Paylaş
Bir araştırmaya göre, beş yıl boyunca hiç tatil yapmamış bir kişinin kalp krizi geçirme ihtimali, her yıl en az bir hafta tatil yapanlara göre yüzde 30 daha fazla. Bu yüzden kaygıları unutun ve bayram tatilinin tadını çıkarın.
Danışan: Bu bayramda tatile çıkmak istemiyordum, hiç tatil havasında değilim ama mecburen çıkıyorum.
- Dr. Başak: Neden mecburen?
Danışan: Çünkü işlerim şu sıralar çok yoğun, aslında her zaman yoğun ama eşime anlatamıyorum. Tutturdu tatile ihtiyacımız var diye.
- Dr. Başak: En son ne zaman tatil yapmıştınız?
Danışan: Sanırım dört beş yıl önce. Güzel bir tatil olmamıştı, yine çok yoğundum, işyerinden sürekli aradılar, eşimle tartıştık ve tatsızlık, huzursuzluk oldu. Gittiğime bin pişman oldum. Gittiğimiz yer de bir şeye benzemiyordu zaten. Hem param boşuna gitti hem de işlerden uzak kaldık. Ben titiz bir adamım. Kolay memnun olmam, bu yüzden önceden planlamam gerekir; nereye gidilecek, ne kadar para harcanacak, işler kime bırakılacak.
- Dr. Başak: Planlamak kötü bir fikir değil. Kaygınızı azaltır. Tatili daha huzurlu geçirmenizi sağlar.
Danışan: Planlamak da işe yaramıyor. Tatil deyince geriliyorum.
TATİL YAPMAYANLARDA KALP KRİZİ RİSKİ ARTIYOR
- Dr. Başak: Aklınızdan neler geçiyor?
Danışan: Ya giderken trafik çok sıkışırsa? Gittiğimiz yer neye benziyor? Acaba nasıl insanlar olacak? Yemekler güzel midir? Çok gürültü olur mu? Sivrisinek var mı? Hizmet kalitesi iyi mi? Odalar temiz mi? Verdiğimiz paraya değecek mi? Bin tane şey düşünüyorum. Tatil sırasında da çok dinlenemiyorum.
- Dr. Başak: Bu kadar çok şey düşününce gerilmeniz ve dinlenememeniz çok normal.
Danışan: O yüzden tatile gitmesek daha iyi ama eşime anlatamıyorum.
- Dr. Başak: Tatile gitmemek çözüm değil, yoğun bir çalışma temposu ardından bedenimizin ve ruhumuzun molaya ihtiyacı var. New York Eyalet Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, beş yıl boyunca hiç tatil yapmamış bir kişinin kalp krizi geçirme ihtimali, her yıl en az bir hafta tatil yapanlara göre yüzde 30 daha fazla ve tatil yapmadığı her yıl, kalp hastalığı riski biraz daha artıyor. Bunun yanında uzun süre tatil yapmadan çalışan kişilerde “tükenmişlik sendromu” görülebiliyor.
Danışan: Ben tatile gidince daha fazla tükeniyorum sanki.
- Dr. Başak: Sizi tüketen ve kaygılarınızın artmasına neden olan tatile gitmek değil. Tatil öncesinde ve tatil sırasında aklınızdan hiç çıkmayan ve sürekli tekrar eden olumsuz düşünceler yüzünden dinlenemiyor, gevşeyemiyorsunuz. Tatil boyunca dinlenemezseniz de tükenmişlik sendromu yaşayabilirsiniz.
TÜKENMİŞLİK SENDROMUNA DAVETİYE ÇIKARIYOR
Danışan: Tükenmişlik sendromu tam olarak nasıl oluyor?
- Dr. Başak: Tükenmişlik sendromu yaşayan kişi fiziksel ve ruhsal çöküntü, bitkinlik yaşar. Enerjisinin tükendiğini, yaptığı işe dair tüm isteğini, hevesini tükettiğini hisseder. Bunlara ek olarak işine ve kendine karşı olumsuz, alaycı, şüpheci bir tavır içine girer.
Danışan: Sanırım buna benzer şeyler yaşıyorum. Eşim de aksi, gergin, huysuz, çekilmez bir insan haline geldiğimi söylüyor ve bu yüzden size gelmem için ısrar etti. Konu tatilden nerelere geldi. Demek dinlenemediğim için gergin oluyorum, gergin olduğum için de dinlenemiyorum. Kısır bir döngü içine girmişim. Hem kendime hem de etrafımdakilere zarar veriyorum. Şu kaygılı, kuruntulu, endişeli halimden kurtulup bir an önce tatil moduna geçmem lazım. Nasıl yapacağım?
- Dr. Başak: Kaygılı insanlar, hep bir sonraki adımı düşünürler. İşin kötüsü bir sonraki adım ile ilgili genellikle olumsuz düşünceleri vardır. İç sesleri her daim endişelidir ve “ya şöyle olursa, ya böyle olursa” şeklinde başlayan cümlelerle kişiyi rahat bırakmaz. Sadece tatil moduna geçmek için değil, daha sağlıklı bir ruh haline sahip olmak için, kaygıya neden olan bu iç seslerle başetmeyi öğrenebilmek gerekir. Ama şimdi, öncelikle tatil ile ilgili düşünce ve duygularınıza odaklanalım. Tatil kelimesini duyunca aklınızdan ne geçiyor?
Danışan: Yine dinlenemeyeceğim, gerileceğim. İşte yapılacak bin tane şey varken ben öyle boş boş oturup güneşin altında kavrulacağım.
- Dr. Başak: Öyleyse iç sesleriniz sizi rahat bırakmıyor. Başka neler diyorlar?
Danışan: “İşleri ihmal ediyorsun”, “Ya bir aksilik olursa”, “Ben yokken şirkettekiler kesin bir hata yaparlar”...
- Dr. Başak: Bu iç sesleriniz/düşünceleriniz tatilimizi zehir edebilir. Önce bunları bir kağıda yazalım. Farkındaysanız çoğu, “kaygı” dolu cümleler. Bu düşüncelerle baş etmenin en etkili yöntemi, öncelikle bu düşüncelerin ne kadar doğru olup olmadığını araştırmak. Bunun için size bazı sorular soracağım, bunlara “Sokratik Sorular” diyebiliriz. Diyelim içinizden “iştekiler ben yokken kesin bir hata yaparlar” geçti, şimdi bu cümlenin gerçekliğini, Sokratik soruları sorarak araştıralım. Olabildiğince objektif ve inandığınız cevaplar vermeye çalışın.
Danışan: Peki. Sorun bakalım.
SOKRATİK SORULARLA RAHATLAMAK
- Dr. Başak: Birinci sorum: Kanıtınız var mı? Yani siz tatildeyken bir hata olacağına dair bir kanıtınız var mı?
Danışan: E yok tabii... İlla hata yapacaklar demiyorum ama olabilir.
- Dr. Başak: Olasılık her zaman var ama farkındaysanız “olabilir” yerine, “ben yokken kesin bir hata yapacaklar” şeklinde düşünüyor ve buna da inanıyorsunuz. İkinci soru: Bu her zaman için doğru mu? Siz her zaman tatildeyken bir yanlış yapılıyor mu?
Danışan: Hayır, hiç olmadı çok şükür.
- Dr. Başak: Üçüncü sorum: Diyelim hata yaptılar. En kötü ihtimalle ne olabilir?
Danışan: Dünyanın sonu gelmez elbette. Yanlış yaparlarsa panik olurlar ama beni ararlar ve düzeltmeye çalışırlar.
- Dr. Başak: Siz o durumda ne yaparsınız?
Danışan: Düzeltmeleri için gerekli talimatları veririm.
- Dr. Başak: Dördüncü sorum: Bunun olma ihtimali ne? En son ne zaman oldu veya yılda kaç kere hata yapıyorlar?
Danışan: Neyse ki çok olmuyor. Yılda bir iki kere olabilir.
- Dr. Başak: Öyleyse siz tatildeyken de olma ihtimali çok yüksek değil. Peki, beşinci sorum: Resmin bütününe baktığınızda ne görüyorsunuz?
Danışan: Elemanlarım pek hata yapmıyorlar, yaparlarsa da düzeltebiliyorlar ama umarım yapmazlar.
- Dr. Başak: En son sorum: Bu son cümleyi söylediğinizde tamamen objektif miydiniz?
Danışan: Olmaya çalıştım.
- Dr. Başak: Farkındaysanız sorulara verdiğiniz cevaplardan sonra daha objektif ve gerçekçi düşünebiliyorsunuz. Bazen o kadar hızlı düşünürüz ki, objektif olmadığımızın farkına bile varamayız. Bu soruları kullanarak daha gerçekçi düşünme yolunu bulabilirsiniz. Bu şekilde düşündüğünüzde kaygınız da azalacaktır. Umarım bu sefer sakin ve huzurlu bir tatil geçirebilirsiniz. İyi bayramlar.
İÇ SESLER SUSTU YA DIŞ SESLER!
- Dr. Başak: Bir de “dış sesler” var. Tatildeyken onlarla nasıl başediyorsunuz öğrenmek istiyorum.
Danışan: Tatildeyken şirkettekiler hiç rahat vermiyor.
- Dr. Başak: Öyleyse onlarla tüm gün irtibat halinde olmayın. Eğer mutlaka mesajlarınıza cevap vermeniz veya günlük iş akışını takip etmeniz gerekiyorsa, tüm gününüzü buna ayırmayın. Kendinize her gün belli saatler verin, örneğin bu güneşin en yoğun olduğu, kapalı bir yerde olmayı tercih ettiğiniz saatler olabilir. Bu vakti işyerinizdekilere de bildirip “sadece öğlen 12-13 arası mesajlarıma bakacağım” diyerek sınırlandırabilirseniz hem aklınız işlerinizde kalmaz hem de tüm gününüzü ise adamamış olursunuz. Size rahatsızlık veren düşüncelerinizi ve kişileri fark ettiğinizde, onlarla başetmek daha kolay olacaktır.
Paylaş