Şöhretlerin bilimkurgu din merakı

Katolik bir aileden gelen aktris Katie Holmes, birkaç gün önce ’Batman Begins’ filmini tanıtma turunda Tom Cruise’un anlattıklarını dinledikten sonra Scientology dinine geçeceğini söyledi.

Cruise, başkaları aklını çeler kaygısıyla bir kadın müridi, 26 yaşındaki sevgilisine refakatçilikle görevlendirdi. Katie’nin Hıristiyan ailesi, ‘Kızımızın beynini yıkadılar’ diye yakınıyor.

Cep telefonuma anten alacağım diye nefret ettiğim Times Square kalabalığına düştüm. Günün veya gecenin rastgele bir saatinde bu meydandaki insan sayısı Palau Cumhuriyeti’nin rahat dört misli. Yüksek bina duvarlarındaki renkli ilanları, neon ışıklarıyla yıkanan dijital reklamları hayranlıkla izleyen insanların önüne baktığı yok. Sanki radarla yürüyorlar. Dikkatli olmasam her iki adımda birisiyle kafa tokuşturacağız.

Metro çıkışına geldiğimde omuz başımda bir ses ‘Bana birkaç dakikanızı ayırır mısınız?’ diyor. Yana dönüyorum, temiz yüzlü genç bir kız, önündeki sandalyeyi işaret ediyor: ‘Lütfen oturun.’ Kaldırım üstünde birkaç sandalye daha var. Kadın-erkek üç beş kişi kır kahvesi örneği çöreklenmişler. İlkin sokakta gömlek, ceket üstünden masaj yapan Korelilerden sanıyorum ama değil. Genç kız: ‘Size kısa bir test vereceğim.’ ‘Ne testi bu?’ Yarı mahcup ‘Dianetik test. Para ödemeyeceksiniz.’ Dianetics, günlerdir Tom Cruise ile yeni aşkı Katie Holmes nedeniyle basını sürekli işgal eden Scientology Kilisesi’nin temel kitabı. Sandalyeye oturuyorum.

*

Genç kızın adı Helen. İki elime motosiklet gidonunun tutamaçlarına benzeyen plastik saplarını tutuşturuyor. Metalik sapların sonundaki kablolar Helen’in kucağında siyah, garip görünüşlü kutu şeklinde bir alete bağlı. ‘Nedir bu?’ e-metre imiş. Stresten başlayıp, dert, gerginlik, depresyon, ruhsal sıkıntıları ölçüyormuş.

Konuşmadan bekliyorum. Helen’in gözleri elektronik kutuda: ‘Değişik duyumlar var göstergede. Mutlu bir insan mısınız?’

‘Mutsuz sayılmam.’

‘Bugün canınızı sıkan bir şey olmuş?’

‘Sürekli koşuşturmalı New York’ta yaşıyorum. Her gün bir şeyler oluyor. Taksi şoförü yanlış yoldan getirdi beni buraya, onunla takıştım.’

‘Tamam işte. Başka?’

‘Ev sahibi, yarı kiram kadar elektrik faturası çıkardı. Arabamın sigortası da arttırıldı. Yıllık iznimi geçireceğim tatil köyünün fiyatları da yükselmiş. Bir yakınımın sağlık sorunları var. Üzüntü veriyor.’

Kaşları alnına çıkıyor Helen’in: ‘Her seferinde göstergenin oku kırmızı bölgeye ulaştı. Yaratıcı bir zekaya sahipsiniz ama zihninizdeki toksinler tüm enerjinizi kullanmanızı engelliyor. Yatıştırıcı, uyuşturucu ilaç alıyor musunuz? Sinirlenince dudaklarınızı kemirir misiniz? Uyurken bacaklarınız kasılıyor mu ?’

‘Hayır.’

‘Gene de Scientology Kilisesi’ne ihtiyacınız var. Bedenden zehirleri atmak için. Merkezimize gelin, bir karakter testi yapalım size. Sonra ortaya çıkacak bulguları uygulayarak hayatınızın daha verimli ve mutlu geçmesini sağlayabiliriz Scientology öğretileriyle.’

‘Bir düşüneyim’ diyorum. Adımı, adresimi soruyor. Sandalyeden kalkıyorum. Yanıt vermekte isteksizliğimi fark ediyor.

‘Ne iş yaparsınız?’

‘Gazeteciyim.’

Duraklıyor, sanırım neşesi kaçıyor. ‘Bir randevum var, merkezinize uğradığımda sizi ararım.’

Geçen bir taksiye el sallıyorum.

*

Müritlerine göre Scientology bir din. Yalnızca 50 yıllık mazisi var.

Bir süre önce inanç sömürücüleriyle ilgili bir yazı dizisi hazırlarken bu sözde dinin mensupları ile de görüşmüştüm. Scientology’nin bilimkurgu romanları yazarı L. Ron Hubbard tarafından kurulduğunu, bu yeni dinin amacının 70 milyon yıl önce insan bedenine yerleşmiş ölü uzay yaratıklarının ruhlarının temizlenmesi olduğunu, elektronik cihazlarla ruh ve beyin ölçümlerinin yapıldığını anlatmıştı. Müritleri gözünde Hubbard peygamberdi. Bilimkurgu romancısından ’peygamber’ olur mu? Bana deli saçması gelen hikayeleri dinlerken ayıp olmasın diye fazladan sorgulamaya yanaşmadım.

*

Şimdilerde Scientology modası tekrar başladı. Başlangıçta bir mason locası gibi içine kapanık olan Scientology akımının gönüllü reklamcıları, Hollywood şöhretleri. Başta genç kızların gözdesi Tom Cruise, John Travolta, Demi Moore, uzatmalı aşkı Ashton Kutcher, Kirsty Alley, sonra ikinci sınıf film yıldızları, mankenler...

Ünlü müritler, Scientology kilisesine kazançlarının asgari yüzde 10’unu bağış olarak veriyorlar. Katolik bir aileden gelen aktris Katie Holmes, birkaç gün önce ’Batman Begins’ filmini tanıtma turunda Tom Cruise’un anlattıklarını dinledikten sonra Scientology dinine geçeceğini söyledi. Cruise, başkaları aklını çeler kaygısıyla bir kadın müridi, 26 yaşındaki sevgilisine refakatçilikle görevlendirdi. Katie’nin Hıristiyan ailesi ‘Kızımızın beynini yıkadılar’ diye yakınıyor.

Scientology mensuplarının cadde kaldırımlarında mürit avına çıkmalarına ilk kez şahit oldum. Hele ünü beş kıtaya yayılmış kişilerin bilimkurgu dinine böylesine sarılmaları?

Para, pul sahibi genç şöhretlerin yeni arayışlar içinde oldukları biliniyor. Ama garip bir fenomen bu. Bakalım ne kadar sürecek.
Yazarın Tüm Yazıları