Paylaş
Geçen yaz ABD'nin en zengin ailesinden gelen Ann Walton kızının düğünü için Kartalların en iyisinden şarap ısmarlamak istedi. 'Cabernet Sauvignon' türü şarapların iki patronundan biri Ann Walton’ın kocası Kroenke’s, diğeri iş ortağı Banks. Dünyada en fazla milyarder Walton’larda var. Banks "Hayır, nazik şaraplarıma kıyamam" diyerek tartışma başlamadan konuyu kesip attı.
Marka sayılan pahalı içkileri ABD'nin ‘elit’ tabakası servet ve güç simgesi olarak kullanıyor. Bir grup süper zengin iş görüşmeleri yanısıra birbirlerine daha yakın olmak, sosyal bağlarını güçlendirmek amacıyla beş yıldızlı bir New York otelinde lüks bir kulüp açtılar. Özel kulübe yılda 15 bin dolar ödeyerek üye olanlar, kendi şaraplarıyla geliyorlar, kulübe adlarını taşıyan özel anahtarla girip çıkıyorlar, karşılıklı pahalı şaraplarını yarıştırıyorlar. Üye olanlara kulüp yönetimi 12 şişe nadide şarap veya şampanya hediye ettiği gibi otel dairelerinde ücretsiz iki hafta ağırlıyorlar. Bira servisi yapılmıyor.
Bir de refah seviyesi bunun birkaç kademe üstünde olanlara odaklanan özel listede süper pahalı içkileri kimse görmeden geçmiyor. 1911’de damıtılan, bir otel altında yıllarca muhafaza edilen çavdar viskisi 1960 kazılarında ele geçti. Minik kadehinden bir yudumu 175 dolar. Koleksiyoncuların çok aradığı De La Romanee-Conti Burgondi’sinin bir şişesi 27 bin dolar. New York’ta yalnız iki şişesi kalan Louis XIII Remy Martin’in tadımlığı 3 bin 120 dolar.
Büyük markalar sanat eserleri gibi müzayedeye taşındı. Açık artırma kurumu Sothebys'de geçen ekim ayında bir şişe 2009 Chateau Margaux 195 bine, 6 litresi de 310 bin 700 dolara koleksiyonculara satıldı.
Bir şişe içki için astronomik rakamların el değiştirdiği manzaraya dürbünün tersiyle baktığımızda ortaya görkemli ABD'ye yakışmayan bir görüntü çıkıyor. Dünya lideri ülkede 46 milyon Amerikalı yoksulluk içinde yaşıyor. New York’ta her beş kişiden biri, yani toplamda 1,4 milyon Amerikalı, sosyal örgütlerin gıda programlarıyla topladıkları yiyecekleri yoksullara dağıtıyor. Resmi kurumlar da gıda kuponlarıyla destek veriyorlar.Yaşlı ve hasta New York’luların yüzde 73’ü yalnız yaşıyor, yüzde 40'ı evlerinden çıkmıyor. Gönüllü New York’lular bu gruptaki 18 bin kişiye yiyecekleri evlerine taşıyor.
Yerkürenin kalbi sayılan şehirde yiyecek kuponu alanların sayısı 2008’de 733 binden bu yıl " milyona yükseldi. Her beş çocuktan biri yeterli gıda bulunmayan evlerde yaşıyor. Harlem’in yoksulları pahalı lokantalar önünde kuyruğa girip sivil kuruluşlara sıcak yemeğe gidiyorlar. Bu görünüme nereden bakarsan bak açlık, yoksulluk, işsizlik ve evsizler ABD’nin utancı.
Paylaş