40’ından sonra aşkı bulabilir miyim?

40 yaşını geçmiş olup da hâlâ veya yeniden aşk arayan kişilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. İş, güç, kariyer peşinde koşarken aşkı ihmal edenler, yürümeyen evliliklerini bitirenler veya doğru insanı bulamayıp yalnız kalanlar, “40’ından sonra azanı teneşir paklar” diyerek evlerinde saklanmıyorlar artık.

Haberin Devamı

Danışan: Sevgililer günü yalnızlığımı hatırlatıyor. Yılın diğer zamanları bir şekilde idare ediyoruz, iş güç derken yalnızlığımızı unutuyoruz ama şu her yeri saran kalp resimleri yok mu, sanki sürekli “aşık değilsen yaşama” şeklinde bir mesaj veriyor, çok sinir bozucu. Böyle zamanlarda yalnız olmak hiç hoşuma gitmiyor. Birisi ile beraber olmak, aşık olmak istiyorum ama bu yaştan sonra nasıl biriyle tanışacağım, tanışsam nasıl flört edeceğim bilemiyorum.
- Dr. Başak: Daha önce hiç kimseyle flört ettiniz mi?
Danışan: Evet ama o 20 yıl önceydi ve o zaman daha genç, daha güzeldim. Şimdi 45 yaşında kim bakar bana? Ayrıca bir de mahalle baskısı var. “40’ından sonra azanı teneşir paklar” derler.
- Dr. Başak: Haklısınız bizim kültürümüzde böyle bir söz vardır ama sanıyorum bu algı epey değişti. 40 yaşını geçmiş olup da hâlâ veya yeniden aşk arayan kişilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. İş, güç, kariyer peşinde koşarken aşkı ihmal edenler, yürümeyen evliliklerini bitirenler veya doğru insanı bulamayıp yalnız kalanlar, “40’ından sonra azanı teneşir paklar” diyerek evlerinde saklanmıyorlar artık. Aşkın, flört etmenin, sevgiliyle mum ışığında bir akşam yemeğinin sadece gençlere ait ihtiyaçlar olmadığını bilen 40’lı, 50’li ve 60’lı yaşlardaki birçok bekar, yeni insanlarla tanışmanın, aşık olmanın ve mutlu bir beraberlik kurmanın yollarını aramaya devam ediyor. Batı ülkelerinde çok daha sık rastlanan, yetişkinlere çöpçatanlık yapmaya yönelik internet siteleri, organizasyonlar, toplantılar yavaş yavaş ülkemizde de yaygınlaşmaya ve kabul görmeye başladı. Hayatın uzamasıyla, sosyal hayatın, kültürün değişmesiyle 40’ından sonra yapılan evlilikler, ikinci, üçüncü evlilikler artık daha doğal karşılanıyor.

GENÇLER BİLE AŞKI BULAMAZKEN BENİM HİÇ ŞANSIM YOK
Danışan: Önce olaya bakış açımı değiştirmem gerek öyleyse. Eğer flört edersem etraf tarafından ayıplanırım gibi geliyor.
- Dr. Başak: Siz böyle insanlar için ne düşünüyorsunuz? 40 yaşından sonra aşık olan kişileri küçümsüyor musunuz, yoksa onları takdir mi ediyorsunuz?
Danışan: Aslında takdir ediyorum ama nasıl yapacağımı bilemiyorum. İnsanlara yaklaşmaya da korkuyorum. Bunun için de kendime kızıyorum.
- Dr. Başak: Uzun süre yalnız yaşayanlar için yeni birisiyle tanışmak birçok duyguları beraberinde getirebilir. Aynı anda heyecan, korku, endişe, umut hissedebilirsiniz ve bu duygular sizi engelleyebilir. Ama madem biriyle beraber olmak istiyorsunuz seçimlerinizde çok kısıtlayıcı olmayın. Başkalarının size uygun olduğunu düşündükleri, tanıştırmak istedikleri kişilere şans verin. İlk bakışta aşkı yaşamasanız da, sizi mutlu edecek dostluklar kurabilirsiniz. Ayrıca, hem sosyal çevreniz artar hem de ikili ilişkiler konusunda becerilerinizi geliştirirsiniz.
Danışan: Evet uzun zamandır beni birileriyle tanıştırmak istiyorlar ama ben kaçıyorum. Yeni insanlarla tanışmak, yeni ilişkiler kurmak çok zor geliyor. “Gençler bile aradıkları aşkı bulamazken ben nasıl bulabilirim” diye düşünüyorum.

FLÖRT GÖRÜNTÜNÜZE ÖNEM VERMEKLE BAŞLAR
- Dr. Başak: Gençlerle kendinizi kıyaslarken yaşınızın avantajlarını da unutmayın. 40’lı yaşların getirdiği olgunlukla hayattan ve ilişkiden ne istediğinizi daha iyi bilirsiniz. Genç yaşlarda ilişkiler çoğunlukla evlilik ve aile kurmağa odaklanmıştır. Oysa ileri yaşlarda ilişkiler başka bir anlam kazanır, aşkın yanında, dostluk, paylaşım öne çıkar. Hayatın daha telaşsız yolculukları yapılır. Ayrıca 40’lı yaşlardan sonra çoğu kişinin artık oturmuş bir kariyeri, bir işi vardır. İş bulmak, meslek seçmek veya kariyerde yükselmek için yaşanan stresler geride kalmıştır. Mesleğini eline almış, kariyerinde belli bir noktaya ulaşmış kişiler bu nedenle birbirlerine daha çok vakit ayırabilirler. Gençlikte yaşanan “parasızlık” bu yaşlarda hayatı etkilemez, dolayısıyla seçimler daha özgür yapılır. Yetişkinler eğlenceye daha fazla para harcayabilir, seyahatlere çıkılabilir, birbirlerine hediyeler alabilir ve beraber daha fazla aktiviteye katılabilirler.
Danışan: Bu şekilde düşünmemiştim. Flört deyince benim aklıma hemen “heyecan, beceriksizlik, başarısızlık” geliyor. Dediğiniz gibi çalışma hayatımda, kariyerimde 45 yaşın olgunluğunu farkındayım ama iş romantik ilişkilere gelince 15 yaşında gibi beceriksizim. Nasıl yapıldığını unuttum.
- Dr. Başak: Flört etmek de bir davranış ve tüm davranışlar gibi öğrenilebilir. Psikologların, bununla ilgili yazdığı kitaplar var. Amerikalı Psikolog Dr. David Burns diyor ki “Flört, görüntünüze önem vermekle başlar. Karşınızdakine ait ilk fikirleriniz, ilk gördüklerinizle oluşur, bu da onun dış görünüşüdür ve bundan daha doğal bir şey olamaz. Kendine yakışan renkler, modeller giymiş, temiz, özenli bir insan çok daha göz alıcı görünür. Çünkü bu onun kendisi ile ilgilendiğini, kendisine önem verdiğini, kendisini sevdiğini, hayata daha pozitif baktığını gösterir”... Dr. Burns, giyimin yanında beden diline de dikkat etmek gerekir diyor. Çünkü iletişimin sadece yüzde 7’si sözlü gerçekleşiyor.
Danışan: Son zamanlarda görünüşümü pek umursamıyorum. “Bu saatten sonra ne uğraşacağım” şeklinde bir boş vermişlik içinde olduğumu kabul ediyorum. Bunu dikkate alacağım.

Haberin Devamı

GÖZLERİNİN İÇİNE BAKIN, GÜLÜMSEYİN, HAFİFÇE DOKUNUN
Danışan: Flört için beden dilimle ilgili ne yapmam gerekiyor, bunlar benim için çok zor olabilir.
- Dr. Başak: Konuşurken karşınızdakinin gözlerinin içine bakmak, gülümsemek, hafifçe dokunmak, karşınızdakine kendisini iyi hissettiren davranışlardır. Bunları yapmadığınızı düşünüyorsanız, gün içinde tanıdığınız kişilerle yaparak geliştirmeyi deneyebilirsiniz.
Danışan: Biriyle flört etme işine daha önce hiç böyle “proje” gibi bakmamıştım ama galiba bakmam gerekiyormuş. Şu anda biraz umutluyum, kendimde bazı şeyleri değiştirmem gerektiğini farkına vardım.
- Dr. Başak: Flört kavramına bakış açınız, kendinizle ilgili düşünceleriniz, hayata ve başkalarına dair beklentileriniz, tüm davranışlarınızı etkiliyor. “40 yaşımdan sonra aşkı nerede bulacağım” diye düşündüğünüzde umutsuzluğa kapılıyorsunuz ve davranışlarınız da doğal olarak bu yönde oluyor, kendinizi kapıyorsunuz. Bu nedenle giyiminiz, davranışlarınız, tutumlarınız yanında bu konudaki düşüncelerinizi de gözden geçirmeniz, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Kendinize karşı daha sabırlı, anlayışlı, umutlu olduğunuzda ve kendinize daha az kızdığınızda, başkası ile olmasanız da kendinizle de harika bir “Sevgililer Günü” geçirebilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları