Paylaş
Aaron Beck’in, kendisi gibi psikoterapist olan kızı Dr. Judith Beck, Beck Kognitif ve Davranış Terapi ve Araştırma Enstitüsü’nün bugünkü başkanı. Enstitü başkanlığının yanında, halen Pennsylvania Üniversitesi’nde profesör olan Dr. Judith Beck, klinisyen olarak çalışıyor, araştırmalar yapıyor ve yazmaya devam ediyor. Bu kadar yoğunluğunun içinde zaman ayırıp, kognitif terapi ile ilgili sorularıma sizler için yanıt verdi.
Psikoloğa gitmeye karar verdiğinizde ilk olarak ne yaparsınız? Ya etrafınızda daha önce psikoloğa gitmiş olan kişilere danışırsınız ya da internette arama motorlarına ‘en iyi psikolog’ yazarak ‘iyi bir psikolog’ bulmaya çalışırsınız. Eğer biraz daha itinalı bir arama yapmayı tercih ederseniz, problemleriniz için doğru olan psikoterapi yöntemini de araştırabilirsiniz.
Böyle bir araştırma sonunda karşınıza birçok seçenek çıkabilir: Kognitif Terapi, Psikanalitik Terapi, Varoluşçcu Terapi, Kişi Merkezli Terapi, Gestalt Terapisi, Transaksiyonel Analiz, EMDR, Aile Terapisi, Çift Terapisi, Çözüm Odaklı Terapi, Şema Terapisi, Bilişsel (Kognitif) Davranışçı Terapi, Cinsel Terapi ve diğerleri.
Psikoloji tarihinde yüzlerce psikoterapi yaklaşımından bahsedebiliriz, çoğunun birbiri ile ortak noktaları, benzerlikleri olsa da her birinin kendine özgü yöntemleri ve teknikleri var. Basit bir baş ağrısı için bile birçok değişik ilacın olduğu gibi. Öyleyse kendimiz için en doğru tedavi yöntemini nasıl seçeceğiz?
Tıp alanında olduğu gibi, psikoloji alanında da doğru tedavi yöntemini seçmek için bilimsel araştırmalara kulak vermemiz gerekir. Bugün, psikoloji dünyasında yapılan yüzlerce bilimsel araştırma, günümüzde kullanılan farklı psikoterapi yaklaşımlarını birbiriyle kıyaslayıp hangi yöntemin hangi psikolojik rahatsızlığı en iyi şekilde tedavi edeceğini araştırıyor. Hedef; en kısa sürede en başarılı sonuç veren, hastalığın geri gelmesini engelleyen psikoterapi yöntemini geliştirmek.
Kognitif terapi, (ülkemizde Bilişsel Davranışçı Terapi veya Kognitif Davranışçı Terapi adı altında da kullanılıyor) en çok araştırılan psikoterapi yöntemlerinin başında geliyor. 1000’den fazla araştırmada birçok farklı bozukluk için etkili bulunan ve tüm dünyada tercih edilen bir psikoterapi yöntemi.
KOGNİTİF TERAPİ NEDİR
Biz psikologlar, etik olarak, başarılı olduğu ispatlanmış terapi yöntemleri uygulamak ile yükümlüyüz. Dolayısıyla ben de birçok psikolojik ve psikiyatrik sorunları etkili bir şekilde tedavi edilebileceği ispatlanmış bir psikoterapi şekli olan kognitif terapiyi tercih ediyorum. Kognitif terapinin temel prensibi şöyle özetlenebilir: Düşüncelerimizin, nasıl hissettiğimiz ve problemler karşısında nasıl davranacağımız üzerinde çok büyük bir etkisi vardır.
Dolayısıyla, kognitif terapi sırasında, olaylara bakışımızın, duygu durumumuzun, ilişkilerimizin ve hayatımızla ilgili yapmak istediklerimizin düşüncelerimiz ve inançlarımızla olan ilişkisi incelenir.
Kognitif terapi, 1960’lı yıllarda Aaron T. Beck tarafından yaratılmış ve geliştirilmiş bir psikoterapi yöntemi. Freud nasıl Psikoanalizin babası ise, Beck de kognitif terapinin babası. Halen 94 yaşında olan Dr. Beck, tüm zamanların en etkili 5 psikoterapistinden biri olarak biliniyor. 1946’da Amerika’da Yale Üniversitesi’nden mezun olan Beck, Oxford’da, Harvard’da ve Yale’de eğitim vermiş. Şimdi Philadelphia’da kendi kurduğu Kognitif Terapi Akademisi’nin onursal başkanı olarak çalışmaya devam ediyor. Ve ben geçen hafta, Aaron Beck ile tanışıp eğitimine katılmak için Philadelphia’ya gittim. 94 yaşındaki Beck, hâlâ tüm dünyadan gelen psikologlara bilgisini, deneyimlerini, inanılmaz bir zeka, espri, sevecenlik ve içtenlikle aktarmaya devam ediyor. Onu izlemek, kognitif terapiyi onun ağzından dinlemek bir psikolog için muhteşem bir deneyim. Sizlerle paylaşmasam olmazdı.
Aaron Beck’in, kendisi gibi psikoterapist olan kızı Dr. Judith Beck, Beck Kognitif ve Davranış Terapi ve Araştırma Enstitüsü’nün bugünkü başkanı. Kognitif terapinin ilkelerini anlatan kitabı 20 dile çevrildi. En son kitabı ise kognitif terapi yöntemlerini kullanarak zayıflamak üzerine. Enstitü başkanlığının yanında, halen Pennsylvania Üniversitesi’nde profesör olan Dr. Judith Beck, klinisyen olarak çalışıyor, araştırmalar yapıyor ve yazmaya devam ediyor. Bu kadar yoğunluğunun içinde zaman ayırıp, kognitif terapi ile ilgili sorularıma Türk okurlar için yanıt verdi.
DANIŞANLAR SORUNLARINDAN KISA ZAMANDA KURTULUYOR
* Psikoloji, Türkiye’de Amerika’ya kıyasla yeni bir alan olsa da psikoterapistten yardım almak isteyen kişilerin sayısı her gün artıyor. Terapi almaya karar veren bir kişi doğru terapi yöntemini seçmekte zorlanabilir. Neden kognitif terapiyi seçmeli?
- Kognitif terapi, bütün dünyada üzerinde en çok araştırma yapılan psikoterapi yöntemi. Araştırmalar, kognitif terapinin, yüzlerce hastalık ve sorunun tedavisinde başarılı olduğunu gösteriyor. Kognitif terapistler iyi problem çözücülerdir; her görüşmede danışana en çok hangi problem veya problemlerle ilgili yardım almak istediklerini sorarız. Kognitif terapi seansları genellikle yapılandırılmıştır; hedef, danışanın her görüşmenin sonunda daha iyi hissetmesini sağlamak ve daha iyi bir hafta geçirmeye hazırlamaktır. Bu nedenle, danışanlar genellikle şikayetlerinden kısa zamanda kurtulurlar.
* Bilişsel terapinin en temel vaadi nedir?
- Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olarak da adlandırılan, kognitif terapi, danışanların rahatsızlıklarının en kısa zamanda hafiflemesini ve sorunların tekrarlama ihtimalini azaltmayı hedefler. Danışanların acı çekmesini olabilecek en çabuk şekilde azaltabilmek için, onların hedeflerine ulaşmalarına yardım ediyoruz, hastalıklarının hafiflemesini kolaylaştırıyoruz ve problemlerin tekrarlamaması için onlara (özellikle düşünce ve davranışlarını değiştirmeye yönelik) beceriler öğretiyoruz.
* İnsanlara kognitif terapi yaklaşımını kullanan bir psikolog olduğumu söylediğimde, bazen onlardan “Bilişsel terapi yeterince derin değil ve bilinçaltını hiç kapsamıyor, çocukluğuna inmiyor” veya “Bilişsel terapi yeterince uzun sürmüyor” gibi yorumlar alıyorum. Sizin bu yorumlara cevabınız nasıl olurdu?
- 1000’in üzerinde randomize kontrollü çalışma ki bu psikoterapi araştırmalarında ‘altın standartları olan çalışmalar’ olarak kabul edilir, kognitif terapinin etkili ve faydalı olduğunu gösteriyor. Eğer nefes almak gibi medikal bir sorunum olsa, doktorumun böyle bir şikayet için en etkili olan tedaviyi uygulamasını isterim. Aynı şey duygusal problemler için de geçerli olmalıdır. Eğer kognitif terapi yeteri kadar ‘derin’ olmasaydı, çoğu danışanın sorununun tekrarladığını görürdük. İşin gerçeği, kognitif terapi, nüksü önlemekte ilaçtan ve diğer geleneksel psikoterapi yöntemlerinden daha etkili.
* Kognitif terapi, çocukluktan itibaren zorluklar yaşamış kişilerin çocukluk hikayelerini de kapsar. Bunu incelerken öğrenilenleri, bugünkü problemleri ile baş edebilmek için nasıl kullanabileceklerine odaklanırız. Danışanların bilinçaltı veya bilinç öncesi düşünceleri ile de çalışırız, özellikle kendileri, başkaları ve dünya ile ilgili en temel inançlarına odaklanırız. Düşüncelerinin onlar için ne anlama geldiğini sormak, bu önemli inançları farkına varmalarını sağlamak için oldukça kolay bir yoldur.
Kognitif terapi en çok hangi bozukluklar için işe yarar?
?- Bilişsel terapi önceleri depresyon tedavisi için geliştirilmişken, şimdi birçok psikiyatrik, psikolojik ve psikolojik sonuçları olan medikal problemlerde de başarılı olduğu kanıtlanmıştır. Sıralayacak olursak; kaygı bozukluğu, şizofreni ve bipolar bozukluk (ilaç tedavisi ile birlikte), bağımlılık, kişilik bozuklukları, yeme bozuklukları, çift ve aile problemleri, dikkat eksikliği bozukluğu, uykusuzluk, infertilite, kronik ağrı, fibromiyalji, hassas bağırsak sendromu, obezite ve daha niceleri.
Kognitif terapi ile ilaç tedavisinin karşılaştırılması hakkında araştırmalar ne söylüyor?
?- Güncel araştırmalar, bazı bozukluklar için kognitif terapinin yalnız başına daha etkili olduğunu, bazı bozukluklarda eş derecede etkili olduğunu ve bazı bozukluklarda ise ikisinin birlikte kullanımının daha etkili olduğunu gösteriyor. Kognitif terapi işbirliğine oldukça fazla önem veren bir terapidir ve danışanlarının tercihlerine saygı duyar.
Diğer yandan, şizofreni veya bipolar bozukluk gibi ciddi bir ruhsal bozukluk söz konusu olduğunda, danışanlara ilaç kullanmanın avantajları ve dezavantajlarını değerlendirmelerin yardımcı olmak için birlikte çalışırız ve terapinin yalnız başına etkili olmayacağını açıklarız. Bu tip ciddi ruhsal bozukluğu olan bazı danışanlar ilaç almaya karşı çıkabilirler, böyle durumlarda onlarla güçlü bir terapötik ilişki kurup onları terapiye angaje edene kadar ilaçla ilgili konuşmayı erteleyebiliriz. Bu noktada, ilaç almayı reddetmenin hedeflerine ulaşmayı engellediğini görmeleri mümkün olabilir. İngiltere’de bazı araştırmacılar, ilaç almayı reddedenlerle veya ilaçların zararlı yan etkilerinden yakınan kişilerle sadece kognitif terapi yaparak başarılı sonuçlar elde etmiştir.
EVLİLİK PROBLEMLERİNİ ÇÖZMEDE BAŞARILI
* Kognitif terapinin en iyi özelliği nedir?
- Kognitif terapinin birçok yönüne dair çok güçlü beğenim ve tutkum olsa da, bence en önemlisi danışanların acı çekmesini olabildiğince çabuk azaltabilmesi ve onlara sadece iyileşmek için değil hep böyle kalabilmeleri için kendilerinin terapisti olmayı öğretmesidir. Psikoterapistlere kognitif terapi alanında yetkin olabilmeleri için eğitim ve süpervizyon vermek de tutkulu olduğum bir konu. Danışanlarla çalışmayı da seviyorum ama terapistleri doğru bir şekilde eğittiğimde, uzun vadede çok daha fazla hastaya yardım etmiş oluyorum.
* Kognitif terapi çocuklarla işe yarar mı? Evlilik problemleri ile çalışırken faydalı olur mu?
- Araştırmalar kognitif terapinin, hem çocuklarla çalışırken, hem de evlilik problemlerini çözmede başarılı olduğunu gösteriyor. Aslında araştırmalar kognitif terapinin hangi sorunlarla işe yaramadığını henüz bulamadı. Bununla beraber, farklı problemler ve farklı popülasyonlarla çalışırken, adapte etmek gerekiyor. Bunu yaparken teori aynı kalıyor ama terapötik ilişkinin niteliği, biliş ve davranışlara yapılan vurgu ve uygulanan teknikler sorundan soruna ve danışandan danışana değişiklik gösteriyor.
* Bir psikolog kognitif terapi yaklaşımı ile çalışmak istiyorsa ne yapmalı?
- Yüksek kalitede eğitimler almaya yönelmeli.
* Türkler için bir mesajınız var mı?
- Bütün dünyadaki insanlar için mesajım aynı: Araştırmalar, kognitif terapinin etkinliğini kuvvetli bir şekilde destekliyor. Bu nedenle, psikolojik destek almak isteyen kişilerin kognitif terapist aramalarının ve klinisyenlerin de kognitif terapi hakkında mümkün oldukça çok şey öğrenmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum.
BEYNİNİZİ KİLO VERMEK İÇİN EĞİTİN
* Kitabınız “Beck Diyet Çözümleri” insanların düşünce stillerini değiştirerek kilo vermelerine yardımcı olan harika bir kitap. Elinizde, bu yöntemin etkinliği ile ilgili araştırma sonuçları var mı?
- İsveç’te randomize kontrollü bir çalışmada araştırmacılar, poliklinik hastalarına Beck Diyet Çözümlerine benzer bir program sundular. Bu yöntemle, 10 görüşme gibi bir sürede, diyet yapanların ortalama 8 kilo verdiklerini ve sonraki 18 ay boyunca da yeni kilolarını koruyabildiklerini buldular. Hatta, ortalama 2 kilo daha verdiklerini gördüler.
Diğer yandan, bu programa katılmayan kişiler, kilolarını koruyamadı ve sonraki süreçte kilo aldılar. Kızım Deborah Beck Busis ile birlikte yazdığım yeni kitabım, “Diyet Tuzağına Çözüm: Beyninizi Kilo Vermek ve Bir Daha Hiçbir Zaman Almamak için Eğitin” (The Diet Trap Solution: Train Your Brain to Lose Weight and Keep It Off for Good), diyet yapanların en sık karşılaştığı (stres ve duygusal yeme, ailevi problemler ve tıkınma, seyahatler, bayramlar ve motivasyon eksikliği ve yoksunluk hissi gibi psikolojik sorunlara benzer) zorlukları listeliyor ve bu tuzaklardan uzaklaşmak ve onları engelleyebilmek için somut ve pratik çözümler sunuyor.
Paylaş