Yazılanları bizzat yaşadım

‘100. Yılında Cumhuriyet’in Popüler Kültür Haritası’ serisinin yayımlanan ilk kitabında anlatılanları bizzat yaşadım. Bu yıllar içinde olanları yorumlarken II. Dünya Savaşı’nın günlük yaşam üzerine etkilerini unutmayın.

Haberin Devamı

Derya Bengi - Erdir Zat’ın hazırladığı kitabı okurken ‘gündelik yaşamımın günlüğü’ duygusu uyandı bende.

Kitabın adını, kapsadığı tarihi dönemi yazmam gerekir önce: ‘100. Yılında Cumhuriyet’in Popüler Kültür Haritası 1’ (1923 – 1950) / “Her savaştan bir yara”’. (Sadettin Kaynak’ın Yanık Ömer’inden alıntı.)

- Daktilo aranıyor ilanını görünce sekreterlik müessesesinin başlangıcını anımsadım. Kısa zaman önceye kadar sadece kurumlarda değil, mahkemelerde de zabıt kâtibi olarak çalışırlardı. Kantosu bile vardı.

- Müzik tarihini merak ederseniz zamanın popüler solistlerinin hayatını bulabilirsiniz, CD’lerini de dinleyebilirsiniz. Bu listenin başında ‘Deniz Kızı Eftalya’ gelir.

- Çocukluğumun bir bölümünde, II. Dünya Savaşı sırasında akşamları evimizde siyah istorları kapatırdık. Hedef olmayalım diye.

Haberin Devamı

Ekmek karnesinin bizim kuşağın nüfus kâğıdında damgası vardır. Şimdi çeşit çeşit ekmeği görünce o günlerin bıraktığı iz kendini belli ediyor. Kahvenin bile bulunamayışından söz edilir, hatta nohudun kavrularak içildiği söylenirdi. Yaşadığımız, yaşadığım o günleri Rıfat Ilgaz’ın ‘Karartma Geceleri’nde okuyabilir, filmini de görebilirsiniz.

- Buzdolabı frijder olarak bilinirdi. Frigidaire bir buzdolabı markasıydı. İlk o geldiği için buzdolabı sözünü o zaman hiç duymadım. Ayrıca kapı açacağında kilit vardı. Herhalde çocuklar düşünülerek yapılmıştı.

- Devlet büyükleri, başta Atatürk, oraya gittiği için Florya gözde bir yazlık yeriydi. Ailemle bazı pazar günleri Florya’daki plaj gazinosuna gider, ‘komple 5 çayı’ içerdik. Çay, bisküvi, kurabiyeler...

- Gramofonlarım vardı. Ailem müziğe meraklı olduğu için plak arşivimiz de zengindi. Borulu gramofonum kütüphanemde duruyor.

Yazılanları bizzat yaşadım‘100. Yılında Cumhuriyet’in Popüler Kültür Haritası 1’
(1923 – 1950) / “Her Savaştan Bir Yara”
Derya Bengi - Erdir Zat
Yapı Kredi Yayınları

Yeni kuşak ‘laterna’yı bilmez

- Tek radyolar olduğu gibi mobilya şeklinde olanları da anımsarım, bizim evde vardı. Radyonun altında pikap. Telefunken, Tefal, Philips, Aga markaları belleğimde kalanlar.

Haberin Devamı

- ‘Lüküs Hayat’ı o zamandan beri dinledim. Ekrem Reşit Rey’in yazdığı, Cemal Reşit Rey’in bestelediği operetin sözlerine Nâzım Hikmet’in de yardım ettiği söylenir.

- Sanırım bu kuşak laternayı bilmez. O zamanlar meyhanelerde çalınan bir alet... Edebiyatçıların gittiği Balıkpazarı’ndaki Lefter’de laterna vardı, önceden ayarlanmıştı. Kolla çevrilirdi, dinlediğimiz şarkı da Yesari Asım Arsoy’un ‘Adalardan bir yâr gelir bizlere’ydi.

- Park Otel’in balkonu yazarların, şairlerin buluşma yeriydi. Demir Özlü, Celâl Sılay, ben akşamüstümüzü orada geçirirdik. Akşam yemeğine herkes oradan dağılırdı. Ben lokantasını de severdim.

- İki kitabın da adı geçiyor: ‘Otuz Beş Yaş’ – Cahit Sıtkı Tarancı ve ‘Çakırın Destanı’ – Fazıl Hüsnü Dağlarca...

Haberin Devamı

Bu yıllarda olanları yorumlarken II. Dünya Savaşı’nı da unutmayın. Eğlence âlemlerini, müzisyenleri, Türk müziğinin yasaklanmasını, kültürel haritamızı, yazarların özgürlük arayışlarını da bu yazıya ekleyebilirsiniz...

Biraz müzikle de süslemek isterseniz şu iki parçayı dinlemelisiniz: ‘Lili Marlen’ ve Sadettin Kaynak’ın ‘Yanık Ömer’i...

Yazarın Tüm Yazıları