Pardesü cebimden not defterini alırken yere bir kağıt parçası düşüyor. Birkaç gün önce süpermarketin çıkışında rafa konmuş ’Kusursuz Yabancı’ başlığı ilgimi çektiği için aldığım bir kağıt bu. Okumaya başlıyorum: ’Nasihate ihtiyacınız var mı? Ben terapist değilim ama sorunlarınıza makul, olumlu çözüm yolu tavsiye edebilirim. Konuşmamız bende sır kalır. Ücretim 5 dolar. Telefonum (212) 861-2327.’
Kadın ’Marko Paşa’ bu. Konuşursam sıkıntım belki azalır. Numarayı çeviriyorum, öbür uçtan yumuşak, tatlı bir kadın sesi soruyor: ’Merhaba, ben Kusursuz Yabancı’yım. Kiminle konuşuyorum?’
Adımı veriyorum. ‘Hangi konuda akıl danışmak istiyorsunuz? Eş, sevgili, yüksek nafaka, sert patron, ağır çalışma koşulları, maaş azlığı, fazla kilonuz mu sorunlarınız?’
HER SORUN 5 DOLAR
Hoşgörülü ses tonundan cesaret alıp ciddiyet çizgisini aşıyorum:
’Karımla anlaşamıyoruz artık, patronum çok sert, evsahibim sürekli kirayı artırıyor, arkadaşlarımdan sıkılıyorum, sık gittiğim lokantanın yemekleri bozuldu, betonda geceleyen evsizlere üzülü...’ Lafımı kesiyor: ‘Değişik konularda sorunlarınız. Her biri için beşer dolar ödemeniz gerekecek. Nasihatlerim dertlerinize ışık tutacak, yemek hariç. Yeni bir lokanta bulmak için Zagat kitabı almalısınız.’
Beş dolara kaç dakika konuşacağız? ‘10 dakika da olur, yarım saat de. Tatmin oluncaya kadar.’ Sudan ucuz, herkes gibi psikiyatra gitsem 200 dolar vizite ödeyeceğim.
Ne iş yaptığımı soruyor: ’Gazeteciyim.’ Telefon tellerini titreten uzun bir kahkaha: ’Gerçekten sorunlarınız var mı, yoksa yazmak için mi aradınız beni?’ Doğruyu söylüyorum. Soru sırası bende.
’Size ’Kusursuz Yabancı’ diye hitap etmek ters geliyor, adınız nedir?’
’Patti. Ama esas adım değil.’
’Nasıl başladınız bu işe? Tahsiliniz nedir?’
‘Üniversite mezunuyum. Çevremde sorunu olan beni arayıp akıl danışırdı. Çoğuna yardımcı oldum. Arkadaşlarım bu işten para kazanacağımı söyleyip telefon servisi kurmamı istediler. Dört ay önce işe giriştim. Marketlere ilanlar koydum. Ardından telefonlar yağmaya başladı.’
EN ÇOK KİMLER ARIYOR
’Arayanlar kimler? En çok hangi sorunlar çıkıyor karşınıza?’ Kadınlar kadar erkekler de arıyormuş. Eşinden, sevgilisinden şikayetçi olanlar, bekarların karşı cinsle kuracakları ilişkide nelere dikkat etmeleri gerektiği, iş hayatının getirdiği güçlükler, meslek değiştirmede önemli hususlar, çocukların problemleri, şehir hayatının stresinden kurtulmak, daha fazla para kazanmak, zayıflamanın yolları başta gelen sorunlardan.
’Patti öğüt, nasihat vermekte zorlandığın sorun olmuyor mu?’
‘Hayır’ diyerek yanıt veriyor: ’Her sorunun cevabı vardır.’
‘Hiç yanlış öğüt vermedin mi?’
’Hayatta her işin riski vardır. Gene de şikayet eden çıkmadı bugüne kadar.’
New York, muhtemelen dünyada yalnız insan sayısının en fazla olduğu şehir. Kadınlar gibi erkekler de yanlış ilişkiye girmemek için karşı cinse kaygıyla yaklaşıyor. ’Başarılı birliktelik için ne öneriyorsun?’
‘Mali bağımsızlık, saygı ve dürüstlük.’
Evli mi Patti? ’Özel hayatım hakkında konuşmam.’ Israr ediyorum, boşandığını söylüyor. Herkesin sorunlarına nasihatleriyle çözüm getiren kadın evliliğinin niye sürmediği konusunda bilgi vermeye yanaşmıyor. Telefonla arayan erkekler ’Patti, bir akşam buluşup içki içelim diyorlar mı?’ İşi ile mesek hayatını karıştırmayacağını söylüyor. Tamam da erkek milleti bu, ’Çıkalım’ teklifi yapmıyorlar mı? Hayır.
’Sesiniz telefonda hoş geliyor, güzel misiniz?’ Bir kahkaha daha: ’Evet, çok güzelim.’
Soracak başkaca sorum yok. ’Bu konuşmamızın fiyatı ne kadar?’ Söylediği rakam fazla. Alışık değilim ama pazarlık gerekiyor. Sonunda ’Tamam, nasıl ödeyeceğim?’ Ev adresini veriyor: ’Çekin üstüne ’cash’(nakit) yazın.’ Esas kimliğini böylece gizli tutmuş oluyor.