Paylaş
Gürer Aykal İyi bir orkestra şefi olmasının yanında, birçok müzikçiyi yetiştirmiş, birçok Türk bestecinin eserini seslendirmiştir.
Kurduğu orkastraları, oda müziği topluluklarını sayarsak, onun önemini, yerini daha iyi anlarız.
Evin İlyasoğlu’nun yazdığı ‘Gürer Aykal - Şefle Yüz Yüze’ (*) kitabı gerçek bir müzisyenin yaşamını, sanatını, başarılarını bize aktarıyor.
Ben bu tür kitapları okumaya, yaşam öyküsünden başlanması taraftarıyım. Ayrıntıya geçmeden önce, ne yaptıklarını öğrenirsek, kitabı daha bilerek okuruz.
Okumaya, sayfa 199’daki Gürer Aykal’ın Kısa Yaşam Öyküsü ile başlayın.
Ödülleri’ni, Gürer Aykal’ın Yaşamında Zaman Dizini bölümünü okuyun. Yüksek tempoda çalışmanın Türkiye’den birçok yabancı ülkeye uzandığını, Amerika’da da bu başarı çizgisini sürdürdüğünü bilince, Aykal’ın kitabının sayfalarını daha coşkuyla çevirirsiniz. Gürer Aykal Kendini Anlatıyor DVD’sini de seyredin. Biyografisinden notlar, bir babanın sezgisini ortaya koyuyor. Çokseslilik üzerine söylediklerini, Türkiye’de yaşayan herkes belleğine kaydetmeli.
Bir orkestra şefi nasıl olmalı: Üyelerinin duygu yanını da izlemeli. Kendini öne çıkarmadan kurduğu orkestralarla övünüyor. İzmir’de kurduğu orkestra, Türkiye’nin kazandığı BİFO. DVD’de beni etkileyen bazı düşünceleri öne çıkarmalıyım.Adnan Saygun’un öğrencisi olan Aykal, bu toprağın müziğine saygı gösteriyor.
Üstü başı dökülen biri, bir gün Saygun’un dersine giriyor. Saygun hemen kalkıyor, üstat diye halk ozanına saygı gösteriyor. Safiye Ayla, orkestra eşliğinde söylemek istermiş, proje gerçekleşememiş. Zeki Müren’le de Muhlis Sabahattin’in ‘Ayşe Opereti’nin kaydını yapacaklarmış, olmamış. İkisine de üzüldüğünü belirtiyor. Ben de iki iyi ses sanatçısının iyi bir orkestra şefi eşliğinde neler yaratabileceğini düşündükçe üzüldüm.
Türk bestecilerini övmesi de ayrı bir kadirbilirlik.
Yo Yo Ma, her konserde bis olarak Adnan Saygun’u çalarmış. Evin İlyasoğlu’nun bu çalışması, sadece iyi bir şefin yaşamını, müzikteki başarısını, zirveye çıkışının öyküsünü anlatmıyor. Türkiye’den dünyaya açılan bir başarı öyküsünü de yazıyor. İlyasoğlu, Önsöz’de kitabın oluşumunu yazdıktan sonra Tarih Boyu Şef ve Orkestra’da şefin özelliklerini anlatıp, tanınmış şeflerin çaldırma sistemlerine değiniyor.
Her Notanın Hesabını Vermek’te Gürer Aykal şefliği/şefliğini anlatıyor. DVD’de belirttiği gibi, “Ben müziği çok sevdiğim için hep güleryüzle bagetimi salladım” diyor.
Eşi Duygu Aykal’la tanıştım. Büyük Kulüp’te bir akşam beni dans pistine götürmüştü. Ömrümün ilk ve son dansı o oldu. Kitabın yanında 9 CD’den oluşan Gürer Aykal kayıtları var.
Okurken dinleyebilirsiniz.
Paylaş