Paylaş
Sıcak havalarda hem dışarıda daha çok vakit geçiriyoruz hem de daha açık kıyafetler giyiyoruz. Orman, deniz veya göl kenarı gibi alanlarda doğayla temasımız artıyor. Tabii doğayla temas beraberinde sivrisinekleri ve bazı böcekleri de hayatımıza sokuyor ve ısırıklar mevsimin en önemli sorunlarından biri haline geliyor. Onlardan nasıl korunacağımızı ve ısırıldıysak ne yapacağımızı bilmek gerekiyor. Çünkü bu bilgiler sadece yaşam kalitemizi arttırmıyor, bazen hayatımızı bile kurtarabiliyor. Konuyu dermatoloji uzmanı Dr. Mehtap Kıdır’la konuştuk...
Sezonun en iyi avcılarıyla başlayalım; sivrisinekler... Kanımızı emmek üzere hep peşimizdeler. Evde pencerelere sineklik takmak onlardan korunmak için iyi bir önlem. Ama yazın evdeyken balkonlarda veya teraslarda geçiyor zamanın çoğu.
O durumda vücudumuzun saldırıya açık yerlerini kapatacak şekilde giyinmek kısmen koruma sağlıyor. “Bu sıcakta nasıl uzun kıyafetler giyelim” diyenleri de duyar gibiyim. İşte o noktada eczanelerde satılan, sivrisinekleri ve bazı böcekleri kaçıran vücut spreylerinden yararlanabilirsiniz. Bu spreyleri vücudunuza belirli aralıklarla sıkmanız yeterli. Hatta kendi spreyinizi kendiniz de üretebilirsiniz. 150 ml lavanta hidrolatına (yağ elde edilirken altta kalan su) çocuklar için 20’şer damla, yetişkinler içinse 40’ar damla sitronella, lavanta ve palmarosa uçucu yağlarından damlatarak hazırlayacağınız karışım, bu noktada işinize yarayabilir. Balkonunuza koyacağınız bir saksı fesleğen de kokusuyla sineklere karşı doğal bir kalkan görevi üstlenir.
Ne kadar önlem almaya çalışsak da her an savaştaymışçasına hazırlıklı olamıyoruz tabii. İşte öyle anları da hiç kaçırmıyor, iyi değerlendiriyorlar. Örneğin, koruyucu spreyinizi sıkmayı unuttuğunuz bir açık hava etkinliğinde sizi yakalayıp ısırabiliyorlar. Bu durumda ilk yapmanız gereken, o noktayı sabunlu suyla yıkamak. Çünkü sizi ısırırken ağzında bulunan salgılar bakteri de taşıyabiliyor. Ayrıca o salgılar daha çok kaşıntı yapabiliyor. Sabunlu suyla yıkamak o salgının uzaklaşmasını sağlıyor. Ardından da buz uygulaması gerekiyor. İlk bir saat içinde ısırılan bölgeye buz uygulamak alerjenlerin salınımını azaltıyor. Bu da kaşıntı hissini geçiriyor ve ödemin daha az olmasını sağlıyor. Buz uygulamasının ardından eczanelerde bulunan antihistaminik kremlerden de yararlanabilirsiniz.
Ya da alacağınız lavanta yağının bir damlasını, zeytinyağı veya Hindistan cevizi yağı gibi bir sabit yağ içerisinde seyrelterek doğrudan ısırığın üzerine sürebilirsiniz.
Ne zaman doktora gidilmeli?
Sinek veya herhangi bir böcek ısırığının ardından hemen nefes darlığı, solunum güçlüğü, ağız, dudak veya göz kapağında şişlik oluşmaya başladıysa kişinin vakit kaybetmeden acil servise başvurması gerekir. Özellikle arı sokmalarında bu durum yani ‘anafilaksi’ gelişebiliyor ve kişi hemen acil servise gitmezse dakikalar içinde hayatını kaybedebiliyor.
Sinek veya böcek ısırığı birkaç gün sonra da enfeksiyona yol açabiliyor. Isırılan bölgede yara giderek büyüyorsa, bölgenin sıcaklığı artıyorsa, kaşıntı giderek fazlalaşıyorsa ve ağrı ekleniyorsa ya da bulantı, kusma gibi sistemik bulgular görülmeye başlanırsa yine doktora gitmek gerekiyor.
Alerjik reaksiyonlara dikkat!
* Arı soktuktan sonra iğnesi bir cımbızla çıkarılmalı ve bölge sabunlu suyla yıkanmalı. Ardından buz uygulaması öneriliyor. Arı sokmasına alerjisi olduğunu bilenler yanında adrenalin iğnesi taşımalı. Kişi alerjisi olduğunu bilmiyorsa ve arı ısırması sonucu dudakta, gözde şişme ve nefes almada zorluk hissi başladıysa acil servise başvurması gerekiyor.
* Pire veya tahtakurusu ısırıklarında vücudunuzda sıra halinde izlerle karşılaşırsınız. Alerjik kişiler bu ısırıklara karşı daha büyük reaksiyon verir. Böyle durumlarda antibiyotikli pomad, antihistaminik krem veya haplardan eczacınıza danışarak yararlanabilirsiniz.
* Ormanlık alan gibi doğayla temas ettiğiniz bir yerden eve döndüğünüzde vücudunuzu mutlaka kontrol edin. Keneler vücudunuza tutunmuş olabilir ve ben gibi görünürler. Kene varlığını tespit ettiyseniz kendiniz çıkarmaya çalışmayın. Doğru şekilde çıkarılmazsa başı cilt altında kalabilir. Bu da enfeksiyon ve alerji riskini arttırır. Hemen doktora başvurun.
Paylaş