İngiliz kaşif Kaptan James Cook, 1768-1771 arasında çıktığı, denizden dünya turunda güney Pasifik adalarında yerli halkın dövmeli vücutlarını görmüş.
Cook’un tayfaları da, yerli halka Samoan ve Tahitian lisanında ‘tattoo’ denilen dövmeleri yaptırmışlar. Dövmecilik, dönüşlerinde İngiltere’den başlayıp Avrupa’ya öyle yayılmış. ’Tattoo’ sözcüğü de lugatlerden önce ilk defa 1769’da Kaptan Cook’un seyir defterinde geçmiş.
ZENCİ kız muz gibi soyuyor beni. İlkin sırtımdan Türk işi koyun derisinden siyah paltomu çekip alıyor, ardından boynumdaki kaşkolu. Başımdaki şapkayı ben veriyorum, eldivenlerimi de. Manhattan’da sigara yasağına karşı bayrak açmış ’Merchant’ lokantasının vestiyeri burası.
Zemin kattaki ‘Sigara Barı’na geçiyorum. Arkadaşlar benden önce gelerek bir masaya yerleşmişler.
Hemen arkamızda ikisi taburede, biri ayakta üç genç kız var. Ayaktaki gömleğini kaldırmış, sağ kürek kemiği üstünde parmaklarını dolaştırırken konuşuyor. Sırtı zambak, kasımpatı, lale gibi çiçek motifleriyle kaplı. Böğrüne yakın yerde avuçları birleşmiş bir çift el, yukarısında sivri bir çene. Gömleğini yukarı sıyırıyor, çekik gözleri kapalı bir Japon kadınının yüzü. Sırtında beyaz teni ara da bulasın. Sağdan sola, omuzdan bele rengarenk çiçek, yaprak desenleri.
Japonun kimonusunu da fark ediyoruz bu arada. Taburedekiler ‘Şahane, çok güzel olmuş’ diye çığlık atıyorlar. Anlaşılan dövme merakıyla sırtını resim tuvali olarak kullandıran genç kız, yeni eklemeler yaptırmış. Arkadaşlarına gösteriyor.
*
DÖVME (Tattoo) son yıllarda giderek yaygınlaşan bir moda. Plajlarda çıplak denecek bedenler irili-ufaklı dövmelerle kaplı. Kadın ve erkeklerin yer ve desen seçimleri farklı. Kadınlar boyun arkası, omuz başı, göbek çukuru çevresi, omurga altı, el ve ayak bileklerini seçiyor genelde. Desen tercihleri ise çoğunlukla çiçek. Erkeklerin dövmeleri aslan, kaplan, ayı, kafatası, akrep, haç, Hz. İsa tasviri, Çin-Japon alfabelerinden harfler. Omuzbaşı, pazu, göğüs üstü, sırt ve bel çevresinde. Bazıları sevgililerin isimlerini, çalıştıkları şirketlerin logolarını da kazıtmışlar bedenlerine.
Garip bir tutku bu. Şöhretlerin de bu akıma katılması bu ’damgalanma’ modasının gençler arasında yayılmasına yol açtı. Oysa bu modanın uygarlığın ulaşmadığı yerlerde binlerce yıllık geçmişi var. Avrupa’ya ulaşması ise 200 küsur yıl önce.
*
İNGİLİZ kaşif Kaptan James Cook, 1768-1771 arasında çıktığı, denizden dünya turunda güney Pasifik adalarında yerli halkın dövmeli vücutlarını görmüş. Cook’un tayfaları da, yerli halka Samoan ve Tahitian lisanında ‘tattoo’ denilen dövmeleri yaptırmışlar. Dövmecilik, dönüşlerinde İngiltere’den başlayıp Avrupa’ya öyle yayılmış. ’Tattoo’ sözcüğü de lugatlerden önce ilk defa 1769’da Kaptan Cook’un seyir defterinde geçmiş.
Şimdilerde bu modayı Amerika’dan Yeni Zelanda’ya düzinelerce ülkede görmek mümkün. Bir kamuoyu araştırmasına göre Amerikalıların yüzde 16’sında asgari bir dövme bulunuyor. Denizcilerle başlayan akımın Yeni Dünya’da takipçileri arasında Cameron Diaz, Cher, Britney Spears, Madonna, Beyonce, Eminem, Prince, Donna Karan, Paris Hilton, Kobe Bryant, Shaquile O’Neal gibi sinema, müzik, moda ve spor aleminden yüzlerce ünlü var. NBA maçlarında ’dövmesiz’ vücutlu basketbolcu görmek imkansız.
Ama bu merakın peşine takılan yalnızca şöhretli kişiler değil. Kamyon şoforü, polis, banka müdürü, üniversite profesörü, cezaevi mahkumları, çoluk-çocuk sahibi ev kadınına milyonlarca Amerikalı ’damgalı’.
*
TATTOO denilen ’damgalı’cılık bir sanayi bu ülkede. Dernekler, ’Deri Sanatı’ adlı mağazalar, konu hakkında kitaplar ve dövme dükkanları var pek çok yerde. Kongre ve sergiler de düzenliyorlar. Özel butiklerine gidenler ciltler dolusu sembol, figür ve desenler arasında seçim yaptıktan sonra dövmeci renkli mürekkep dolu iğne şırıngasıyla deri altında işe başlıyor.
Dövmecilerin saat ücreti, desenin büyüklüğüne göre 75-250 dolar arasında değişiyor. Bir reklam şirketi yöneticisi Heidi Minx karın, sırt, mide, baldır, dirsek üstü ve ayaklarına yaptırdığı dövmelere 40 bin dolar ödediğini söylüyor.
Bir de ’dövmeden kurtulma’ sorunu var. Yaşamın bir döneminde orasına, burasına yaptırdığı dövmelerden kurtulmak isteyen, sütyen veya bikini altına kazınmış eski sevgilisinin adını kocası görmesin diye cildiyeciye koşan pek çok kadın var. Deri altına işlenmiş boyalı desenlerin lazer ile yokedilmesi hem acı veren bir tecrübe hem de dövme yaptırmaktan daha masraflı.