Yeni nedir sorusunu burada cevaplayacaksınız

İlk kez bu yıl, 12-14 Haziran 2013 arasında açılan ve 44’üncü kere düzenlenen Art Basel’i gezdim.

Haberin Devamı

Bizi Akbank Private Banking ile Contemporary İstanbul konuk ettiler.
Fuar ve sponsorluk hakkındaki bilgiyi Private Banking’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Saltık Galatalı ile Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli verdi.
Hasan Bülent Kahraman’ın da katıldığı toplantıda, Akbank’ın sanata katkıları ile Art Basel sponsorluğunun gerekçeleri ve Türk resminin dışarı açılması ile birlikte Türkiye’de bu tür fuarların açılmasının yararları konuşuldu.
Gerçekten de Contemporary İstanbul, bizim sanatçılarımızı dünyaya tanıtırken, dünyanın önemli sanatçılarını da bize tanıtıyor.
Hiç kuşkusuz Art Basel, görsel ticaretin zirvedeki fuarı.
İlk gün fuarı gezdikten sonra akşam bir kokteyl verildi. Bu kokteylde galericiler, sanatçlar birbiriyle tanıştı, ileriki ilişkiler için ön adımlar atıldı.
Uluslararası arenada, Türkiye’nin, Türkiye’de açılan fuarların yeri ve işlevi çok konuşuldu.
Bizden galeri olarak Dirimart vardı, Yüksel Arslan’ın yapıtları da burada sergileniyordu.
Arslan’ın çalışmaları, eleştirmenlerin, gidenlerin belirttiklerine göre Venedik Bienali’nde de büyük ilgi görmüştü.
Yabancı katalogdaki yabancı galerileri, sanatçı indeksini taradığımda Kutluğ Ataman ile Halûk Akakçe’nin de adlarına rastladım, Ataman’ın eserlerini gördüm.

***
  
ART BASEL’in Direktörü Marc Spiegler, Basel’de Art Basel: Geleneğin 44 Yılı, Değişimin 44 Yılı adlı katalog başyazısında, “Yeni nedir” sorusunun karşılığını burada bulacağımızı, buraya gelme arzusunun sürprizlerle, yeni ve özgün olanla karşılaşmak olduğunu belirtiyor.
Hiç kuşkusuz Unlimited bölümü yeni olanda, özgünlükte sınır tanımazlığın, sınırları zorlamanın çalışmalarıyla dolu. Gezerken, önlerinde en çok durmayı istediğim çalışmaların bu bölümde olduğu kanısına vardım. Çünkü bilineni, alışılanı sarsmanın öncü girişimleri buradaydı.
Yüzlerin çeşitli çizimleri bana insan karakteri tahlilleri için, bilimsel kitaplardan daha etkileyici, daha çağrıştırıcı geldi. Fizyonomiye inanıyorsanız, ki ben inanırım, o odada uzun süre kalabilirsiniz.
Unlimited, geleneksel sanatın bağlarını kırıyor, yenilikler çoğunlukla da sanatsal açıdan yüksek bir standardı da içeriyor.
Boyutlarının büyüklüğü de izleyicinin zihinsel algılarını yeniden değerlendirmesini zorunlu kılıyor.
Değişik standlarda, farklı çalışmalar, farklı ana başlıklar altında sanatın dünden bugüne serüvenini de Art Basel’de bulabilirsiniz.
Fuarların kentleri tanınır hale getirdiğini, onlara uluslararası bir estetik kimlik verdiğini söylemeye gerek var mı bilmem?
Basel, küçük bir kent ama Art Basel’le sanatın büyük buluşma noktası oluyor.
Ayrıca başka kentlerde de daha küçük ölçekte bu fuarlar açılıyor. Çünkü bütün koleksiyoncular, bu fuarlarda buluşuyor. Yaşamın hızlı ritminde tek tek galeri dolaşmaları yerine, fuarlar tercih ediliyor. Aynı kitap fuarlarında olduğu gibi.
İstanbul’dan birçok galerici, sanat tarihçileri, eleştirmenler, ressamlar da Basel’e gelmişlerdi.
Fuarların akşam buluşmaları hoşuma gider, günün yorgunluğu belli mekânlarda buluşularak giderilir. Bu gelenek Basel’de de tekrarlandı.

***

BASEL notlarını sürdüreceğim.

Yazarın Tüm Yazıları