Çocuklarınızı sürekli eleştiriyor musunuz?

Sözde “iyi” yetiştirmek adına çocuklarını sürekli eleştiren anne-babalar, aslında onlara çok büyük zararlar veriyor. Üstelik kullanılan eleştiri dili, genellikle her şeyi daha da kötüye sürüklüyor.

Haberin Devamı

Her yaptığımı, her hareketimi eleştiriyor...
Onun istediği gibi bir çocuk olmadığımı söylüyor...
Beni her zaman kardeşim veya arkadaşımla kıyaslıyor...
Başkalarının yanında beni azarlıyor...
Onu utandırdığımı söylüyor...
“Senden hiçbir halt olmaz” diyor...
Beni iyi yetiştiremediğini söylüyor...
Bana hep kızgın bakıyor...
Sadece hatalarımı görüyor...
Evet bazen hata yapıyorum, o zamanlar öyle fazla kızıyor ki hata yapmaktan çok korkuyorum...
Her zaman daha başarılı, daha güzel, daha çalışkan, daha kibar olmamı istiyor...
Çok şişmanladığımı, çirkinleştiğimi söylüyor...
Yaptığım hiçbir şeyi beğenmiyor...
İleride başarısız, işe yaramayan bir insan olacağımı söylüyor...
Bazen bana “aptal”, “salak”, “geri zekalı” diyor...
Kıyafetlerimi eleştiriyor...
Düzgün durmadığımı, güzel konuşmadığımı söylüyor...
“Beni hep hayal kırıklığına uğratıyorsun” diyor...
Boyumun çok uzun/boyumun çok kısa, saçlarımın çok kıvırcık/saçlarımın çok düz olduğunu söylüyor...
Anne veya babası hakkında bunları söyleyen bir çocuk veya ergen hayal edin. Size tanıdık geliyor mu?
Kendiniz böyle bir çocukluk geçirmiş veya çocuğunuza buna benzer şeyler söylüyor olabilirsiniz.
Çocuklarını “iyi” yetiştirmek uğruna onlarla bu şekilde iletişim kuran anne-babaların, çocuklarına aslında ne kadar çok zarar verdiğini görmek için sanırım psikolog olmaya
gerek yok.
Oysa birçok ailede bireylerin birbirleriyle bu tarz sağlıksız bir iletişim içinde olduğunu, bunun aile huzuruna ne kadar zarar verdiğinin farkına varmadıklarını görebilirsiniz.
En büyük zararı ise çocuklar görür; sürekli eleştiri, çocuğun özgüvenine zarar veren en önemli faktördür.

Haberin Devamı

O SERT ÜSLUP DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞTİRİR

Eleştiri dili, bir şeyleri düzeltmeye çalışmak için kullanılan gerekli ve etkili bir yöntem gibi görünebilir. Oysa genellikle her şeyi daha da kötüye sürükler.
Nasıl mı? Çok basit bir örnekle açıklayabilirim...
Çocuğunuz ödevini yapmaya çalışırken zorlanıp hatalar yapabilir. Siz ona “Hiçbir şeyi doğru yapamıyorsun, ne çok hata yaptın” gibi bir eleştiri getirirseniz, zaten zor bir ödevle baş etmeye çalışan ve kendisini sorgulayan çocuk, “Ben hiçbir şeyi yapamıyorum ve yapamayacağım” diye düşünmeye başlar. Yapmaya çalıştığı ödev ona artık imkansız gözükür.
Bu başa çıkması zor bir durumdur. Hem ödevi yapamadığı hem de sizi hayal kırıklığına uğrattığı için kendini çaresiz, mutsuz, güçsüz hisseder. Bütün bu duygularla başa çıkamadığında ise bırakıp kaçmak tek çaredir.
Bırakıp kaçtığında anne veya baba bu kez daha hiddetle azarlar: “Hiçbir şeyi beceremiyorsun!”

İNSANLAR İYİ HİSSETTİĞİNDE HERKESE DAHA İYİ DAVRANIR

Çocukların ağır eleştirilerle ve yaşadıkları olumsuz duygularla baş etmek için geliştirdiği çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemlerin derecesi genellikle hiddetin, eleştirinin derecesi ile doğru orantılıdır; eleştiri sertleştikçe, kendini korumak için alınan önlem de aynı oranda sertleşir.
Önce masumca ertelemek, kaçınmak, gizlemek, sonra yalan söylemek, öfkeyi dışa vurmak, isyan etmek ve en sonunda evden kaçmaya kadar giden davranışlar görülebilir.
Bazı çocuklar ise daha farklı yöntemler geliştirir, içine kapanır, susar. İşin kötüsü, bu yöntemlerin hepsi, daha fazla eleştiriye neden olur. Daha da kötüsü, bu kez, anne-babaların elinde eleştiri yapmak için kendilerini haklı buldukları doneler vardır.
Bu kısır döngüyü fark ettiğinizde eleştirilerinizi durdurursanız, her şey değişir.
Eleştiri yapmak yerine, yüreklendirir, cesaret verir, onun yapabileceğine inandığınızı, herkesin hata yapabileceğini, ona güvendiğinizi anlatırsanız her şey o kadar hızlı değişir ki siz bile inanamazsınız. Bu prensibin altında yatan gerçek şudur: İnsanlar iyi hissettiğinde daha iyi davranır.

Haberin Devamı

BİR GÜNLÜK ELEŞTİRİ DİYETİNE VAR MISINIZ

Eleştirinin yarattığı özgüvensizlik ve gerilim, sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de geçerlidir. Eşinizle, anne-babanızla, kardeşinizle, arkadaşınızla, patronunuzla, elemanlarınızla, öğretmeninizle, öğrencinizle, sokakta karşılaştığınız insanlarla konuşurken konuşma dilinizi bir gözden geçirin.
Eleştirileri, olumsuz yorumları dilinizden çıkarmaya gayret edin. Çünkü sonuçta herkes iyi hissetmek ister. Olumlu sözler duyan insan iyi hisseder. İyi hisseden insan iyi davranır ve hepimizin iyi davranmak için yüreklendirilmeye, motive edilmeye, destek görmeye, beğenilmeye ihtiyacı vardır.
Bugün 1 günlük eleştiri diyeti yapmaya var mısınız? Bu yazıyı okuduğunuz dakikadan itibaren kendiniz dahil hiç kimseyi eleştirmeden durabilir misiniz?

Yazarın Tüm Yazıları