Suçu Ahmed Olmak

Doğan HIZLAN

Boncuk irisi gözleri göğe dönük, sanki zifiri karanlık ardında ruhunun ulaşacağı yeri arıyor. Tişörtü, kot pantolunun rengi belli değil, kızıla boyanmış. Yayık burnu altında ince bıyıklı genç yüzünde tek çizgi yok. Eski, püskü binanın girişinde sırt üstü yatıyor. Bir kan gölü içinde.

Bronx ilçesinin Wheeler caddesi ortasında iki katlı binanın çevresi kordon altında. Tepesinde yanar-döner lambalı araçlar trafiği kapamış. Üniformalısı, sivili düzinelerle polis yalnızca cadde boyundaki evlerin kiracılarına geçiş izni veriyorlar. Tersten 'ambulance' yazılı araç görevlileri kan gölündeki cansız bedeni sedye ile taşıyorlar. Ambulansın sirenleri uzun süre kulakları tırmalıyor.

İnce bıyıklı gencin bedeninde 19 kurşun var. Bronx'lu detektifler 1157 sayılı evin giriş kapısı ile yan duvarlarında ayrıca 22 delik açan mermi çekirdiklerini toplama gayretindeler. Yayık burunlu gencin tek suçu 'Ahmed' olmak.

Ahmed Diallo, Batı Afrika'lı müslüman bir göçmen. Ekmek parası için yollara dökülmüş, ailesinin bazı fertleri gibi Amerika'ya kapak atmış. Bronx kaldırımlarında işportacılığa başlamış. İngilizcesi 'hello', 'goodbye' ile sınırlı. 'Amerika Rüyası' peşinde olan müslüman Afrika'lının bilmediği keşke bu olsa. 22 yaşındaki işportacı Amerika'nın pek çok yerinde 'Ahmet, Hüseyin, Abdulsalim' gibi kimlikli insanların bir de siyah, çikolata renkli derilerinin getirdiği handikapı bilmiş olsaydı hayatın baharında yaşama veda etmezdi. New York'ta silahsız bir beyazın evinin kapısında polis kurşunlarıyla kalbura çevrildiği duyulmuş değil.

Bronx'lu dört beyaz polisin koyu derili Afrika'lı Ahmed'i poligon hedefine çevirme nedeni hala açıklığa kavuşmadı. İşporta tablasını 1157 nolu binadaki odasına bırakıp kapıda hava almaya çıkan Ahmed'in üstüne 41 kurşun sıkıyorlar. Hem de üç metre mesafeden. Bir insana 41 mermi nasıl atılır? Fil bu kadar kurşunlansa can verir. Hayatının baharını yaşayan Afrika'lının üstünde değil silah, çakı dahi yok. Savcılık tahkikata devam ederken dört polis Bronx karakolunda ofis işlerini sürdürüyor.

Bu New York polisinin ilk sabıkası değil. 1997 ağustos başında bir geceklübünden çıkışta tevkif edilip karakola götürülen karaderili Haiti göçmeni Abner Louima'ya copla cinsel tecavüzde bulunup komaya sokan dört polisin davası hala sonuçlanmadı. Gene Bronx'da 1986'da evinin önünde kardeşiyle top oynarken topun arabası camına kazara düşmesine sebeb olan İspanyol kökenli Anthony Baez'in boğazını sıkarak öldüren Francis Livoti adlı polis için hakim beraat kararı verdi.

Bronx'da Ahmed Diallo'nun öldürülmesinin yarattığı fırtına dinmiş değil. Babası ve annesi cesedini almak için Guinea'dan New York'a geldiler. New York belediyesi önünde Afrika'lı göçmenlerin protesto gösterileri devam ediyor. Siyah derililer '' Katil polisler'', ''Adalet istiyoruz'' diye bağırıyorlar. Sayısız cesaret ödülü sahibi eski komiser Richard Lewis ''Zenci Polis- Gerçek Olay' adlı kitabında New York polis teşkilatında 'ırk ayrımı'nın örnekler vererek açıklıyor. Rahipliğe başlayan kahraman zenci komiser ''Beyaz polisler yalnızca yabancı adlı, karaderililere değil teşkilatta siyahi meslekdaşlarını da düşman görüyorlar. 'Beyaz-Siyah' ayrımı polisin içine işlemiş.'' diyor. Richard Lewis çantasından İncil'i, beyaz polislerden çekindiği için de koltukaltından Smith & Wesson'u eksik etmediğini vurguluyor. Yalnızca poliste değil toplum gözünde özellikle bazı yabancılara yönelik yoğun bir önyargı var.

Michigan'da bir geceklübü sahibi '' Yalnız Avrupa'lı beyazlar girebilir' gerekçesiyle içeri almadığı Arap kökenli üç Amerika'lı polise mahkeme 10 bin dolar tazminat ödemeye mahkum etti.

Hollywood yapımı 20 filmin 19'unda Arap veya müslüman karakterinin 'açgözlü, sahtekar veya vahşi' şeklinde sergilendiği belirtiliyor.

Ahmed Diallo öldü ama Amerika'da ırkçılık hala capcanlı.