Beluga diye bize ne yediriyorlar

Hazar Denizi ve Karadeniz’in Osetra ve Sevruga havyarları, kısıtlama olmaksızın Amerika’ya giriyor.

Ama havyarın kralı mersin balığının siyah ve iri yumurtalısı Beluga. 28 gramı 300 doların üstünde. Amerika’da tüketilen Belugaların miktarı ise, Rusya ve İran’dan toplananların bir misli üstünde.

Garaj kavşağında ön panel üstünde kırmızı ışık beliriverdi aniden. Direksiyonu benzin istasyonuna kırıyorum. Gece ayazında yanakları kızarmış gaz pompalayan gencin. Depoyu doldurmasını söylüyorum.

Fiyatlar gene artmış, bir galon 3.05 dolar. Şikayet ediyorum: ‘Daha dün 2.95 idi, 10 cent daha yükseltmişsiniz. Ne zaman duracak bu tırmanış?’

İstasyonun Pakistanlı işçisi çehresinde muzip bir tebessüm: ‘Kardeş kahve içer misin?’

İkram edeceğini sanıyorum: ‘Evet ama bu saatte değil.’

- Tercihin Starbucks kahvesi mi?

- Tadı acı geliyor, bazen.

- Peki fiyatından yakındığın olmuyor mu?

- Hayır.

- Bir bardak Starbucks kahve, 2.50 dolar. Bir galonu 33 dolar. Benzinin galonundan 10 misli pahalı.

Fiyat artışından benim gibi çok kimse şikayetçi, gaz istasyonunda çalışanlar garip bir savunma stratejisi örneği bulmuş. Esnafa laf yetiştirmek kolay değil.

*

Noel arifesinde, yiyecek-içecek piyasası hayli hareketli. Borsacılar Amerikan halkının enerji içecekleri sınıfına giren meşrubata aşırı ilgi gösterdiğine işaret ederek, bu ürünlerin hisselerinde değer artışı görüleceğini bildiriyor.

Pepsi şirketi, SoBe No Fear, Adrenaline Rush adlı meşrubatlarla geleceğe yatırım yapmış durumda. Şimdi de Mountain Dew MDX’i marketlere sürmeye hazırlanıyor.

Ezeli rakibi Coca-Cola ise, sporcuların rağbet gösterdiği Powerade’i takiben ocak ayında Full Throttle adlı meşrubatı piyasaya çıkaracak.

Nedir bu meşrubatların özelliği?

Teneke kutularda satılan bu içeceklerin özünde aşırı kafein bulunuyor. Sporcular yanısıra polis, itfaiyeci, inşaat, otomotiv sanayii işçileri, bu içeceklerin süratle enerji verdiğini, yorgunluğu önlediğini söylüyorlar. Ancak tıp çevrelerine göre kafein yüklü bu meşrubatlar, sağlık sorunları yaratıyor.

Kronik Energy’yi üreten bir Arizona firması, teneke kutuların üstüne hukuk davaları açılmasın diye ‘Dikkat: Fizyolojik alışkanlık yaratır’ şeklinde ikaz bildirisi koyuyor.

Fransa, Danimarka, Norveç ve Arjantin, kafein oranı yüksekliğinden enerji içeceklerini yasakladı.

ABD’de 1987’de ilk kez üretimi başlayan enerji meşrubatı satışları, Avusturya’da üretilen Red Bull dahil, uyarılara rağmen 2005’te yüzde 61 artışla üç milyar dolara ulaştı. Gelecek yıl bu meblağın ikiye katlanması bekleniyor. 93 milyar dolarlık meşrubat sanayiinde enerji içecekleri geniş pay kapacağa benziyor.

*

Gıda sanayii ise yeni sahiplenme aşamasında. İşçi kesiminin kahvaltı yiyeceği yağda kızarmış şekerli gözlemeyi satan Dunkin Donut dükkan zinciri, altı aydır alıcı arıyor. Amerika’da 4 bin 400 dükkandan oluşan zincirin sahibi Fransız Pernod Ricard şirketi. Son 10 yılda pahalı kahve çeşitleriyle zirveye çıkan Starbucks’a karşı aynı kalitede kahveyi yarı fiyata satan Dunkin Donut, bu yılın ilk altı ayına 213 milyon dolarlık satışla kapadı. Pernod Ricard dört bini aşkın dükkan zinciri için 2 milyar 500 milyon dolar istiyor.

*

Yeme-içmeye düşkün Amerikan toplumunda varlıklı kesim marka gıdalara meraklı. Bol yıldızlı üst düzey lokantalarda Japonya’nın Kobe bifteği, Arjantin’in gür çayırlarında semizleyen sığırların eti, İspanya’nın Iberico ve Serrano domuz jambonları, Fransa’nın Camembert ve Brie peynirleri astronomik fiyatlarla müşterilere sunuluyor.

Lokantalarda avuç boyu bir Kobe bifteğinin fiyatı 125-150 dolar arasında. Kobe, Japonya’nın Wagyu Bölgesi’nin başkenti. Ancak sığırlara musallat olan deli dana hastalığı nedeniyle, ABD Tarım Bakanlığı (USDA) 2001 yılında Kobe ithalini yasakladı. Peki New York’ta satılan Kobe biftekleri nereden geliyor? Amerika’nın güney eyaletlerindeki sığır çiftliklerinden.

Arjantin’in ünlü sığır etleri de şap hastalığı nedeniyle 2000 yılından beri Amerika’ya giremiyor. Oysa kıta ülkede, yüzlerce Arjantin lokantasının mönülerinde bu biftekler baş köşede. Menşeini açıklayan yok.

Fransız Camembert ve Brie peynirleri, 30 gün bekletilen çiğ sütten üretiliyor. Oysa USDA, 60 gün bekletilmeden satışa çıkarılan bu peynirlerin listeria bakterisi taşıdığı gerekçesiyle ithaline müsaade etmiyor. Lokantalarda şaraba eşlik eden bu peynirlerin bir kısmı ülkeye kaçak sokuluyor, gerisi ise Amerika’da üretilen taklitleri.

*

Mega zenginlerin gözdesi havyarların hikayesi ise bir başka.

Hazar Denizi ve Karadeniz’in Osetra ve Sevruga havyarları, kısıtlama olmaksızın Amerika’ya giriyor. Ama havyarın kralı mersin balığının siyah ve iri yumurtalısı Beluga. 28 gramı 300 doların üstünde.

Amerika’da tüketilen Belugaların miktarı ise, Rusya ve İran’dan toplananların bir misli üstünde. Hiçbir zengin de çıkıp, ‘Beluga diye bize ne yediriyorlar?’ diye sormuyor.
Yazarın Tüm Yazıları