Türk siyaseti bu sayfalarda

ESKİ kuşağın, siyasetçilerin günlük düşüncelerini not ettikleri yer, eski deyişle günlük muhtıra defterleri, yani ajandalarıdır.

Haberin Devamı

İsmet İnönü’nün, Nihat Erim’in ajandalarında, düne ışık tutan, bugüne dair yol gösteren nice satırlar okuduk, onlar kitap olarak da yayımlandı.

Ece Ajandası, Bâb-ı Âli Caddesi’nde (Ankara Yokuşu), 100. yılı nedeniyle, ünlü isimlerin EceAjandaları’ndan oluşan bir sergi açtı. Ece Ajandaları mağazasının yanından girilen Asmalı Meydan’da ziyaretçilerini bekleyen serginin mottosu: “Gün uzar 100. yıl olur.” Serginin adı ise “Osmanlı’dan Günümüze Ece Ajandaları Sergisi.”


Sergi, iki kaynaktan oluşuyor. Birincisi ailelerin sergi için verdiği ajandalar, diğeri ise Ece’nin kendi arşivi.


Kurucusu Mehmet Sadık Kâğıtçı (1868-1950). Sergide Kâğıtçı’dan bugüne kadar çeşitli ajanda örnekleri sergileniyor. Kimisi bir kibrit kutusu küçüklüğünde, kimisi normal cep defteri büyüklüğünde...

Haberin Devamı


Sergi için hazırlanan kitapçıkta ajandaların 100. yılı üzerine bir sunum yazısı var:


“Osmanlı’dan günümüze, ortak zaman paylaşımımızı sağlamakta önemli rol oynayan kurucusu Mehmet Sadık Kâğıtçı’nın Ece Ajandaları, dileriz bir yüzyıl daha bu görevini sürdürür.


Ece Ajandaları’nın, imparatorluktan, ulus-devlete, ulus-devletten geleceğe yönelen toplumumuzun değişimine tanıklık ettiğine inanıyoruz. Kültür, sanat, ekonomi ve siyaset insanlarının duygu ve düşüncelerini kapsayan defterlerini gün ışığına çıkartmak ve onları kitaplaştırarak yayın hayatımıza kazandırmak en büyük dileğimiz.”

* * *


NİHAT ERİM
(1912-1980) tarafından kullanılan ajandalar, 1945-1950 tarihlerini taşıyor. Ajandada notlar, eski yazı ile yeni yazı karışık yazılmış.12 Mart’ın Başbakanı Nihat Erim, Dragos’ta öldürülmüştü. Günlükleri daha önce kitap olarak da yayınlanan Nihat Erim’in söz konusu kitaba dönen günlüklerinin asıllarıydı sergilenenler.


E. Muhiddin Arif Mardin
’in (1912-1980) kareli ajandaları 1934 ve 1980 tarihleri arasını kapsıyor.


Ajandalarda Arif Mardin ailesini, kendini tanıtan yazıyı şu cümleyle bitiriyor:


“Dedim ya, devrin mutlu azınlığında bir fert idim.”

1917 yılındaki ajanda Osmanlıca-Fransızca basılmış.

Haberin Devamı

İki dilde basım, birçok yayın için geçerli bir usul.


Başta Tanburi Cemil Bey’in bestelerinin notaları olmak üzere, birçok bestecinin eserleriOsmanlıca-Fransızca basılmıştır.


Sergilenen birçok ajandanın kapağında Muhtıra yazıyor. Bugünkü daralan anlamıyla baktığımızda şaşırtıcı gelebilir ama, o dönem herkes bir muhtıra sahibiydi.


Günlük not tutmanın, insanın kişiliğini, olaylara bakışını simgelediğini biliyoruz.


Ancak bilgisayardan sonra, acaba ajandalar eski işlevini koruyor mu? Bana sorarsanız koruyor, yazının gizliliğini, özel deftere yazmak kadar, hiçbir şey koruyamaz.


Ben bu konuda bilgisayara güvenemem. Onun için de hâlâ ajandalarım vardır.

* * *

Haberin Devamı

SERGİYİ, 12 Aralık 2009’a kadar pazar günleri hariç, her gün saat 09.00-19.00 arasında ziyaret edebilirsiniz. 

Yazarın Tüm Yazıları