Dáhi müzik yapımcısı katil mi?

Savcı iyi hatip. Cümle arasında sözcük aramıyor. Ağır hukuk terimlerini teklemeden sıralıyor. Phil Spector sanık sandalyesinde savcının iddianamesini dinliyor. Üst düğmeleri açık gömleği gibi ceketi de geniş yakalı. Mısır rengi perukası alnını ve kulaklarını kapatmış. Tıpkı 1960’lı yılların The Beatles, The Rolling Stones görünümünde.

Söz sırası savunmada. Mafya babası John Gotti’nin avukatı Bruce Cutler el-kol jestleriyle hararetli şekilde konuşmaya başlıyor. Spector’un çehresinde duygudan yoksun ifade Rock’n Roll Şöhretler Müzesi’ndeki resmi gibi donuk.
/images/100/0x0/55eb493af018fbb8f8b7649e
Ekranlara yansıyan manzara bir polisiye dizinin sahneleri değil, gerçek hayatta bir cinayet duruşması. Gelmiş geçmiş en başarılı rock’n roll prodüktörü Phil Spector evine gelen aktris Lana Clarkson’u ağzına sıktığı tek kurşunla öldürmekten yargılanıyor.

Dört yıl sonra bir Los Angeles mahkemesindeki duruşmaları, ’Court TV’ kanalı aralıksız yayınlıyor. Spector sanat çevrelerinin yakından tanıdığı, çoğunun ’deha’ yakıştırması yaptığı müzik yapımcısı. Hasımları ise tutarsız, kavgacı, çılgın yaşamına işaret ederek "Tanrı deha verirken, geri aldıkları da olmuş. Delinin teki bu adam" diye konuşuyor.

Oysa yaptıklarını küçümsemek mümkün değil. Cher’den Ike ve Tina Turner’a sayısız şarkıcı ve grubu şöhrete ulaştıran, The Beatles dörtlüsü ile ’Let It Be’yi takiben Lennon, McCartney ve Harrison’la ’hit’ sınıfına giren plakların prodüktörü. Keşfettiği The Righteous Brothers’a yaptırdığı "You Lost That Loving Feeling"in tüm zamanların en iyi pop şarkısı seçilmesi, bestesini yazdığı "Spanish Harlem", "Unchained Melody"nin pop klasiği seçilmesi başarılarından birkaçı. Çeşitli enstrümanı kattığı basit şarkıları hoparlör ve mikrofon eşliğinde stüdyolarda yankılatarak kayda almasını içeren "The Wall of Sound" tekniğini buluşu ’dáhi’ diye anılmasına sebep oldu.

RAP’İN YÜKSELİŞİNİ GÖREMEDİ

En çok liste başı plağa imzasını atan, 20 yaşında mültimilyoner olan Spector ’Philles’ adlı plak şirketini kurarak uluslararası üne kavuştu. İsimsizleri şöhret yapan genç ’dáhi’ müzik sanayiinde değişikliğe ayak uyduramadığı için kariyeri düşüşe geçti. 1970’lerde siyahi ırk ’rap’ ve ’hip-hop’ ile özüne dönüşüme geçerken Phil Spector "Kapkara bir stil, müzikle alakası yok. Yakında bu moda geçip gider" diyerek yeni akımı küçümsedi.

Yoksul zencilerin yaşadığı Bronx ilçesinde tohumları atılan ’rap’in önlenemeyen gelişimi şarkıcı, söz yazarı, besteci, plak yapımcıları, dağıtımcıları, kısacası tüm müzik sanayiini etkiledi. Gençlik yakın geçmişin ünlülerine sırt çevirerek rap şarkıcılarının peşine takıldı. Kendini boşlukta hisseden Phil Spector, Kaliforniya’da Fransız şatolarından esinlenerek inşa ettirdiği 35 odalı malikanesine kapandı. En yakın dostlarıyla dahi teması kestiği gibi aylarca sokağa çıkmadı.

Rap ve hip-hop giderek yayılmaya devam etti. New York’un zenci kulüplerinde DJ’ler rap akımını "Özümüzün, Afrikalı atalarımızın kültürü" olarak dans müziğine dönüştürünce yeni solistler ve gruplar mantar gibi türedi.

Karayip göçmenlerinin katılımıyla güçlenen rap akımına Fab 5 Freddy, Kurtis Blow, Melle Mel, Grand Wizard Theodore, The Cold Crush Brothers öncülük ettiler. Grandmaster Flash ile The Furious Five’ın "The Message" adlı plağı piyasaya sürüldüğü hafta liste başına çıktı.

Beyaz ırk gençlerinin de tutkusu haline gelen rap ’Gangsta Rap’ türündeki performanslarıyla tepki çekmeye başladı. Polise, devlet otoritesine silahlı direnme, kadınlara şiddet, ırza geçmeye teşvik içeren rap liriklerine karşı eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore’un eşi Tipper’in aleyhte kampanyası fazlaca destek görmedi.

MÜNZEVİ BİR HAYAT SÜRÜYOR

Aşırı yoksul yaşam süren siyahi gençler rap sayesinde milyoner sınıfına dahil oldu. Lüks daireler, yayla boyu arabalar, pırlanta takılar satın alan rap’çiler arasında kıyasıya mücadelede iki ünlü rap’çi, Tupac Shakur ile Biggie Smalls 1990’ların ortasında rakip çetelerin tetikçileri tarafından öldürüldü. Şimdilerde rap’çı Jay Z, Sean Combs, Snoop Dogg liderler zirvesinde yerlerini koruyorlar.

Rap öncesi dönemin ’yıldız’ müzik adamı Phil Spector bugün 65 yaşında. Fransız stili şatosunda tek başına yaşıyor. Gözden düştükten sonra kendisini uyuşturucuya kaptırdığı söylenen müzik adamı her gün korumalarıyla birlikte mahkemeye gidiyor. Savunmasını üstlenen dört avukatı, sarışın aktris Lana Clarkson’ın dört yıl önce sabaha karşı Spector’un şatosunda bir kaza neticesi öldüğünü kanıtlamaya çalışıyor. Spector kendisini suçlayan savcı gibi, avukatlarının konuşmasını tepki göstermeden dinliyor. Bir ay süreceği bildirilen duruşmaları milyonlarca kişi ekranlarda izliyor.

Müzik dehasının eski bir arkadaşı "Durumunu iyi görmüyorum. Sorgulama sırasında öleceğinden korkuyorum. Hapse gireceğini anladığı takdirde intihara teşebbüs edeceğinden eminim" diye konuşuyor.
Yazarın Tüm Yazıları