FİLİSTİNLİLERİN Ulusal Şairi Mahmud Derviş, Ramallah’taki Kültür Sarayı’nın yakınında hazırlanan kabrinde; ebediyen savaşlardan uzak dinlenecek.
1941 yılında Celile’de doğdu. İlk şiirlerini 1955 ile 1956 yıllarında yazdı. İlk kitabı Zeytin Yaprakları, 1964’te yayımlandı. 1984’te Beyrut Kasidesi ile Lenin Ödülü’nü aldı. 2003 yılında Názım Hikmet Şiir Ödülü, ona verildi. Türkiye’ye geldi. ABD’de geçirdiği kalp ameliyatından sonra öldü.
Dilimizde; Beyrut Kasidesi, Mavi Bir Gün, Unutulanı Anmak başlığıyla şiirleri yayımlandı.
Altı yaşında, ülkesinin ve insanlarının dramını yaşamaya başladı:
"Çocukluğum tüm halkımın dramıyla ilişkili olarak kişisel dramımın başlangıcı oldu. 1948 yazının o gecesinde, dingin bir köye yağdırılan mermiler ayrım gözetmedi. Altı yaşındaydım, zeytinliklere, sonra bağlara koşar buldum kendimi, bazen yalınayak, bazen yere kapanarak, korkuyla ve susuzlukla geçen birçok geceden sonra, Lübnan denen bir ülkede bulduk kendimizi..."
Sonrasında, sürgünler, hapisler...
Şiirinin ana tema’sı belli olmuştur artık:
"Şimdiye kadar bizim acılarımız şiir olmuştur. Bu acıları ne şiirde ne de siyasi konuşmalarda dile getirmeyi başaramadık."
1970 YILINDA İSRAİL’DEN SÜRGÜNE GÖNDERİLDİ
GERÇEKLERİ anlaması, Arapların davalarına bakışını, algılayışını öğrenebilmesi için sürgüne gönderilmesi önemli bir olaydır.
Onu bekleyen düş kırıklığıdır. Bir "Arap Şoku" yaşar. Çünkü Arapların olaya bir Filistin-İsrail savaşı olarak baktıklarını fark eder.
Sabra - Şatilla’da yaşanan kıyımın ardından Beyrut Kasidesi’ni yazdı.
Şairin, ülkesinin acılarını yazan şairin ölümü, ülkesinde üzüntü yarattı.
İsrail bile cenaze töreni için kontrol noktasını açtı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, onun için, "Filistin’in parlayan ışığı" demiş.
Acıların derinliğini, bir ülkenin şairleri, edebiyatçıları ifade eder, dünyada onlar iz bırakır.
Şiirleri 20’den fazla dile çevrildi, Arap besteciler tarafından bestelendi.
HER DİZESİ HALKINA YAPILAN ZULMÜ ANLATTI
YATAĞINI Koynunda Taşıyan’da, halkının acısına başkalarının ilgisizliğinden yakınıyor:
"Alevden kartal gagası olacağım şehrin boşluğu sürmem.
Sorarım: ’Senin için gözyaşı döken oldu mu ey halkım?’ Akbabanın
kanatlarında kırılırken sayfaların. Yerin buharında alev alır
kanatlar. Yükselir, sonra iner, sonra yükselir, girer sonra
Şiirleri, mücadele veren Filistin halkına, bu acıyı duyarlıkla yüreğinde hissedenlere güç verecek.
Yazımda; Metin Fındıkçı’nın hazırladığı, önsöz yazdığı ve çevirdiği Mahmud Derviş’in Mavi Bir Gün kitabından yararlandım. Kitap Dünya Kitap tarafından yayımlanmıştı.