Paylaş
Amerika sakin. PKK yanlıları elçilik, konsolosluk basmaya, sokağa bırakılmış araçları yakmaya kalkışmıyor. Yeni Dünya'daki PKK eğilimliler kan döküp, şiddet eylemlerine girişerek toplumun ilgi ve desteğini çekemeyeceklerinin farkında. Avrupa'lıların aksine Amerika hangi kimlik ve nitelikte olursa olsun teröre pabuç bırakacak ülke değil.
Amerika uzun zamandır grup ve kişisel teröre aşina. Amerika'lılar 1960'lı yıllarda Kara Panter Örgütü'nün militan eylemleri, köktendincilerin 1993'de Dünya Ticaret Merkezi'ni, 1995'de Timothy McVeigh'in Oklahoma'da devlet binasını bombalaması, 'The Unobomber' lakaplı Theodore Kaczinsky'nin düşmanlarını bombalı paketle yoketmesi gibi olaylarda iç terörizmi yaşadılar. Ama Harvard'lı matematik profesörü Kaczinsky'den, köktendincileri toplu cinayete teşvik eden Mısır'lı Kör İmam’a, teröre yakından uzaktan bulaşanlar şimdi demirparmaklık ardında çürüyor.
Özgür dünya lideri dış terörden zarar gören ülke listesinin de başlarında. Tahran'da büyükelçilik baskınında diplomatlarının aylarca rehine tutulması, Pan American uçağının havada infilakı, Beyrut'ta deniz piyadeleri barakalarının, Nairobi ve Dar-es-Salam'da büyükelçilik binalarının bombalanması örneklerden bir kaçı. Washington eyleme muhatap bulduğunda yanıtsız bırakmamış. Pan-Am infilakında sorumlu gördüğü Kaddafi'nin Libya'daki evine, iki Afrika başkentinde toplu imha maddelerini üreten fabrikalara uçak filoları göndermekte gecikmemiş. Terorizm destekçisi milyoner Usama bin Laden de Amerika'nın nefesini ensesinde hissedenlerden biri.
Eyleme misliyle cevap Amerikan politikasının değişmez ilkelerinden '' Terörist dünyanın neresine kaçarsa kaçsın peşinde olacağız.'' Bu Beyaz Saray'ın sık sık vurguladığı adeta devlet yemini. ''İnternational Policy İnstitute'' uzmanlarından Dr. Ely Karmon, Abdullah Öcalan'ın ele geçirilmesini '' Türk Hükümeti ile Kemalist rejimin milliyetçi, bölünmez, laik ideolojisi için büyük bir zafer. Bu zafer Türk hükümetinin kesin ve değişmez politikasıyla gerçekleşti. Türk stratejisinin, teroristi dünyanın neresinde olursa peşini kovalamada Amerikan politikasından etkilendiği muhakkak.'' diye değerlendiriyor.
Kontra terorizm uzmanı Dr. Karmon '' Öcalan'ın Suriye'den kovulması, dünyada hiçbir ülkede sığınacak yer bulamaması yalnızca Türkiye'nin değil bu beladan ıstırap çekenler, kısacası tüm ülkeler için zafer.''diyor.
Öcalan'ın yakalanması Türkiye'ye dostunu, düşmanını öğretti. İçerde bir kaç sözde aydına ilaveten bazı devletler kimsenin Öcalan'ı misafir etmeye yanaşmamasıyla Türkiye'nin ağırlığını idrak ettiler. Öcalan'ın ağırlanmasının savaş nedeni sayılacağı ihtarı da başta Suriye ve Yunanistan, çeşitli başkentlerde Türkiye'nin gücünü kanıtladı.
Gene de konunun ilginç bir yönü çevrede ve bölgedeki ülkelerin kısa görüşlüğü ve ahmaklığını ortaya koyuyor. Kaldırıp Atlantik ortasına bırakmak mümkün olmayacağı için Türkiye'nin coğrafi konumu hep aynı kalacak. Rum'u, Arab'ı, Slav'ıyla komşuluğumuz ebediyete sürecek. Bölücü bir örgütü desteklemekle bir şey elde edilemeyeceği Türk tarihine bir göz atmakla anlaşılır. Türk'ün düşmanlığını kazanmanın akılca olmaması da caba. Uyuşturucu ve göçmen kaçakçılığı, haraç ile beslenen PKK'ye '' Bana dokunmayan yılan bin yaşasın'' gözüyle bakan Avrupa'ya son olaylar çok şey öğretti.
Türkiye düşen ise Türk-Kürt ayrımcılığının kökünü kurutacak yöntemler alması. Güneydoğuda yeni tesislerde gençlere iş imkanı hazırlaması. Bu topraklarda terör yeşermesini önlemek için yoksul halka toplu konutlar inşa etmesi. PKK ağına düşüp dağa çıkanlara ''Pişmanlık Yasası'' bu konuda ilk adım olacak.
Gene de Şemdin Sakık'tan sonra Öcalan'ın da yakalanmasıyla yönünü kaybeden PKK'cılar bekleyişte olsa gerek. PKK terörü 15 yılda 35 bin can aldı. Yaşını doldurmamış bebeği, günü sayılı dedesi ile çoğu da Kürt kökenli. Hazinenin 40 milyar doları aşkın kaybı oldu. Ama teröristi, dost-düşmanımızla herkes Türkiye'nin dağında bayırında, köyünde kasabasında ayyıldızlı bayrak dışında bayrağın dalgalanmayacağını bir kez daha anladılar. Faturanın kabarıklığına rağmen.
Paylaş