Paylaş
Danışan: Uzun zamandır erkek arkadaşım yok. Arkadaşlarım yeteri kadar cilveli olmadığımı, kadınsı giyinmediğimi söylüyor. Acaba bu yüzden mi erkekler bana yaklaşmıyor?
- Dr. Başak: Siz de “kadınsı” giyinmediğinizi düşünüyor musunuz?
Danışan: Bana göre normal giyiniyorum. Şimdiki gibi, genellikle siyah pantolon ve üstüme de hava durumuna göre sade, koyu renk düz bir kazak veya penye bir bluz giyerim. Topuklu ayakkabı hayatımda giymedim. Çok ilgi çekmeyi sevmem. Erkeklere kendimi beğendireceğim diye de kıyafetle uğraşamam.
- Dr. Başak: Kız arkadaşlarınız da sizin gibi mi giyiniyor?
Danışan: Çoğu modayı daha fazla takip ediyor. Bazıları daha kadınsı giyinir ama bazıları da çok abartıyor.
- Dr. Başak: Sevdiğiniz bir arkadaşınızın beğendiğiniz bir kıyafetini tarif eder misiniz?
Danışan: Dün akşam en samimi arkadaşımla yemeğe çıktık, çok şıktı. O da siyah pantolon giymişti, üstüne de vücuduna oturan krem rengi ipek bir gömlek. Beyaz inci küpeler takmış, kırmızı ruj sürmüştü. Çok hoş gözüküyordu.
- Dr. Başak: Peki sizce o kendini erkeklere beğendirmek için mi böyle giyindi?
Danışan: Yok canım, kendisi için giyinmiştir.
- Dr. Başak: Biraz önce “erkeklere kendimi beğendireceğim diye kıyafetle uğraşamam” demiştiniz hatırlıyor musunuz? Demek ki bazen insanlar kendileri için de güzel giyinmek isteyebilir.
Danışan: Evet ama ben öyle giyinsem onun gibi güzel olmayacağımı biliyorum.
- Dr. Başak: Neden?
Danışan: Ben o kadar güzel değilim de ondan. Hem bana öyle kıyafetler yakışmaz. Taşıyamam, komik dururum.
KÖTÜ İMAJINIZI DEĞİŞTİRİN
- Dr. Başak: Kendinizle ilgili çok fazla olumsuz düşünceleriniz olduğunu farkında mısınız?
Danışan: Evet ama doğru.
- Dr. Başak: Kendinizle ilgili bu kötü imajı değiştirmemiz gerek. Bu bana yakışmaz, ben asla böyle giyinmemeliyim, böyle davranmamalıyım gibi inançlarla kendinizi etiketlemişsiniz. Etiketler sadece eşyalar için kullanılır. Oysa biz insanların değişme, gelişme, fikir değiştirme kapasitemiz var. Bu gün beğendiğiniz şeyi yarın beğenmeyebilirsiniz. Dün yapamadığınız bir şeyi yarın yapabilmeyi öğrenebilirsiniz. Eğer hep değişim içinde olmasaydık, düşüncelerimizi, inançlarımızı sınamasaydık, onları değiştirmemiz gerektiğinde değiştiremeseydik, hayat nasıl olurdu düşünsenize. Dünyanın düz olduğunu inanmaya devam ederdik. Size tavsiyem kıyafetini beğendiğiniz bir arkadaşınızla çarşıya çıkıp onun tavsiyesi ile kendinize yakıştırdığınız bir iki yeni kıyafet alın.
Danışan: Kıyafet neden bu kadar önemli anlayamadım?
- Dr. Başak: Nasıl giyindiğiniz, nasıl davrandığınız başkalarına kim olduğunuz ile ilgili önemli ipuçları verir. Kadınlar için de erkekler için de geçerli bu. Yeni bir erkekle tanıştığınızda onun nasıl giyindiği ile ilgilenmez misiniz? Umursamaz, sıradan giyinmiş, kendine yakışmayan renkler seçmiş bir erkekle, kendine özen göstermiş, kendine yakışan renkler giymiş bir erkek arasında hiçbir fark görmez misiniz?
Danışan: Kendine özen göstermiş erkek daha özgüvenli daha güçlü gözükebilir ilk başta.
- Dr. Başak: Çünkü kendine güvenen kişiler yenilikleri denemekten, kendisini özgürce ifade etmekten çekinmez. Bu da giyiminize yansır.
ÖZGÜR GİYİNMEK BANA GÖRE DEĞİL!
Danışan: Özgür giyinmek bana göre değil. Ben böyle daha rahatım.
- Dr. Başak: Ne olur farklı giyinirseniz?
Danışan: İlgi çekmeye çalışan, frapan, basit bir kadın gibi gözükürüm. Farklı algılanmak istemem.
- Dr. Başak: Başkalarının sizin hakkında ne düşündüklerine ait varsayımlarınız, sizin kendinizle ilgili düşüncelerinizden kaynaklanıyor. Siz kendinize dair olumsuz düşünceler taşıdığınızda başkalarının da sizin hakkında olumsuz düşünceleri olduğuna inanırsınız.
Danışan: Ben çok güzel ve çekici olduğumu düşünmüyorum. Kadınsı giyinmek, kırmızı ruj filan sürmek bana yakışmıyor, basit gözüküyorum.
- Dr. Başak: Pek çok genç kadın genç kızlıktan kadınlığa doğru adım atarken “hafif”, “basit” gözükmekten korktukları için “erkek gibi kadın” olmayı tercih ederler. Sanki ikisinin arasında bir tercih yapmak zorundadırlar. “Hafif kadın olamayacağıma göre ilgi çekmeyen cinsiyetsiz gözüken bir kadın olmak daha iyi” diye düşünürler. Bu karar çoğunlukla çevresindeki yetişkinlerin de işine gelir. Çünkü ilgi çekmeyen genç kızı korumak daha kolaydır.
Danışan: Ben de bu şekilde yetiştirildim. Babamı çok erken kaybettim. Annem sürekli “Aman kızım dikkat et, boylu poslusun, alımlısın, güzelsin, çok dikkat çekiyorsun, fazla gösterişli giyinme, düzgün davran, laf söyletmeyelim” derdi. Güzel olmaktan, dikkat çekmekten ödüm kopardı. Şimdi birden bütün bunları unutup nasıl arkadaşlarımın söylediği gibi “kadınsı” giyinip, farklı davranabilirim ki.
- Dr. Başak: Ailelerin özellikle genç kızlara aşıladığı bu tarz düşünceler maalesef bazı sosyal çevreler tarafından desteklense de kişinin psikolojik sağlığı için çok sakıncalı. Çünkü bu şekilde yetiştirilen genç kızlar, kadınlığa dair hatalı bir inanç sistemi geliştirebilir: Kadın ne kadar cinselliğinden uzak olursa, ne kadar az elbise giyerse, ne kadar az güzel olur, ne kadar az erkeklerin ilgisini çekerse, ne kadar az seks isterse, ne kadar az cilve yapar, ne kadar az KADIN olursa, o kadar iyi. Bu inançlara sahip kadınlar bir süre sonra kadınlığından uzaklaşır. Bazı kadınlar kadınlıklarından fiziksel görüntüleriyle, davranışlarıyla uzaklaşırlar, kadın olduklarına isyan eder gibidirler. Bazıları ise kadın gibi giyinseler de, iç dünyalarında kadınlıktan uzaklaşırlar. Erkeklerle ilişki kurmakta, isteklerini, ihtiyaçlarını dile getirmekte zorluk çekerler.
ERKEKLERİN YANINDA HİÇ RAHAT DEĞİLİM
Danışan: Evet ben de erkeklerin yanında çok rahat değilim. Bunun neden olduğunu anlayamıyordum. Siz anlatırken fark ettim ki erkeklerin ilgisini çekmekten korktuğum için soğuk ve ilgisiz davranıyorum. Kırk yılda bir birini beğenecek olsam bile “Aman beğendiğimi anlamasın, ona asılıyorum zannetmesin, beni hafif sanmasın” diye başka taraflara bakıyorum. Dolayısıyla onlar da bana ilgi göstermiyor. Bir yandan biriyle olmak istiyorum bir yandan da bana ilgi gösterirlerse nasıl davranacağımı bile bilmiyorum. Bunlar öğrenilebilir mi? Bu kaygılarımın üstesinden gelebilir miyim?
- Dr. Başak: Buna karar verdiğinize göre elbette üstesinden gelebilirsiniz. Daha önce de söylediğim gibi hepimizin değişim kapasitesi var. Şu andan itibaren kadınlığa, kendinize, erkeklere dair düşüncelerinize, inançlarınıza ve bunların yön verdiği davranışlarınıza ve giyim tarzınıza daha fazla dikkat edin. Hangileri sizin seçiminiz, hangileri değil. Nasıl olmak isterdiniz? Şimdi nasılsınız? Neleri değiştirmek istersiniz? Çünkü düşünceleriniz olumlu veya olumsuz, bir süre sonra inanca dönüşüyor, onlar da duygularınızı ve davranışlarınızı etkiliyor. Eğer davranışlarınızı değiştirmek istiyorsanız işe düşüncelerinizi sınamaktan başlamalısınız. Örneğin; “bu bana yakışmaz” diye düşündüğünüz sürece yeni bir kıyafet denemezsiniz. Bu düşünceyi değiştirerek “denemeden göremem, deneyip etrafımdakilerin fikrini sorabilirim” şeklinde daha rasyonel düşünmeye başlarsanız, kendiniz hakkında bu kadar olumsuz hissetmemiş olursunuz, bu da davranışlarınıza, tavırlarınıza yansır.
Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikayelerden esinlenerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.
Paylaş