Paylaş
Kültür Turizm Bakanlığı’na bağlı heyetlerden, öğretim kurumlarının icralarından gerçek Türk müziğini dinleyebiliyoruz.
Şimdi Cumhurbaşkanlığı’na bağılı bir Türk müziği heyeti var. Vaktiyle Mehmet Güntekin ve Mustafa İsen bunun Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması için çok çaba harcadılar.
Alaturka Records başlığı altında tanınmış bestecilerimizin, tanınmış eserlerini seslendirdiler. Belli bir disiplin içerisinde, klasik anlayıştaki icra ile dinleyebiliyoruz.
Nevzat Atlığ’ın korosunun icralarını şimdi internetten de dinleyebilirsiniz. Görüntüsüne de ulaşabilirsiniz.
Ancak eski tarz icraların yeni bir anlayış içinde çıkan CD’leri de var. Devlet kurumlarının, özel holdinglerin çabasıyla bu müziğe ait kayıtlar da yayınlanıyor.
TRT Genel Müdürü İrfan Şahin’in döneminde TRT kayıtları CD olarak çıkarılmaya başlandı. Birçok besteci ve sanatçının sesini, sazını bu vesileyle duyduk.
Meraklısı başta İstanbul Radyoevi olmak üzere, başka radyoevlerinden bu CD’leri edinebilirler.
Yıldönümlerinde çıkan CD’lerin herkese ulaşamaması sorunu çözülmüş değil.
Çünkü belli kurumlar bunları armağan olarak gönderiyor, ne yazık ki satılmıyorlar. Bunların yerine iyi olmayan, klasik anlayışa ters icralar müzik mağazalarında satılıyor.
Yalnız dinleyicileri düşünmeyin, Türk müziği konservatuvarındaki öğrenciler de bunları dinleyemiyor.
Ölüm-doğum yıldönümleri olmasa bu konudaki çalışmalar da olmayacak.
İki önemli yıldönümü dolayısıyla bir büyük besteci ile bir büyük besteci icracının kayıtlarını dinleyebildik.
Biri Itri, diğeri de Tanburi Cemil Bey.
Ayrıca saz ve ses sanatçılarının düzenli kayıtları için de çalışmalar yapılmalı.
Sözgelimi Türk müziği için Kalan Müzik’ten böyle bir dizi çıktı.
Klasik icrayla eserleri seslendiren udiler, tanburiler, neyzenlerin kayıtlarını yayınladılar... Bu çalışmaların önemi üslup farklarını, icra farklarını öğretici nitelikte olmasıdır.
Yapılması gereken şey basit. Bir kurul önce doğru notaları saptamalı, sonra da bunların icrasını gerçekleştirmeli.
Başta TRT’nin bu müziğe ilgi göstermesi, açıklamalı konser programları yapması gerekir.
Şimdi de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda bu çalımalar yapılıyor, solist günleri düzenleniyor. Ki canlı izleyiş için çok önemli etkinlikler olduğunu söylemeliyim.
Pera Müzesi’nde de Türk müziği konserleri bu alandaki açığı kapatmakta etkili oluyor.
* * *
BU yazı sırasında neler dinledim?
- Gönül Paçacı Tunçay’nın yönettiği İÜ Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR) Türk Müziği İcra Heyeti’nin Hazine-i Evrâk-ı Musikî Konserleri dizisinden “Tarz-ı Kadîm” kaydını dinledim.
Sanatçıların adını vermeliyim:
Ses solistleri: Işık Birol, Fahrihan Ünsal, Nilay Kulaksız, Oya İşboğa, Tahir Doğru, Sami Dural, Işık Ersin, Murat Erdoğan, Rıdvan Aydınlı.
Saz sanatkârları: Fatih Ovalı (tanbur), Bilen Işıktaş (ut), Nağme Yarkın (klasik kemençe), Neva Gülses Yerden (klasik kemençe), Burak Malçok (ney), Seda Tüfekçioğlu (kanun), Gözde Çolak (kudüm–daire).
Bu CD’de dinlediğiniz bestecilerin bu besteleri, hemen hemen klasik korolar, devlet koroları dışında ne yazık ki hiç seslendirilmiyor.
Repertuvardaki Segâh Yürük Semâi, Buhurizade Itrî Mustafa Efendi’nin
“Tûti-i mucize gûyem ne desem lâf değil” eseri için düşülen notu paylaşmak isterim: Mesud Cemil Bey’in idaresindeki klasik koronun taş plakta yer alan icrası tarzında.
O taş plaklardaki iki icrasını dinledim, gerçekten de bu müziği disiplin içinde icra etme, dinletme konusunda büyük bir addır Mesud Cemil. Koro da aynı icra seviyesini yakalayabilmiş... Bu da en önemli tarafı.
Ayrıca bir sanatçıya, bir ustaya göndermenin vefa borcu açısından ne kadar hoşuma gittiğini tahmin edebilirsiniz.
Ayrıca Prof. Dr. Nevzad Atlığ ve M. Fatih Salgar’ın hazırladıkları, Alaturka Records etiketiyle yayımlanan “Taş Plakların Kaldığı Yerden” serisi içinde, ‘Meydan’, ‘Girizgâh’ albümlerini dinlemelisiniz.
19’uncu yüzyılın ikinci yarısından 20’nci yüzyılın ilk çeyreğine Türk müziği klasiklerini, aslına uygun icraların farkını göreceksiniz.
* * *
MACERAMIZ şarkılarımızda diyen büyük şairi unutmayın ve bu müziği dinleyin.
Paylaş