Paylaş
TYS (Türkiye Yazarlar Sendikası) Galatasaray Lisesi'nde iki gün süren bir Tevfik Fikret Sempozyumu düzenledi.
Ben de şairin mücadeleci yanına değinen bir konuşma yaptım.
Katılanların adları, uzmanlıkları, şaire değişik, farklı yaklaşımları yansıtıyordu.
Cengiz Bektaş, Tevfik Çavdar, Taner Timur, Mete Tuncay, Bedia Akarsu, Hüsamettin Koçan, Serol Teber, Kemal Özer, Aydın Hatipoğlu, Konur Ertop, Şükran Kurdakul, Betül Çotuksöken ve ben.
Bazı edebiyatçılar var ki, taraftarları ve karşıtları vardır, her zaman üzerlerinde spekülasyon yapılabilir.
Yaşamları ve yazdıkları buna müsaittir.
Elbette Tevfik Fikret'in dili yüzünden bugün okunurluk derecesini tartışmayacağız.
Gene de Ahmet Muhip Dıranas'ın bugünkü dile aktardığı Kırık Saz genç kuşak için tavsiye edilebilecek bir çalışmadır.
Hakkında bir yargıya varabilmek, bugün, şair ve mücadeleci kimliğini net biçimde saptayabilmek için karşıt kaynaklara başvurmak gerekir.
Mehmet Kaplan ile Sabiha Sertel'in kitaplarını bir arada okursanız, cepheler arasındaki doğru Fikret profiline yaklaşabilirsiniz.
Kenan Akyüz'ü de ihmal etmeyin derim.
Şükran Kurdakul'un araştırıcı objektifini de unutmayın.
* * *
TEVFİK FİKRET'i anlatırken çoğu zaman, şairin mücadeleci yanını biraz daha ileri götürüp devrimci diye nitelendirenler çıkmıştır. Gösterdiği tepkilerin doğrultusundaki bir mizaç, belli bir doktrine bağlanmaz. Onun pusulası doktrinden çok, doktrini savunun kişilerdir.
Fikret, gündelik olaylardan etkilenen, mizacının doğrultusunda bireysel tepki veren bir edebiyat adamıdır.
Bireyciliğini seviyorum.
Devrimci sözünü, serbest müstezad'ı getirdiği için kullanırım, yoksa siyasal dalgalanmaları açısından değil.
Evet, II.Abdülhamit'e karşı direnç, özgürlük bayrağını cesurca dalgalandırdı, ancak İttihat ve Terakki yönetime gelince, otuz yılda Abdülhamit'in yapamadğını onlar yaptı, ülkeyi batırdılar, dedi.
Tevfik Fikret'in Sis'ini de, Rücu'sunu da, çelişkilerini de çok severim. Sanatçının dalgalanmalarının resmidir.
Tevfik Fikret, iyi bir aşk şairidir.
Yahya Kemal Beyatlı'nın, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun çizdiği Tevfik Fikret portreleri onun kızgın, hırçın, bağışlamayan yanını gösterir.
Yahya Kemal Beyatlı'ya, dargın olduğu Süleyman Nazif'e selam verdiği için küser.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, onun siyasal tercihleri konusundaki görüşünde gerçek payı vardır.
Karaosmanoğlu'na göre, Tevfik Fikret, Kurtuluş Savaşı döneminde yaşasaydı, İngiliz Mandası'nı savunabilirdi, diyor.
Halûk'a yüklediği misyonun ağırlığı altında, belki de Halûk ezilmiş ve o yaşama biçimini seçmiştir.
* * *
ŞAİRLERİ, edebiyatçıları bugüne getirirken, hep onları siyasal, toplumsal mücadeledeki yeriyle öne çıkarmayalım.
Edebiyat ile siyasal mücadele tarihini bu kadar karıştırmayalım.
e. mail notları
Ahmet Midhat üzerine yazdığım yazıya ilginç bir yanıt geldi. Ünlü yazarın torunu Mithat Günay Yazgıç'a ait e. mail notu aynen şöyle:
‘‘Köşenizde Ahmet Midhat'ı kim, nasıl okuyacak? başlıklı yazınızda bahsi geçen yazarın Midhat'ı benim.
Ahmet Midhat'ın büyük oğlu Dr.İbrahim Kámil'in oğluyum.
Türkçemizde kelimeler zaman içinde evrim geçirmişlerdir. Zaman içinde Midhat Mithat olmuştur. Ahmet Midhat'ın dilinin bugün anlaşılamaması normaldir.
Sen de Ahmet Midhat Efendi'yi okuma, önerinizi köşenize yakıştıramadım.
Galiba yine en nantıklı öneri, sizin de değerlendirdiğiniz üzere, eserlerin özgün dile aktarılarak yayınlanmasıdır.
Aksi halde Latince, Fransızca, İngilizce, Rusça bilmeyenini Descartes'i, Hamlet'i okumasını öneremezsiniz.’’
Mithat Günay Yazgıç.
Paylaş