Paylaş
Danışan: Kızım geçen sene biraz kilo almıştı ve kendinden hiç memnun değildi. Aslında bana sorarsanız kilosu aşırı değildi. Yemeklerine biraz dikkat etse çabucak verebilirdi ama o kadar mutsuzdu ki ben de onu mart ayının ortalarında diyetisyene götürdüm.
Önce her şey çok iyi gidiyordu, ilk ayda dört kilo verdi ve artık diyeti bırakabilirdi ama o devam etti. Ne söylersem söyleyeyim bana inanmıyor, hâlâ kilo vermesi gerektiğini düşünüyor.
Dr. Başak: Kızınız kaç yaşında?
Danışan: 15. Bu sene liseye başladı. Geçen sene lise giriş sınavları sırasında çok çalıştı. İyi bir okula da girdi. Başarılı bir çocuktur, aklına koyduğunu yapar.
Biraz da mükemmeliyetçidir, bana çekmiş. Geçen sene sınavlara hazırlanırken yediklerine pek dikkat etmedi, biz de stresi var diyerek sesimizi çıkarmadık. Dolayısıyla biraz kilo aldı. Sonra bu kiloları kafasına çok taktı.
Özellikle bu sene yeni okula başlayınca. Kimsenin onu beğenmeyeceğini düşünüp kendini yedi durdu.
Yeni okulundaki arkadaşları ‘çok inceymiş, çok güzelmiş, çok bakımlıymış’. Her gün bunları dinliyorum. Sanıyorum o da ince olmakla ilgili ciddi bir baskı hissediyor. İşin kötüsü ne kadar incelirse incelsin ona yetmiyor.
Bu beni çok korkutuyor.
Dr. Başak: Kaç kilo verdi?
Danışan: Benim bildiğim 10 kilo verdi ve hâlâ vermeye devam ediyor ama artık kaç kilo olduğunu benden gizliyor. Ona karışmamı istemiyor. Şu anda bir deri bir kemik. Sağlığı bozulacak diye çok endişeleniyorum.
Beni en çok üzen de hâlâ kendini beğenmiyor olması.
Nasıl oluyor da ne kadar ince olduğunu göremiyor anlamıyorum.
BU HASTALIKLAR KİŞİYİ ÖLÜME BİLE GÖTÜREBİLİR
Dr. Başak: Basit bir diyetle başlayan kilo verme serüveni bazı kişilerde yeme bozukluğuna kadar gidebilir. Yeme bozukluğu, özellikle genç kızlarda ve kadınlarda daha sık görülen psikolojik bir rahatsızlıktır.
Danışan: O yüzden mi ne kadar ince olursa olsun bir türlü ona yetmiyor ve kendini hâlâ şişman görüyor?
Acaba benim kızımda da yeme bozukluğu olabilir mi? Nasıl anlarım?
Dr. Başak: Yeme davranışlarında bozulma, kiloyu kontrol etmek için yapılan ısrarlı davranışlar, vücut biçimi ve ağırlığını algılamada bozukluk genellikle yeme bozukluğunun belirtileridir.
Günümüzde tanımlanan üç temel yeme bozukluğu vardır: Anoreksiya Nervoza, Bulimia Nervoza ve Başka Türlü Adlandırılamayan Yeme Bozukluğu.
Danışan: Kızım bunlardan birine uyuyor mu?
Dr. Başak: Her yeme bozukluğunun kendine göre özellikleri var. Bu özellikleri araştırmak tanıya yardımcı olabilir.
Kısaca anlatmak gerekirse, Anoreksiya Nervoza’nın başlıca özelliği, kişinin normal sayılan en az vücut ağırlığına sahip olmayı reddetmesi, kilo almaktan aşırı korkması ve vücut biçimini ya da ağırlığını algılamada belirgin bozukluk sergilemesidir.
Kalorili yiyecekler olarak algıladıkları gıdaları diyetlerinden çıkararak başlarlar ve zamanla çok az yiyecekle sınırlı çok kısıtlı bir diyete ulaşırlar.
Günlük kalori tüketimini minimuma indirmeyi hedeflerler ki bu günde 200-300 kaloriye kadar düşebilir.
Örneğin bir dilim ekmek yemek, aşırı bir suçluluk duygusuna neden olabilir ve kişi aldığı kaloriyi yakmak için aşırı egzersiz yapabilir.
Bulimia Nervoza olan kişiler ise önce engel olamadıkları bir biçimde tıkanırcasına yerler. ‘Tıkınma’ olarak tanımlanan bu yeme davranışı sırasında çoğu insanın yiyebileceğinden kesinlikle daha fazla miktarda yiyeceği belirli bir zaman diliminde yerler.
Genellikle gizlice yerler ama yedikten sonra yaşadıkları utanç ve pişmanlık duygusu ancak yediklerini vücutlarından çıkardıktan ve mideleri iyice boşaldıktan sonra geçer.
Uygun olmayan yöntemlerle kilolarını dengelemeye çalışırlar. Bu yöntemlerin başında kusmak gelir. Kusmanın ardından fiziksel rahatlama ve kilo korkusunun azalmasından dolayı psikolojik bir rahatlama yaşarlar.
Bazı kişiler aşırı yemeyi dengeleyebilmek için aşırı egzersiz yapabilir, ertesi gün aç kalmayı deneyebilir veya müshil gibi ilaçlar da kullanabilir.
Danışan: Anlattıklarınıza göre benim kızımın da bir yeme bozukluğu var. Anoreksiya Nervoza ona daha uygun sanıyorum. Çünkü o hiçbir zaman aşırı yemiyor, tam tersine çok çok az yiyor.
Bana belli etmemeye çalışıyor ama bazı günler sadece bir elma yediğini biliyorum. Çok değişik bir psikoloji içine girdi. Zayıf olmak onu aşırı mutlu ediyor ve kendiyle çok gurur duyuyor. Ne kadar zayıf olsa o kadar iyi!
Diğer yandan ne kadar zayıf olsa sanki ona yetmiyor.
Dr. Başak: Bu şekilde devam eder ve tedavi görmezse ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıya gelecektir. Adet görmenin kesilmesi, kabızlık, karın ağrıları, üşüme, böbrek işlevlerinde bozulma, tansiyon problemleri, kalp atışında düzensizlik, saçlarda seyrelme, kemiklerin incelmesi, kansızlık gibi birçok problem ortaya çıkabilir ve bu problemler kişiyi ölüme kadar götürebilir.
TEDAVİ ZAMAN ALABİLİR SABIRLI OLMALISINIZ
Danışan: Bu gerçekten sandığımdan daha tehlikeliymiş. Yeme bozukluğundan ölen var mı?
Dr. Başak: Maalesef var. Uzun süre tedavi edilmeyince organlar teker teker zarar görüyor ve en sonunda iflas ediyor.
Danışan: Çok üzücü. Kızım neden böyle bir hastalığa yakalandı?
Dr. Başak: Yapılan araştırmalar, yeme bozukluklarının güzel ve çekici olmanın zayıf olmakla bağlantılı kabul edildiği toplumlarda çok daha yaygın olduğunu gösteriyor. Bunun yanında bazı kişilik özellikleri ve psikolojik faktörler yeme bozukluklarının oluşmasına neden olabilir. İlişki problemleri, istismar veya cinsel taciz gibi travmatik olayların ardından yeterli desteği alamayan kişilerde yeme bozuklukları tetiklenebiliyor.
Ailenin ve kişinin yaşantısında değişikliklere neden olan faktörler de yeme bozukluklarını tetikleyebiliyor. Örneğin, okul değişikliği veya evin taşınması bazı gençler için travmatik olabiliyor. Sizin de kızınızda olduğu gibi, bazı gençler için yeni bir okula başlamak, üniversiteye başlamak bile ciddi bir duygusal baskı yaratabiliyor.
Danışan: Peki şimdi ne yapmalıyız?
Dr. Başak: Hemen profesyonel bir yardım almalısınız. Tedavi, bütünsel bir bakış açısıyla planlanmalıdır. En iyi çözüm, takım halinde bu hastalığın üstüne gitmektir.
Herhangi bir fiziksel bozukluğun başlayıp başlamadığını anlamak için bir hekime, günlük gıda ihtiyacını belirlemek, düzenlemek ve monitör etmek için bir diyetisyene ve kızınızın yemeye dair yanlış düşünce ve duygularını sağlıklı bir hale dönüştürmek için bir psikoloğa danışılmalıdır. Aile de mutlaka bu takımın içinde olmalı, gerekirse aile terapisi de tedavi planına eklenmelidir.
Tedavi zaman alabilir, sabırlı olmalısınız ve yeme bozukluğuna işaret eden tüm şikayetlerin ortadan kalktığına emin olana kadar tedaviye devam etmelisiniz.
Paylaş