Prens Philip’in fotoğrafını çektim, basın ‘Buckhingam’da skandal’ başlığını attı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İngiltere seyahati hayli hareketli geçmişe benziyor.

Haberin Devamı

 Basında, Kraliçe Elizabeth’in Cumhurbaşkanı Gül ve refakatindeki heyete Buckingham Sarayı’nda verdiği yemekli davette meslektaşlarımın smokin ve fraklı kıyafetleri, yemek mönüsü, ayakta sohbetlerden sızan konuşmalarını, fotoğraflarını ilgiyle izledim.

Londra muhabirliğim sırasında İngiltere Kraliyet ailesi mensuplarının sıcak olmasa dahi ılımlı ev sahipliğine şahit olmadım. Aksine bazı olaylar İngiliz toplumunda sınıf farkını tanımama sebeb oldu. İki örnek vereyim:

1960’ların sonu. İzmirli bir kız öğrenci beni arayıp İngiltere’nin en önemli tiyatro okulu Royal Academy of Dramatic Art’ı (RADA) birincilikle bitirdiğini söyleyip, “Kraliçe Elizabeth diploma töreni için okula gelecek, kendisini karşılayarak çiçek vereceğim. İlgilenir misiniz?” dedi.
Tören sabahı RADA’da İzmirli öğrenciyle buluştuk. Bir ara giriş holü hareketlendi. Kapıdan sokağa kırmızı halı açıldı. Kraliçe bir yardımcısıyla siyah limuzinden çıktı, hole girdi. Türk kızı karşılayıp kraliyet protokolü gereği yere diz değdiren curtsy selamlamasını yaptı, elindeki çiçeği takdim etti, Elizabeth, İzmirli öğrenciyle kısaca konuştu.

Haberin Devamı

Tiyatro akademisinin kıdemli yönetimi minik salonu doldurmuştu. Rektör, dekan ve kıdemli bir grup hoca Kraliçe’ye, “Hoş geldiniz” demek için hilal şeklini aldılar. Koyu renk uzun ceket, çizgili jaketatay giymişlerdi. Salonda kımıldayacak yer olmadığı için hilalin bir ucunda kaldım. Elizabeth başı öne eğik, yöneticilerin yüzüne bakmadan el sıkmaya başladı. Okul dekanının karşısına gelince başını kaldırıp bir kaç laf etti. Sıra bana geldi. Elini uzattı, kolumu uzatırken gözleri göğüs hizamda idi. Üstümde dik yakalı kazak, spor ceket, omzumda kamera olduğunu görünce başını kaldırdı. Göz göze geldik. Bakışları bana pek dostça gelmedi. Elini geriye çekti. Sağ elim havada kaldı. İçimden, “Umarım tanıdık biri beni bu halde görmemiştir” düşüncesi geçti.

Akşam konuştuğum bir İngiliz arkadaşıma olayı anlattığımda kısaca düşünüp ne giydiğimi sordu. Söylediğimde, “Kıyafetinden senin avamdan biri olduğunu anladı. Kraliçe ile üst düzey mensupları avam tabakasındakilerle el sıkışmaz. Gelenek böyle, gücüne gitmesin” diyerek gönlümü aldı.
O yıllarda Londra’da yaşayan arkadaşım Kralların Ressamı unvanlı Rahmi Pehlivanlı beni arayıp Prens Philip’in (Elizabeth’in kocası) randevu isteğini kabul ettiğini söyledi. “Yarın Buckingham Sarayı’na gideceğim, senin adını da verdim.”

Haberin Devamı

Rahmi, suikasta kurban giden J.F. Kennedy’nin cenaze törenine katılan devlet, hükümet başkanlarının dev bir pano projesi üstünde çalışıyordu. Panoyu Washington’daki Smithsonian Müzesi’nde hediye edecekti. Törene katılan yabancı liderlerinin çoğu Rahmi’nin başvurusunu kabul etmişlerdi. Cenazede İngiltere’yi temsil eden Prens Philip de.

Buckingham Sarayı’nda Kraliçe’nin eşi Philip’in çalışma salonuna alındık. Philip bir yardımcısıyla geldi, ilkin Rahmi’nin sonra benim elimi sıktı. Pencere kenarında yüksek koltuğa oturduğunda Rahmi boş tuvale çizgi, hatlar yerleştirmeye başlamıştı. Philip’e yaklaştım. Yakından görüntülemek için iki kez deklanşöre bastım. Flaşın çakmasıyla Philip’in çehresi gerginleşti, koltuğundan kalktı. Yardımcısı, “Ekselans’ın fotoğraflarını yalnız saray fotoğrafçısı çeker. Fotoğrafçı getireceğinizi bilmiyorduk, Mr. Uluç’un asistanınız olduğunu düşündük” dedi.

Haberin Devamı

Rahmi, “Portreyi hazırlamak için asgari altı seansa ihtiyacım var. Onca zaman veremeyeceğinizi sandım, resimlerinizle stüdyomda, son seans hariç, işimi bitirmeyi tasarladım” diye karşılık verdi. Yardımcısı Philip’e baktı, itirazını sürdürürken, “Rahmi! Yürü, gidiyoruz. Protesto etmeliyiz. Yabancı basın atlayacak bu konunun üstüne” dedim. Salondan çıkarken Prens’in önünde yardımcısına, “Tutumunuz üzüntü verici. Rahmi bu pano çalışmasında tüm liderlerden destek aldı” dedim.
Yüksek tirajlı Evening News, Prens Philip’in huzurundaki tartışmayı, Buckhingam’da skandal başlığıyla tam sayfa verdi. Avrupa ülkelerinin çoğunda dinlenen Radio Luxemberg gün boyunca olayı flaş haber olarak yayınladı. Avamdan biri olarak İngiliz kraliyetinden rövanşımı almıştım.

 

Yazarın Tüm Yazıları