan bu coğrafya, geçmişten günümüze etkili bir tedavi kültürüne de ev sahipliği yapıyor. Ancak hangi bitki, hangi sağlık sorunlarında, hangi amaçla kullanılır gibi bilgiler kayıt altına alınmadığından, bu kültür hızla kayboluyor. Ayrıca mevcut bilgiler sosyal medya gibi mecraların da etkisiyle hızla yozlaşıyor. Tüm araştırmalarını, başka araştırmacıların bulgularıyla birleştiren Yeşilada, yeni kitabında 1.695 bitkiyi ele alıyor. Bitkilerin hangi kısımlarının, hangi sağlık sorunlarında kullanıldığını gösteren kitabını ‘Anadolu Halk İlaçları Envanteri’ olarak tanımlıyor.
Kitapta bitkilerin halk arasında bilinen isimlerinin yanı sıra Latince isimleri de var. Çünkü birçok farklı bitki için halk arasında aynı isim kullanılıyor. Örneğin papatyanın onlarca türü var ancak her biri papatya olarak biliniyor. Oysa her türün kullanılan kısmı ve faydaları birbirinden oldukça farklı. Bazı bitkilerin halk arasında etkisine göre isimlendirildiğini de görüyorsunuz. Örneğin yanıkotu (Asplenium trichomanes L.) bitkisinin toprak üstü kısımları dövülüp yanıklarda haricen kullanılıyor. Patlıcan, ıspanak, karalahana, kabak gibi birçok sebzenin hangi kısmı, hangi sorunda kullanılıyor hepsi kitapta tek tek anlatılıyor. Sadece sebzeler değil beyazdut, karadut, muz, kayısı, kiraz, vişne, siyah erik, ahududu, incir ve nar gibi birçok meyvenin sağlık için nasıl kullanıldığı da sizi şaşırtacak. Ancak Prof. Yeşilada bitkilerin dikkatli kullanılması gerektiğine değiniyor. Sağlık eğitimi ve fitoterapi uzmanlığı olan kişilere danışmadan bitkileri kullanmak yarardan çok zarar getirebilir. Doğru bitkinin doğru kısmını, doğru dozda almak bile bazen yetmiyor. İlaçlarla ve besinlerle etkileşime girebiliyor bitkiler. Bu bilgilerin bilimsel çalışmalarla da etkinliğinin kanıtlanması gerekiyor.
Derde deva bitkiler
Hatmi (Alcea biennis Winterl): Hatmi meyveleri, boğaz ağrısı ve öksürük için kaynatılıp içilir.
Aloe (Aloe vera L.): Yaprakların içindeki jel yanık ve cilt çatlaklarına uygulanır.
Aynısafa (Calendula officinalis L.): Çiçekli toprak üstü kısmı sedef için merhem halinde haricen uygulanır. Çiçekleri soğuk algınlığı ve nezle için kaynatılıp içilir.
Kına (Lawsonia inermiş L.): Nasır için toz halindeki yaprakları suyla pat haline getirilip haricen uygulanır veya toz haline getirilen yapraklar çam katranıyla karıştırılarak haricen uygulanır.
Beni ve birçok ismi fitoterapi alanında yetiştiren hocaların hocası Prof. Dr. Erdem Yeşilada bu yazıyı yazdığım anlarda son anlarını yaşıyormuş. Bilim yolunda elimi tutup benimle yürüdüğü için ona minnettarım.
Paylaş