Paylaş
Açılış konuşmasını yapan Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl yayın özgürlüğü konusunda saptamalarını dile getirdi:
“20 yılın sonunda geldiğimiz nokta pek iç açıcı değil. Yayıncılık alanına bir rahatlama, özgürleşme varmış gibi görünüyor. Yargılanan yazarların, çevirmenlerin, yayıncıların sayısında gözle görülür bir düşüş var. Hapisteki gazeteci ve yazarlar yargı paketleri ile özgürlüğüne kavuştu, hapisteki gazeteci sayısı azaldı, hapiste yazar kalmadı. Ama büyük resmin ayrıntılarında yargılamaların, yasaklamaların, engellemelerin devam ettiğini görüyoruz. (...) Kütüphanelere kitap seçiminden, öğrencilerin okuyacakları kitaplara, hapishanelere girecek kitaplardan satılan kitaba ve nihayet kitap okumaya dek uzanan, kitabı suç unsuru olarak gösteren uygulamalara kadar varan bir sansür ortamı var. Yazarlara, yayıncılara, çevirmenlere, kitapçılara çok iş düştüğünün bilincindeyiz. O bilinçle ‘Bu daha başlangıç’ diyerek mücadeleye devam edeceğiz.”
Ayrıca ödüllerin 20’nci yılı nedeniyle, “Türkiye’de Yayınlama Özgürlüğü Mücadelesinin 20. Yılı” başlıklı bir panel düzenlendi.
Friedrich-Ebert-Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin katkılarıyla düzenlenen paneli Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto yönetti, konuşmacılar arasında gazeteci Sedat Ergin ve Nadire Mater, hukukçu Fikret İlkiz, Düşünce Suçuna Karşı Girişim’den Şanar Yurdatapan yer aldı. Panelde Türkiye’de 12 Eylül darbesi sonrasındaki dönemde yayınlama özgürlüğü mücadelesinin görünürlük kazandığı önemli tarihsel anlara değinildi. Dünden bugüne yaşanan hukuki ve politik değişimlerin yayıncılığın özgürleşmesine olumlu ve olumsuz etkileri tartışıldı.
* * *
BU yıl ödül alan isimler kimler?
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Yaman Akdeniz ve Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Kerem Altıparmak, “Twitter yasağının kalkması için Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvuru dolayısıyla” ödül aldı. 39 yıllık kitapçı Ahmet Atilla Gözendor bağımsız kitapçılık mesleğine verdiği emekten dolayı ödüllendirildi. Bu yıl ayrıca iki isme özel ödül verildi. 17 yıldır hücre hapsinde yaşamasına rağmen, hapse girdikten sonra çeşitli yabancı dilleri öğrenerek çevirmenliğe başlayan ve hapishanenin zor koşullarında tamamladığı çok sayıda önemli çevirisi yayınlanan Tonguç Ok’a Özel Ödül verildi. Bir diğer Özel Ödülü ise Mezopotamya Kültür Merkezi’nde kitap satış sorumlusu olarak çalışırken “örgüt üyesine kitap sattığı” gerekçesiyle hapis cezası alan, halen bebeklerinin gelişimi için cezasını erteletme mücadelesi veren Mülkiye Demir Kılınç aldı.
Yurtdışında olduğu için törene katılamayan Türkiye Yayıncılar Birliği Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Ragıp Zarakolu da mesajında; kitap yasakları, yayıncıyı ve matbaayı sorumlu tutan kanun maddeleri konusunda düşüncelerini iletti.
* * *
“DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ” adını taşıyan ödüllerin dağıtılmadığı, böyle mücadelelerin yaşanmadığı bir ülkede özgürce yaşamak dileğiyle...
Paylaş